Giray'dan
''Anne,ben bavulumu hazırladım. Uçağa geç kalıyorum,çıkmam lazım. Neredesin?''diye ortalıkta bağırıyordum.Annemin beni duyduğunu buraya gelince anladım.Siyah kalem elbisesinin altına giydiği krem rengi stiletto'lar parkelerde kötü bir ses çıkarıyordu.
Annemin bana bakan dolu gözleri karşısında dayanamayıp sarıldım,sımsıkı.Benim tek sarıldığım kadın annemdi.Buraya da teselli için gelmiştim.Babam,babam 8 ay önce kalp krizinden vefat etmişti.Yakınlarımız bizi yalnız bırakmamak için Almaya'ya kadar gelmişlerdi.2 ayda ben kalmıştım,pek istemesemde. Eylül'ü orada öylece bıraktım,kalbinin kırılacağını bile bile.Şimdi geri dönüyorum.Benim döndüğümü görünce belki sevinecek,belki ağlayacak.İlkini şiddetli seçerim.Öyle umuyorum belki de.Annemin kollarından ayrılınca iki elimi yüzünün iki yanına koydum.''Seni seviyorum,özleyeceğim.'' dedim.Uçağa geç kalmamak için Siyah 2009 Ford Focus arabama bindim.Bavulumu da bagaja yerleştirmiştim.Anneme el sallayıp gaza bastım.Arkamda su döken bir anne bıraktım.Ve acılı.
İstanbul'a gelince derinbir nefes aldım,aklıma geldi.Şimdi Eylül ile aynı havayı mı soluyoruz? Güldüm.Düşüncesi bile garipti.Lacivert renkli pantolonumun ön cebinden İphone 6 Plus Gold telefonumu çıkardım ve şifreyi girdim,Eylül.Şifrem o olabilir ama bizim odaklanmamız gereken yer Rehberimde ki arayacağım numara.Kardeşim yazısına tıkladım,çalıyor.
''Alo,Giray?'' şaşırmıştı tabi çocuk.Beklemiyordu belli ki.
''Alo,Ege ben İstanbul'a geldim.Nerelerdesin?'' dedikten sonra ben güldüm,Ege'den ses yok.Seslendim;
''Kardeşim?'' bekledim,bekledim,bekl-
''Buradayım lan.Bakırköy. Yani Alaçatı Muhallebicisi.Gel bekliyorum.''' dedi kapadı.
Öylece kalmıştım,bavullarımla.Hemen Ege'nin -ikimizin yaşadığı- eve gittim,bavullarımı mavi koltuğun yanına bıraktım.Bavuldan çikolatalı parfümümü sıktım.Sevmezdim ama yanımda o vardı,şükürler olsun...
Arabamı park ettim.İçeri adımımı atınca sarı saçlı,mavi gözlü birini gördüm.Ağzımı yerlerde arayabilirdim.Ege'nin yanında Eylül ile Deniz mi var?' diye düşünürken biri daha olduğunu anladım yanlarında,tanımıyordum.İlerledim,ilerledim,ilerledim.Durdum.Öylece baktım.İçeride bir tek biz vardık.Bizim grup ve yabancı şahıs.Ege Deniz'e ve yabancı şahısa kaş göz işareti yapıp,dışarı çıktılar.Dışarı çıkarken yabancı şahıs koluma çarptı,bilerek.Ege'ye baktım.''Yürü,Buğra.''dedi tıslayarak. O ise ayağa kalkmış bana bakıyordu,dolu gözlerle.Anneme sarılır gibi sarılmak istedim. ''Seni özledim'' diyerek söze başladım.Cevap yoktu ama söylemeye değer bir cümleydi.3 dakika olmuş bana öylece bakıyordu. İlerledim yanına doğru.Yanına gelince devam ettim sözüme.''Sen özlemedin,anlaşılan.''dedim imayla.Arkamı döndüm,kalmaya değecek bir şey yoktu.Kapıdan çıkarken,Buğra'ya sertçe çarptım.Hızlı adımlarla arabama gittim,bindim.Sahile ihtiyacım vardı.Buraya gelince böyle olmak zorunda değildi ama o başkasını bulmuştu bile.Sense enayi gibi Eylül'ü bekledin.Telefonumu elime alıp şifreyi değiştirdim.Anneme birlikte çekildiğimiz fotoğrafları gösterince 'pekte şirin gelinimiz olacakmış,baksana'demişti.'Ayrıldık diyemedim,ayrıldık anne' diyemedim.Önümden el ele geçen sevgililere baktım,bizim gibi olmasınlar.Denize bakmaya devam ettim sonra.
Eylül'den
Spordan çıkınca Deniz'den mesaj geldiğini anladım.Elime İphone 5 telefonumu aldım,okudum.'Alaçatı'dayız,Bakırköy' demişti.Gitmek zorunda gibi hissettim ilk kez,zorundaymışım gibi.Öylece spor tişörtlerimle gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımızda Biri Var!
ChickLitYalnız olmak yanında birilerinin olmadığı anlamına gelmez.Yanında olan kişilerin yanında da yanlız olduğunu hissediyorsan işte o zaman yalnızsındır.Ağladığında kollarında teselli bulacak kimsen yoksa yalnızsındır.Yarın acaba neler olacak değilde,yin...