Eylül'ün gittiği spor salonu :))
Eylül'den
Kafamda ki baş ağrısıyla güne uyanmak biraz kötüydü.Başımı sağ elimin içiyle tutarak hafifçe doğruldum.Gözlerim uykudan sulanmış,etraf bulanıktı.Koyu renk kanepeye yaslanarak elimle gözlerimi sildim.Etraf netleşince tanımadığım bir yerde olduğumu anlamak zor olmadı.Üstümde ilk üç düğmesi açık mavi gömlek ve siyah bir pantolon vardı.Ayakkabımın teki burada,diğeri ortalıkta gözükmüyordu.Hemen üstümü başımı düzelttim ve ayakkabımın tekini giydim.Diğerini ararken dizlerimin üstüne oturmuş etrafa bakıyordum.Merdivenlerdeki ayak sesleri yanıma yaklaşmıştı.İki çift çıplak ayak görünce kafamı ani bir hızla kaldırdım.Giraydı.Pek hatırlamıyordum ama onu hatırlıyordum.Hemen ayağa kalktım.Saçları dağılmış,siyah tişörtü buruşmuş,gri eşofmanı da buruşmuştu.İlk önce kimse konuşmadı.Beni süzdü,konuşmayı başlattı.
''Dün gece çok içince getirdim,merak etme.''demişti.Merak ettiğim bir şey yoktu ama onunla aynı havayı solumak heyecan vericiydi.
''Yok,merak etmedim de ben gidiyim artık.Deniz merak etmiştir''derken telefonum çaldı.Oraya gidip meşgule attım.Bana baktı ''Sanırım arıyor,niye açmadın?''dedi.''Önemli değildir''dedim.Gülümsedik.
''Kahvaltı edelim istersen,aç gitme''dedi,elleriyle saçını arkaya atarken.Kafamı salladım.
''Sanırım ayakkabım kaybolmuş''dedim.''Bulamıyorum.'' Bakışları ayağıma indi.Teki ayağımda olan ayağıma baktı,güldü.Salona gidip beyaz ayakkabımı getirdi.''Sanırım buldum,ne dersin''dedi hafifçe kahkaha atarken.İlk defa böyle gülmüştü.
Ayakkabımı giymiş,üstümüzü düzeltip bizim cafeye gitmiştik.Deniz ile Ezgi kahvaltı yapıyorlardı.''Selaam,cafe ahalisi''dedim gülücükler saçarken.
Gün boyu böyle devam etmişti.Deniz ile eve dönünce dün gece neredeydim sorusuna cevap olarak 2 saat harcamıştık.Sonra telefonuma 'Siyah' kişisinden-Giray'dan- mesaj gelmişti.Telefonumun mesaj sesi gelince elime aldım.Onu 'Siyah'diye kaydedince genelde Siyah diyordum ona.O da bana Atarlı diyordu.Nedensizdi bu konuşmalar.Mesaj bölümünü açınca uzun bir mesaj olduğunu anladım.Derin bir nefes aldım,okumaya başladım.Oha,çok güzel yazmıştı. ''Ne yazmış kız,bizim kuzenden böyle şeyler çıkmaz ama çıkardın kız'' dedi gülüp göz kırparken.Ve sesli bir şekildi ikinci kez tekrarladım.
'Ben siyahın gölgesi ardında gizli, senin göremeyeceğin bir yerdeyim. Beni bulamazsın. Ben mavinin en şehvetli dalgaları ardında saklıyım. Beni bulamazsın. Ben bozuk bir sokak lambasının ardında, ıssız bir caddede seni izliyorum. Beni göremezsin. Ben binlerce kitabın olduğu kütüphanede, sayfaları sararmış kitabın satırlarında gizliyim. Beni hissedemezsin. Beni kağıda döktüğün silik kelimelerde arama. Şimdi.. dön ve arkana bak. Arkandayım. Ben, siyahın ta kendisi.' dedim nefesimi vererek.
''Oha,çok mükko yazmış kızım.''dedi ağzı 'o' şekli alırken.''A-aynen''dedim kelimeler ağzımdan zor çıkarken.Biz buna şaşkın bir şekilde bakarken ne cevap vereceğim diye düşündüm.Sonra telefon çaldı.Elim yavaşça yeşil yere kaydı,kulağıma götürdüm.
''Efendim''
''Mesajımı almışsın anlaşılan''
''E-evet,aldım''
''Beğendim mi?''
''Evet''
''Tamam''
''Peki''
''İyi geceler o zaman''
''İyi geceler'' dedim ve konuşmamızın sonu böyle olmuştu.Sanırım 'cevap vermeyince' merak etti diyerek kendimi avuttum.Deniz'in bana 'ne konuştunuz,anlat,bekliyorum'lafını geri çevirmeden heyecanla anlattım konuştuklarımızı.O ise konuşmalara değilde Kuzeninin böyle yazmasına ve konuşmasına şaşırmıştı.Fazla uzatmadan yatmaya gittik odalarımıza.Odalarımız karşılıklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımızda Biri Var!
ChickLitYalnız olmak yanında birilerinin olmadığı anlamına gelmez.Yanında olan kişilerin yanında da yanlız olduğunu hissediyorsan işte o zaman yalnızsındır.Ağladığında kollarında teselli bulacak kimsen yoksa yalnızsındır.Yarın acaba neler olacak değilde,yin...