-55ღ

805 71 76
                                    

Bakışları önce bana sonrada arkamda sakladığım şeye kaymıştı.
Ardından bakışları yere kaymıştı.

Yere düşürmüş olduğum hap'a bakarken yutkunmuştu.
Gözleri korku ve endişe ile gözlerimi bulduğunda sesi dominant çıkmıştı.

Hoseok: Yapmadığını söyle!

•●•

Hoseok: Yapmadığını söyle!

Hoseok'a bakarken şaşkındım.
Burada ne işi vardı?
Hızlı adımlarla kapıyı örtmeye çalıştığımda daha güçlüydü.
Kapıyı ittiğinde sırtım duvara çarpmıştı.

Beni kolları arasına alıp ellerimi tuttuğunda onu itmeye çalışıyordum.
Lanet olsun ki bunu başaramamıştım.

Beni sert bir şekilde kucaklayıp kabine sokmuştu.

"L-lanet olsun bırak be-"

Güçlükle onu itmeye çalışırken arkamdan sarılmıştı.
Eli ağzıma kaydığında başımı iki yana sallamaya çalışıyordum.

İnce parmakları ağzımın içine girdiğinde midem bulanmaya başlamıştı.
Nefes alamıyordum ve parmaklar daha ileriye giderken kusmamak için
direniyordum.

Daha fazla dayanamamış ve midemdekileri kusmaya başlamıştım.
Midem tamamen boşalana dek kustuğumda başımdan aşağı süzülen soğuk su sayesinde kendime gelmeye başlamıştım.

Bana sarılan kollara kendimi bıraktığımda ağlamaya başlamıştım.
Hoseok arkamdan kalktığında banyodan çıkmıştı.

Boğazımdaki lanet olası acı ile ağlamaya devam ederken tekrar yanıma gelmişti.

Üstümdeki gömleğin düğmelerini açmaya başladığında onu engellemeye çalışmıştım.

Başarılı olamamıştım.

Başımı hoseok'un omzuna koymuştum.
Hoseok üstümü temizledikten sonra yeni kıyafetler giydirip zorla beni hastaneye getirmişti.
Midem yıkanmış ve eve gitmem için izin verilmişti.

Yorgun hissediyordum.
Hoseok'un da yorgun olduğuna emindim saat gece yarısını çoktan geçmişti.
Belki bir kaç saat sonra Güneş doğabilirdi.

Hoseok'a kızgındım...
O olmasaydı şuanda muhtemelen çoktan ölmüş olacaktım.

Neden yaşamam için bu kadar çaba gösteriyordu ki?

Ben zaten yaşamıyordum ki!

Nefesim gitmişti.

Yaşamamın ne anlamı vardı?

Taksi durduğunda zorla gözlerimi aralamaya çalışmıştım.
Bu çok zordu.

Gözlerim kapanırken bedenim arabadan inmek için çabalıyordu.
Ayaklarımı arabadan sarkıttığımda havalanmıştım.

Hoseok beni kucakladığında bir tepki verememiş ve başımı geniş göğsüne  yaslamıştım.

Hoseok eve girdiğinde odama çıkıyordu.
Kucağı rahattı belkide bir kaç gün uykusuz kaldığım içindi.

Sırtım rahat yatakla buluştuktan bir kaç dakika sonra üstümü örtmüştü.
Hoseok'un bu kadar nazik olduğunu bilmiyordum.

Yatak ağırlıkla çöktüğünde gözlerimi açmaya çalışmıştım.
Ancak bu Hoseok'tu emindim.
Kokusundan tanıyabilirdim.
Leylak gibi kokuyordu bir çok kokuyu hissedebiliyordum sanırım karışık parfümler kullanıyordu.

I NEED YOU ❤  VKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin