Neden bölüm geç geldi: Bir bölüm yazdım. ama sonra Bi baktım volpina yok sonra fazla hüzünlü. Okudum neredeyse ağlıyodum. O yüzden geç geldi . Bi de ilham gelmedi.
Marinette'nin ağzından Yarın okulda yetenek yarışması için başvurular yapılıyordu. Belki yarışmayı kazanırsam kutlama bahanesiyle Adrian'ı Nino'yu ve Alya'yı çağırabilirim. Ahhhh hayali bile çok güzel ama Chloe varken bu imkansız. Neyse uyumam gerek. Uyumaya çalışırken kendimi sahnede hayal ettim ve tatlı bir uykuya daldım.
Rüya Heryerden şeker vardı ve tatlı beyaz kelebekler. Biden elimde bir Keman olduğunu fark ettim ve Vivaldi'den bir parça çalmaya başladım. O sırada sağ taraftan balerin kostümü giymiş Alya süzülerek geldi. Sol taraftanda balet kostümü giymiş olan Nino. Açıkçası taytın açık pembe tonu onu biraz açmış. Sonra dans etmeye başladılar. Sonra önümden pamuk şeker sislerinin arasında Adrian belirdi o da balet gibiydi. Elini uzattı bende elini tutum ve birden ışıltılarla toz pembe bir tütünün içinde buldum kendimi. Kemanımı bay nane şekerine verdim o çalmaya devam etti. Bayan pamuk şekerde pianonun başına geçti. Ben Adrian'la, Alya , Nino'yla dans ediyordu. Harikaydı. Adrian'ın o yem yeşil gözlerine bakıyordum. Birden müzik herşey durdu ve Adrian dizinin üstüne çokup bana uğurböceği şeklinde bir yüzük gösterdi ve A: Bu hayatta hep seninle dans etmek. İlk uyandığımda seni görmek istiyorum. Karım olur musun?
M: AMAN TANRIM EVET!!! , dedim Adrian bana yaklaştı bende ona tam öpüşüyorduk ki...
Gerçek hayat Alarm: DIIIIIIIIIIIIT DIIIIIIIIIIT DIIII Hemen uyandım ve o 2 saniye daha bekleyemeyen alarmı duvara fırlattım. Annem patırtılı duyunca hemen geldi. M.A.: Kızım bu patırtı ne? M: O alarm benim evliliğimi yıktı yuvamı yıktı. Tam oluyodu!!! M.A.: Marinette iyi misin tatlım? M: Eee bay nane şekeri nerde kemanımı ona vermiştim? M.A: Marinette tatlım rüya gördün gerçek değillerdi. Aynı zamanda kimmiş o yuvanı birlikte kurduğun o sarışın model Adrian mı? M: Off anne ya hazırlanmam gerek benim giysilerim nerde? Sandalyemin üstüne koymuştum (klasik). M.A.: Ben onları kirliye attım! Napalım başka bişey giy. Mesela kuru temizlemeden o mürekkep döktüğün gelmiştir onu giy. M: Zaten başka çarem yok. Diğer temiz kıyafetlerim teyzeme kalmak için gittiğimde unuttuğum çantada. Dedim ve kurutemizlemeden gelen kıyafetime baktım ve siyahtı. SİYAH MI!? Ben oraya beyaz bir T-shirt pembe pantolon ve ceket verdim ve karşıma siyah bir tulum çıktı. M: ANNEEE!!!! BU BENİM DEĞİLL!!!! Annem geldi ve kıyafete baktı ve elini alnına vurdu. M.a. Üzgünüm tatlım bir karışıklık olmuştur herhalde napalım. Bunlara uyan botlarım olacaktı onları getiriyim. Dedi ve botları almaya gitti. Bende şu SİYAH tuluma Bi baktım aslında fena sayılmazdı ama ben siyah sevmem.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annem botları getirdi bende çaresiz kabul ettim. Hemenkahvaltımı ettim ve tulumu giydim. Tam benim bedenimdi. Botlarıda giyip evden çıktım çantamı da değiştirmem gerekmişti bu yüzden Tikki biraz sıkışmış gözüküyordu. Hemen okula gittim ve bütün kızların bir dergide toplandığını gördüm. Juleka(umarım doğru yazdım): Vay canına harika birşey. Rose: Aynen ona sahip olmak için neleri vermezdim. Tabi pembesine.
Chloe: Hiiiiç heveslenmeyin. Onu almaya paranız yetmez ama benimki yetti bir haftaya kadar geliyo! Dedi en sonunda dayanamayıp sordum:
M: Neye bakıyorsunuz? Dedim ve bütün kafalar bana döndü. Hepsinin ağzı açık kaldı bazıları çığlık attı. Ne yani? Siyah çok mı kötü durmuş? Chloe sonunda konuştu:
C: SENNN!!! Nasıl başarırsın!!!
M: Anlamadım?
C: Salak numarası yapma kimden çaldın bunu? Bu çok ünlü bir tasarımcının sadece 50 tane üretilen tulumlarından biri belki tasarımcı tanıdık gelebilir.
M: Bu tulum mu?
C: Nerdeyse salak rolu yapmadığını sanıcam. Gabrial Agrest'in tasarımı bu!
M: NE?! dedim ve hemen lavaboya koştum ordan tulumun arka etiketine baktım Gabrial Agrest aman tanrım Chloe haklıymış! Kendime baktım. Gerçektende güzel gözüküyordum. Acaba gösteriyede mi bunu giysem? Ne saçmalıyorum ben! O zaman a kadar sahibi almış olur. Sınıfa girdim. Alya, Nino ve Adrian çoktan gelmişti. Alya şaşkın bir şekilde bana baktı. Hadi ama! Birtek benim mi haberim yok şu tulumdan! Adrian gördüğünde ilk şaşırdı sonrada gülümsemeyle o şaşkınlığı gizlemeye çalıştı. Nino zaten tulumun özelliğini bilmediği için tepkisiz kaldı.
