Hayatımızda Biri Var!

Japon Balığı

Multimedya Ege,Deniz,Deniz'in Kedisi,Eylül'ün balığı

İyi okumalarr.....

Yıllar öncesinde babam ve annemden bir balık istemiştim.Onlarda 'sen ne yapacaksın balığı,otur yerine' gibi cümleler kurmuşlardı.İlk o zaman hayata küsmüştüm,o zaman kimsenin beni sevmediğini anlamıştım.Zaman geçtikte yaramaz,söz dinlemez bir kıza dönüşen ben Deniz ile tanışınca eğlenceli,mutlu,herkes tarafından sevilen birine dönmüştüm.Belki Deniz'in popülerliği yüzündendir,belki değildir.Ama herkes tarafından sevilmek güzel bir şey.Sevilmek,önemsenmek.

Bir okul günü Deniz ile bizim evin köşesinde buluşup,okula gitmiştik.Okulda derslerde uyuyan fakat dersleri hep 5 gelen ben,hep derslerini çalışan,hep düşük alan Deniz ile en arkada oturmayı seçmiştik.''Eylül!Kalk kızım,tahtaya çık ve şu soru sen çöz'' sesiyle dersimizin geometri olduğunu anlamak çok zor olmadı.Uzun sarı saçlarımı elimle arkaya ittim,herkes bana bakarken tahtaya çıktım,soruyu çözmeye başladım.Soruyu çözmeyi bırakınca havalı bir şekilde yerime oturdum,hocaya küçük bir gülümseme attım.Bu hocanın bana takıntısı olduğunu düşünüyorum.Sonra bir şey yapıyor,mors oluyor.Zavallı. Deniz'e o gün annemden ve babamdan 5 yaşımda istediğim Japon balığı olayını anlattım.''Sana söz veriyorum,ben alacağım.'' demişti,hala ses yok. 

Bu gün içimde ki enerji beni kahvaltı hazırlamak için mutfağa götürmüştü.Hemen dopdolu buzdolabının kapağını açtım ve lazım olan her şeyi tezgaha yerleştirdim.Omleti hazırlamak için, kasenin içinde yumurtaları, karabiber ve tuzu iyice çırptım. Omletimin yumuşak bir kıvamda olmasını istediğim için,çırptığım karışımının içine bir yemek kaşığı sütü ilave ettim.Çırptığım karışımının sarı renk olunca pişirmek için hazır olduğunu anladım. 

Şimdi sıra omletimi pişireceğim tavayı bulmada.Tavalar üst dolapta olduğu için masadan bir sandalye aldım ve üstüne çıktım.Aralarından pembe ama güzel tavayı tezgaha koydum.Ocağı yaktım ve tavayı üstüne koydum.  Bu aşamada içine tere yağını koydum.Bir kaç dakika sonra tere yağı eridiği için çırptığım karışımımı tavaya döktüm.Biraz tavayı sallayarak omletin pişmesine yardım ettim. Pişme tamamlanınca omleti tavadan ters çevirerek tabağın üstüne koydum. Kendim içinde aynı işlemi yapınca diğer kahvaltılıkları da masanın üstüne koydum.

Merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başlayınca üstümde ki mutfak önlüğünü çıkardım ve mutfaktan çıktım.Aklıma meyve suyu geldiği için çay demlemek ile uğraşmayıp dolapta ki meyve suyunu çıkardım.Siyah ile lacivert bardağın içine doldurdum.İkisini de elime alıp salona,masaya geçtim.Elimde ki bardakları masaya koydum ve ''Deniz,hadi kahvaltıya.Çabuk ol.'' dedim.Hızlıca merdivenler indi ve eline bir salata ve domates alıp yerine oturdu.tabağına masadakilerden doldurdu ve ağzı doluyken ''Öylöl,sön mö hözörlödön tötlöm?'' dedi bir yandan ağzındakileri çiğnemeye çalışırken. ''Hıhı,ben hazırladım.'' dedim kafamı sallayarak. 

''Deniz,bana Japon balığı alacakktın,hani?'' dediğim anda bir boğulma sesi geldi,kafamı kaldırdım ve Deniz'in ölmemesine yardımcı oldum.''Helal helal'' dedim gülerek.

''Kızım,yıllar öncesinde kalmış.Boşver kedi alayım ben sana?'' dedi  göz kırparak.

''Hayır,Japon balığı istiyorum'' dedim ellerimi belime koyarak.Üsteledim her seferinde ve ben kazandım.Şuan kahvaltı masasını öylece bırakıp bir petshop'a Japon balığı almaya gidiyorduk.

''Eylül,bak burada ne buldum.Bir Hamster.''

''Deniz,zorlama tatlım.Japon balığı alacağız.'' gülümsedim.

''İyi be.Biz alıyoruz bunu.'' dedi eliyle balığı gösterirken.

''Ayyy Deniiiz!Sağol bebeğim.'' dedim ve sarıldım.