Son sandiviçi de sepete yerleştirip oturduğum sandalyeden kalktım ve açık kahve rengi piknik sepetini alıp mutfaktan çıktım.
Salona geçtiğimde Jungkook gözlerini kapatmış ve ayaklarını koltuğa uzatmış yatıyordu.
"Yorgunsan gitmeyebiliriz biliyorsun." Dediğimde hızla doğruldu ve yanıma gelip elimdeki sepeti alıp yanağımı öptü.
"Ondan değil. Sadece dün hyunglarla geç saate kadar Playstation oynadık ya uykum geldi."
"Yirmi yaşında olduğuna eminsin değil mi?" Dediğimde gözlerini devirdi.
"Hadi çıkalım. Cidden çok açım ve mutfakta en sevdiğim sandiviçlerden yaptığını gördüm." Elimi tutarak kapıya doğru yürümeye başladı.
Çantalarımızı alıp evden çıktıktan sonra kapının önündeki bordo Range Rover'a koştum ve sarılırmış gibi yaptım.
Jungkook buna sinir oluyordu çünkü arabayı ondan daha çok sevdiğimi düşünüyordu.
"Vazgeçtim, bence de gitmeyelim." Dediğinde arabadan gülerek ayrıldım.
"Beni arabadan kıskanman çok saçma değil mi?"
"Seni değil arabayı kıskanıyorum. Bebeğim sahibini unutabilir." Dediğinde şaka yaptığını bilsemde suratımı astım.
"O zaman siz ikiniz birlikte takılın da bebeğin sahibini hatırlarsın." Diyerek hızla yanından geçip evin kapısını açtım ve içeri girip kapıyı dışarıda kahkaha atan Jungkook'un üzerine kapattım.
"YAH! Kapıyı aç! Bebeğim şaka yaptım. Bütün sandiviçleri yerim."
"İstersen sepeti de ye." Diye bağırdım gülerek.
"Kızgın olmadığını biliyordum. Şimdi kapıyı aç ve pikniğe gidelim." Dediğinde daha fazla uzatmadan kapıyı açtım ve kızgın gözükmek için kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzdüm.
"Tamam hadi gid-" Cümlem Jungkook'un dudaklarıyla kesilmişti.
Yavaş bir şekilde beni öperken karşılık vermeye başladığımda dudaklarının yukarı kıvrıldığını hissettim.
Gözlerimi kapatırken kollarımı boynuna sardım ve Jungkook'u biraz daha kendime çektim.
Sepetin düştüğünü duyduktan kısa süre sonra elleri belimdeydi.Nefes almak için geri çekildiğinde daha fazlasını istediğimi fark ettim.
Nefes nefese kalmış Jungkook'a bakarken onunda aynısını istediğini anlamıştım."Bence pikniği boş vermeliyiz." Dediğinde kafamı salladım ve içeri girdik.
Kapıyı kapattığımda ellerini tekrar belime koydu ve yavaş bir şekilde eğildi.
Dudakları öncekinden de nazik bir şekilde öpmeye başladığında midemdeki burkulmayı hissettim.
.
yoonegi KİVİAŞKIM YARDIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER SEN OLMASAN BU BÖLÜM O KADAR GÜZEL OLMAZDI♡
.
Jungkook dudaklarını tekrar Hae Soul'ün dudaklarının üstüne kapattığında Hae Soul şimdiden bacaklarının uyuşmaya başladığını hissediyordu.
Jungkook elinden tutup onu yatak odasına yönlendirdiğinde kısa bir süre sonra genç kızın sırtı yatakla buluşmuştu.
Jungkook geri çekilip kıza baktığında kendini derin bir nefes almaya zorladı ve gözlerini Hae Soul'ün yüzünde dolaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Boy Who Drive Range Rover .JJK. 1
FanficHaeSoulll: SİKTİR! RANGE ROVER MI SÜRÜYORSUN? JjeonKookk: Ne var bunda? #Boy Who serisinin 1. Kitabıdır# 11.05.2016