5. Bölüm

46 5 0
                                    

''Burak? Burak nerde!? Neden bu kadar karanlık burası? Seda Teyze niye ağlıyor! Bağırmayın , bu karanlıkta kimseyi göremiyorum lütfen sessiz olun. Burak nerde? Bu toprak kokusu ne anne? Burak'ı neden aldılar? Kim aldı onu anne cevap ver bana! Boğazım ağrıyor bağırttırmayın beni! Burak nerde cevap verin dedim! En yakın arkadaşım o benim , bensiz gitmez hiçbir yere! Benide götürün onun yanına!'' Gözlerimi ani bir şekilde açıp annemi karşımda görünce irkildim. Bana keyfi kaçmış bir surat ifadesiyle bakıp saçımı okşuyordu. Sessizce rüyamda ne gördüğümü sordu ''Burak, yoktu sade ağlama sesleri, karanlık ve toprak kokusu vardı ama burak yoktu..'' dedim umutsuzca. ''Evet'' dedi annem yine kısık bir sesle. ''Burak yok.'' Gözünden bir damla yaş akmıştı bunu söylerken. Hızla doğruldum yerimde ''Ne demeye çalışıyorsun anne ne demek Burak yok? Gezmeye falan mı gitti , yurtdışına taşındılar deme sakın!'' Annem elimi tutup sakinleştirmek istedi beni ''Rüya'' dedi kafasını eğerek , sonra tekrar bana baktı ve ''Rüya , Burak öldü.'' Gözlerimin yanmaya başladığını hissettim ama ağlayamadım , annemin karşısında ağlayamazdım ben. Gözüm direk dün gece bana verdiği pijamaya takıldı. Pijamayı kabından çıkarıp sinirle elime alıp sarıldım ona. O sırada içinden bir not düştü ''İyiki doğdun prenses , belki de bu yanında olamayacağım ilk doğum günün , ve belkide bundan sonralarında da olamam. Senden tek isteğim , kendine iyi bak. Çünkü sen çok özelsin. En değerlimsin...'' Annemin yanımda olmasına aldırmayarak hıçkırarak ağlamaya başladım bu sefer. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Boğazım düğümlendi nefes alamadım , balkona çıktım. Gökyüzüne baktım ''Orda mısın Burak? Ordan izliyor musun beni? Nasıl oldu anlatsana , sen beni nasıl bıraktın sırdaşım. Hiçbirşeyin yoktu senin çok güçlüydün. Bugün doğum günüm olduğumu unutmamışsın. Ama ben bu günden sonra bir daha asla doğum günü kutlamayacağım. Senin gidişin olduğu için , her doğum günümden nefret edeceğim.. Sende beni bıraktığına pişman olacaksın , beni bu kadar erken bırakmamalıydın... Umarım orada mutlusundur. Umarım gittiğine değimiştir , seni özleyeceğim canımdan çok sevdiğim... Gülüşünü ve o saçma sapan hareketlerini özlemediğim bir gün bile geçmeyecek. Ruhun hep yanımda. Ne kadar cevap vermeyeceği bilsen de her gece iyi geceler mesajı atacağım sana. En yakınım , en dostum. Bugün gidiyorsun ama hep yanımdasın. İyi bak kendine , belkide bu seninle son konuşmamız. Ama sen beni her özlediğinde rüyalarıma gel bende sana mektuplar yazayım. Bundan sonra sende benim en gerçekci rüyamsın..''

Gökyüzü Kadar MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin