-3ღ

1.7K 125 80
                                    

   

Son tenefüs ve dersten yeni çıkmıştım. Kantine gittiğimde Yoongi Hyung,Jimin Hyung,Jin Hyung,Namjoon Hyung, Hoseok Hyung ve Taehyung Hyung bir masaya oturmuş gülüp birşeyler konuşuyorlardı.

Onların yanına gitmek istemiyordum. Ben gelince pek rahat gözükmüyorlardı. Onlar iyi arkadaşlardı ve kesinlikle aralarındaki velet olmak istemiyordum.

Arkamı döndüğümde Sung-jae ve Joy çiftini görmüştüm. Sung-Jae resmen bir kız gibi davranıp sevgilisi Joy'u güldürürken başımı iki yana sallamıştım.

Kantinden çıkmak üzereyken kolumu tutan kişi ile arkamı dönmüştüm. Bu kız ?

Utangaç bir şekilde başını eğmekte olan Nana derin bir nefesin ardından saçlarıyla oynamıştı.

"Şey. Jungkook benimle kahve içermisin?"

Şaşkınca önümde dikilmekte olan sınıf arkadaşım Nana'ya bakarken kendimi garip hissetmiştim. Yoksa bu bir çıkma teklifimiydi ?

Derslerde sürekli beni izlediğinin farkındaydım. Ve şimdi aniden karşıma çıktığında buna hazırlıksız yakalanmıştım.

Elimi enseme atıp gülümsemiştim.

"Ah şey... Şimdi mi?"

Nasıl hayır diyebilirdim? Kantinin girişini kapadığım için bir kaç kişiden laf işitince biraz kenara kaymıştım.

"Lütfen. Sana söylemem gereken birşey var."

"Huh?"

Onu kırmayıp teklifini kabul etmiştim. Aslında bana söyleyeceği şeyi merak ediyordum. Gerçi bunu tahmin etmek zor değildi. Bana olan aşkından bahsedeceğine emindim fakat Ye-Ri den sonra çok kötü şeyler yaşamıştım. Ve söylediği yalanlar bende büyük bir yıkıma sebep olmuştu. Tekrar yeni bir ilişkiye başlayabilirmiydim? En önemlisi güvenebilirmiydim? Bunu gerçekten bilmiyordum. Yeniden aldatılmak ve aptal yerine konulmak istemiyordum. Bu sefer beni Taehyung bile toparlayamazdı. Şu aralar bir sevgiliye ihtiyacım yoktu. Yapmam ve öğrenmem gereken şeyler varken buna odaklanamazdım.

Nana elindeki kahve bardağını bana uzatıp karşıma oturmuştu.
Yaklaşık bir dakika geçmişti. Hiç bir şey konuşmuyordu.

"Tch Tch Tch..." dilimi damağıma vurup elimdeki bardağı masanın üzerine bırakmıştım.

"Artık söyleyecek misin?"

Sakince elindeki kahveyi bırakıp derin bir nefes alıp dalgalı saçlarını geriye atmıştı. Beyaz boyununu açıkta bırakınca -beni etkilemeye mi çalışıyor?- gözlerimi kaçırmıştım.

"Ah şey nereden başlasam bilmiyorum."

Ne yani onuda ben mi söylemeliydim? Sen bilmiyorsan ben mi bilecektim? Bu kızları hiç bir zaman anlayamamıştım. Ve bu gidişle de anlamam mümkün olmayacaktı.

"Neresinden başlayacağın önemli değil. Sadece artık anlatırmısın? 10 dakika sonra ders başlayacak."

Bunu söylememle birlikte ellerini yanaklarına koymuştu.
Tanrı aşkına ! Bu ne utangaçlık !
Bu hareketlerinden kesinlikle rahatsız olmuştum. Sesli bir şekilde kahkaha atan masaya baktığımda Taehyung ile göz göze gelmiştik. Meraklı bakışlarının ardından iki elinin işaret parmağını birbirine yaklaştırmış ve dudaklarını büzmüştü. Parmaklarını öpüştürdük ten sonra göz kırpıp Nana ve beni işaret etmişti.

Ona daha fazla bakıp rezil olmak istemiyordum. Bir sürü öğrencinin içinde nasıl bu hareketi yapabiliyordu? Ya birisi görürse ! Resmen okula dedikodu konusu olurdum. Hemen etrafa göz gezdirmiştim . Kimse görmemişti neyseki. Herkes başka şeylerle uğraşıyordu. Telefonuma gelen mesajla birlikte gozlerimi devirmiştim.

I NEED YOU ❤  VKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin