Bölüm 4 Bizede Uğra Temizlik Gülü

288 31 0
                                    

Multi:Kayra ve Deniz Erol

Sema ve Kerem hala annemle olan konuşmama gülüyodu. Neden bunlara anlattıysam?. Aptal kafam!

Kayra'da pis pis aırıtyodu. Sinirle soluyp "Ne sırıtıyosunuz be ? "diye cırladım daha fazla dayanamayıp.

Sema bana doğru iyice dönüp " Bian seni gerçekten temizlik yaparken düşününce Düşünsenize ya Gözde ve temizlik!" deyip kahakayı bastı Kerem'de aynı şekilde Sema'ya uyarken gözüm bian  Kayra'ya kaydı. Oda kıkırdıyodu. Pislikler! Nasılda keyiflendiler. Ama ben bunu sizin yanınıza bırakmam özellikle senin Sema hanım bide en iyi arkadaşim olucak sözde !

Sonunda hocamız teşrif edebilmişti. Bizde hep birlikte ayağa kalktık hocanın acelesi varmış gibi hemen "oturun " diyip öğretmenler masasına yöneldi. Ve yoklamayı alıp ayağa kalktı.

"Evet geçler acele toplantıya yetişmem lazım o yüzden serbestsiniz ve evlerinize gidebilirsiniz." deyip tekrar çıktı sınıftan. Hemen çamtamı toplayıp bende ayaklandım. Sonuçta matematikten kutulmuştum . Aynı zamanda da bu gıcık üçlüdende.
Çantamı omzuma asıp ayağa kalktım. Sema'larda aynı şekilde benimle birlikte ayağa kalktılar. Kerem kolunun altına beni diğer kolunun altına da Sema'yı aldı.

"Biraz eğlenmeye ne dersiniz?" dedi .

Sema gülümseyip "Tabi ki evet sorman hata" dedi.

Kerem bu sefer bana döndü. Ve sorar gibi baktı.

Bende bi saattir bana güldükleri için normal olarak biraz tripliydim."Yok canım siz zaten bi saattir eğleniyosunuz bence devam edin." dedim ve kerem'in kolunun altından çıkıp kapıya doğru ilerliyodum ki Kayra'nın sesi sayesinde durmak zorunda kaldım.

"İstersen ben bırakayım temizlik gülü."dedi.

O sinir bozucu sesiyle. Bay ukalanın dediği şeye onun grubu ve Kerem'le Sema'da kıkırdarken onlara dönüp en öldürücü bakışlarını atarak sınıftan çıktım. sözde Kerem bey Kayra'ya sinir oluyordu. Hıh gördük sinirini pis yalancı.

Bir yandan sinir bir yandan da içimi kaplayan o temizlik yapmanın verdiği huzurzuklukla okuldan çıkış yaptım. Çok geçmeden yanımda bi araba durdu. Camları siyah film cam olduğu için içindekini göremiyodum. Cam yavaşça açıldığında Erol ön koltukta sürücü koltuğunda da Kayra oturuyordu.

"Gözde kanka gel bırakalım. Yürüme boşuna valla ayaklarına yazık."dedi Erol. Ona gülümseyip.

"Gerek yok ben alışığım." dedim. Ve tekrar yürüyeceğim sırada Kayra'nın sesiyle duraksadım.

"Gel işte hem yolumuzun üstü"dedi Kayra. Yollarının üstüymüş. Hayır bizim kıytırık mahalle bunun gibi bi züppenin nasıl yolunun üstüyse? Kayra ya dönüdüm bu sefer.

"Pardon ama bizim mahallenin pek senin yolunun üstünde olucağını sanmıyorum "dedim ve Erol'a dönüp gülümsedim. "Yinede sağol " dedim. Kayra bana sırıtp devam etti.

"Uzatma işte temizlik gülü binde gidelim. Hem sayende biraz sevap kazanırız."dedi. Tam cevabını yapıştıracağım sırada Erol araya girip

"Aynen kanka ya uzatmada gel işte hem zaten bütün gün temizlik yapıcakmışsın. O kadar yorulcaksın. Hem de beni bununla yalnız bırakma. Valla yolda hem sıkıcı hem de kaba."dedi. Bu sözleri üzerine Kayra Erol'un koluna yumruğunu geçirdi. "Ahh bak görüyosun dimi. Hadi ama bin artık"dedi. Erol'a olumlu anlamda kafımı sallayıp.

"Peki." dedim ve arka koltuğa bindim. Erol gülümserken gözüm bian Kayra'ya kaydı benim gözüm neden sürekli bu çocuğa kayıyosa. Kayra'ya bakmamla göz göze geldik.

"Eee evini tarif etmicekmisin?*dedi. Bede ona elimle düz gitmesini söyledim.

"Sen devam et ben sana söylicem"dedim.

Yol boyu Erol'la sohbet ettik ve gülüştük arada Kayra'yla göz gözede geliyoduk. Ama ikimizden biri hemen gözünü kaçırdığı için bu temas fazla uzun sürmüyodu. Apartmanın önüne geldiğimizde Kayra'ya dönüp .

"Teşekkürler"dedim oda beni başıyla onaylayıp sırıttı. Arabadan inip ön koltuğun yanına geçip cama doğru eğildim.ve Erol'a döndüm.

"Yarın görüşürüz."dedim oda gülümseyip.

"Görüşürüz kanka "dedi. Apartmana girmeden önce son bi kez arkama dönüp baktığımda yine Kayra'yla göz göze geldik. Erol'da yan taraftan el salladı. Ona tebessüm ettim. Ve bende el salladım. Kayra'nın yüzü bana dönük olduğu için ona el sakladığımı düşünüp oda el kaldırdı. Kayra'nın bu haline gülüp

"Ben Erol'a el sallamıştım." dedim. Duyduğu şeyle Kayra mors olmuş bi şekilde bana bakıyordu. Zaaaa işte böyle bırakırlar adamı Kayra efendi. Kayra kaşlarını çatıp gaza kökledi. Ve mahalleden uzaklaştı. Bende zaferle apartmana giriş yaptım. Ben bu sevinçle bütün evi temizlrim artık. Tabi ki bu bi yalan değil bu sevinç valla Örümcek adamı görsem bile bu evi asla isteyerek temizlemem.

Eve giriş yaptığımda hızla odama girip formlardan kurtuldum. Zaten okuldan erken çıktık. Bence bi tanecik marvel bölümünü izleyebilirdim. Ama annemin sözleri aklım geldi birden " posterlerini tek tek çöpten toplarsın" bu söz üzerine hemen odamdan çıkıp işlere koyuldum.

  Sonunda evi temizlemeyi bitirebildi. Gerçi bu benim koskoca 4 SATİMİ almış olsa da bitti diye kendimi sucuklu yumurta veportakal suyu ile ödüllendirecektim. Mutfağa girip sucuğu yumurtaları ve yağı çıkardım. Yağı tavaya bölüp altını yaktım. Ve sucukları kesmeye başladım eriyen yağa sucukları dizdim. Bir yandan da yumurtayı çırpıyodum. Sucukları çevirdim. Ve yumurtaya tuz katıp biraz daha karıştırdıktan sonra tavaya suçluların üzerine bıraktım. Bir kaç dakikadan sonra piştiğini anladım. Ve o güzel kokusunu içime çekip atını kapattım. Sucuklu yumurtamı masaya bıraktıktan sonra sabah dokunamadan dolaba kaldırdığım kahvaltılıklarıda masaya dizdim. Portakal suyumu da bardağıma koyup masaya oturdum. Tam sucukları miğdeye indirecekken zil çaldı. Hay ben böyle şansın içine....
O sırada aklıma Furkan'ın geleceği geldi. Tabi ya ben onu tamemamen unutmuştum. Ahh salak kafam.

Koşar adımlarla kapıya ulaşıp açtım.
Off bu çocuk her geçen gün daha da yakışıklı olmak zorunda mı ?

"Kuzen"deyip sarıldı. E tabi bende ona sonra ayrılıp kapının önünden içeri giriş yaptık.

"Hoş geldin kuzicimm" dedim. Ve yanaklarından öptüm. Sırıtıp bana baktı. O anda bişey olmuş gibi bana baktı ve birden gözleri parladı.

"Ooohh bana bu kokunun düşündüğüm şeye ait olduğunu şöyle" deyip gözlerime baktı bende sırıttım. Ve ikimizde aynı anda

"Sucuklu yumurtaaa" diye bağırdık ve mutfağa koştuk . Deli meli ama seviyorum bu çocuğu ya. Mutfağa girmemizle Furkan hemen çantasını yere atıp masaya kuruldu. Bu haline kıkırdayıp bir bardak ve çatal çıkardım. Bardağa portakal suyu doldurup çatalla birlikte Furkan'ın önüne bıraktım. Ve bende masaya kuruldu. İkimizde kıtlıktan çıkmış gibi ağzımıza tıkıştırdık herşeyi 4 saat + okulla birlikte geçirdiğim süreç boyunca bişey yememiştim.

"Yavoş yo boğolcakaın mol" diye cırladım Furkana oda kafasını tavadan kaldırıp anlık bir şekilde bana baktı.

"Sen kendöne bak görende Kaç gündür böşey yemöyoson sanar."dedi. Zar zor ağzını oynatarak. Ve tekrar tavaya dönüş yaptık.

Nerdeyse masadaki herşeyi silip süpürdükten sonra pes ettim. Ve daha fazla yiyemeyeceğimi anladım. Furkan'da son lokmasını ağzına atıp sandalyesinde arkasına doğru yaslandı.

Kıskanç SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin