Multi: kerem
Üçümüzde aynı sınıftayız. Sema ve kerem aynı sırada bense onların bi arka sıralarında yani 5. sırada oturuyorum. Benim yanımdaysa Cenk oturuyordu. Ama hala ortalıkta yoktu. Kesin yine geç kalmıştır. Ah, bu çocuk hiçbir zaman erken kalkmayı öğrenemeyecek. Bunu diyense ben!
Ben sıraya yerleştiren zil çalmıştı. Sınıf artık yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Ben Kerem le Sema nın tatlı tartışmalarını dinlerken sınıfta göz gezdirdim fakat bi yerde takılı kaldı yine o kahvelerde. Demek oda bu sınıftaydı. Gözlerimi kaçırıp önüme döndüm ve tekrar kerem'le semayı dinlemeye koyuldum. Bir kaç dakika sonra yanımda bir hareketlenme oldu. Kesin Cenk geldi diye düşünüp yanıma döndüm. Yalnız bu Cenk değildi. Bu kahvelerin sahibiydi. Ama onun burda ne işi vardı? Yüzümdeki sırıtış biranda yok oldu. Ve o en güzel kahveler'e dönüp " burası dolu" dedim.
Dediğim şeyle dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrıldı."ben pek birini göremedim. "Dedi. Ve bana dönüp ekledi" yoksa hayali arkadaşlar mı ediniyorsun? " dedi.
Kaşlarımı çatıp karşılık verdim" Hayır. Şuanda gelmedi ama burası Cenk in yeri. yani dolu. "dedim
Oda kaşlarını çatıp bana karşılık verdi." Ben ne İstersem o olur ve Buna kimse karışamaz, burası benim okulum güzelim. Anladı mı? "dedi. Gözleri hem büyüleyici bir şekilde kahvenin en güzel tonu hem de bir seri katil kadar acımasız ve gaddar bi şekilde bakıyodu. Kerem arkasını dönüp bana baktı "gözde bi sorun mu var ?" dedi. Aynı zamanda da kayra'yı yanımda gördüğü için şaşırmıştı. Tekrar dönüp "Cenk nerde ?" dedi. Gözleri kayra'ya ölümcül bakışlar atıyordu.
Başımla cenk'i gönderdikleri sırayı gösterdim ağzımı açıp konuşacağım sırada ömer hoca sınıfa girmişti. Ömer hocanın sınıfa girişi ile birlikte hepimiz ayağa kalktık bir kişi hariç. Yanımdaki şahısa baktığımdaysa sıraya yayılmış rahat bi şekilde oturuyordu. Ömer hocada fark etmiş olacak ki bizim sıraya bakıp duruyordu. Yavaşça onu dürttüğümde bana boş bi ifadeyle baktı. Başımla Ömer hocayı gösterdiğinde omuz silkip oturmaya devam etti. Ben şaşkınlıkla ona bakarken ömer hoca 'oturun' komutunu vermişti. Gerçi ne diye şaşırıyosam çocuk okulun sahibi atacak halleri yok ya.
Ömer hoca kitaplarını masasına bıraktıktan sonra bizim sıraya ters bir bakış atıp "senin adın ve soy adın ne ?" diye sordu. Oysa hiç istifini bozmadan "Kayra Arlantaş"dedi. Arslanraş'a vurgu yaparak. Ömer hoca başını sallayıp tekrar bi ters bakış attı ve konuşmaya başladı. "Bugün ikinci dönemin ilk günü olduğu için serbestsiniz.* dedi. Tüm sınıf neşeyle arkadaşlarıyla konuşmaya başladı. Kerem kafasını sıraya yaslayıp uyudu . Sema'da telefonuyla uğraşıyodu bir kaç dakika sonra telofunumun mesaj sesi kulaklarıma doldu. Telefonumu çıkarıp mesaja baktım Sema'dandı. Bu kız harbi değişik ya önümde oturuyosun mesaja ne gerek var yani dimi. Daha fazla uzatmayıp mesajı açtım.
GÖNDEREN:SEMOŞ
Kızım yine dört ayak üstüne düştün ya. Çocuk o kadar kızın yanından geçip senin yanına oturdu. Bütün kızlar sana özeniyo şuanda :DBütün kızlar bana özeniyomuşmuş bana ne bundan kafamı kaldırıp sema'ya ölümcül bakışlarını attım. Vemesajyazmak için dokundum
Kime:Semoş
Peki bundan bana be görende damon salvatore falan sanıcak!!. Ne abarttınız ama.
Kafamı kaldırdığım da Kayra mesajlarımı okuyordu. Ters bi bakış atıp hemen ekranı kapattım. Onun hiç umruda olmadan yüzüme bakıp sırıttı ve "kız haklı" dedi. Sonra kaşlarını çatıp "Damon Salvatore kim?" diye sordu. Umursamadan önüme döndüm. O sırada yine mesaj geldi. Tekrar açtım. Yine sema'dandı.
Kimden :Semoş
Çarpılıcaksın biliyorsun dimi ???
Evet maalesef biliyorum. Tüm ders semayla bakışıp durdum ben ona çatık kaşlarla bakarken o bana sırıtıyodu. Tabi bu bakışmaya arada Kayra'da dahil oluyordu.Sonunda zil çalmıştı. Ders boyunca aklımdan bir sürü Sema ile ilgili ölüm pilanları geçmişti. Ama sonrasında aklıma Sema'nın Ömer hocayı çok sevdiği gelmişti. Ömer hocaya baktığımda kitaplarını topluyodu. Hemen yanına gittim. "Hocam isterseniz kitaplarınızı taşımanıza yardım edebilirim" dedim.
Ömer hoca her zaman ki mükemmel gülümsemesini yansıtarak "olabilir" dedi ve kitaplarını bana verdi. Bu adam da dünden razıymış be, aman neyse. Zaferle sırıtıp Sema'ya döndüm. Bu sefer o bana çatık kaşlarla bakıyordu. O sırada karşıma bir çift çatık kaş daha çıktı. Sema gibi kayra'da bana çatık kaşlarla bakıyordu. Hiç umursamadan Ömer hocanın yanına gittim ve sınıftan çıktık. Öğretmenler odasının önüne geldiğimizde Ömer hoca bana tekrar gülümseyip"Teşekkürler gözdecim "dedi ve kitaplarını alıp öğretmenler odasına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıskanç Sevgilim
أدب المراهقينBenimle gel biz herşeyi göze alacak kadar sevdik birbirimizi Tek bir cümleyle beni kendine yeniden aşık edebiliyordu. Ona karşı bu kadar aciz olmaktan her ne kadar nefret etsemde yine de affedip elini tuttum. Ne olacaktı şimdi sevdiğim herkesi karş...