AŞKINA AŞKİYA

164 8 38
                                    


AŞKINA AŞKİYA TANITIM ♧

Kızlar Evi ♧

"Sedef şu tarağı saçlı bırakma demedim mi ben sana?" Sinirle oflayarak banyodan çıkıp çaprazında ki odaya baktı Beyhan. Sürekli Sedef'in arkasını toplamaktan sıkılmıştı artık.

Sedef ise Beyhan'ın söylenmelerine alışık olduğu için; herzaman yaptığı şeyi yaparak bunu da kulak ardı edip aynada ki görüntüsünü incelemeye devam etti. "Ya bırak oraya sonra hallederim ben." Hazırlanması gerekirken tarağın üstünde kalan saçlarla mı uğraşacaktı?

"Biliyorum ben senin hallederim demelerini. Hep aynı şeyi yapıyorsun!" Oldukça titiz bir insandı Beyhan ve Sedef'in bu pasaklı halinden nefret ediyordu.

Alt tarafı saçlarını taradıktan sonra tarağın üzerinde kalan saçları toplayıp çöpe atacaktı ama onu bile yapamayacak kadar üşengeçti. Aslında Beyhan'ın bu sitemleri aralarında bir huzursuzluk yaratmak için değildi, tek isteği arkadaşının biraz daha düzenli ve titiz olmasıydı.

Ama bu oldukça zor görünüyordu.

"Çeneniz çalışacağına eliniz çalışsın. Geç kalacağız." diye mırıldandı Hatice ayağında ki yüksek topuklularla dengede durmaya çalışarak. Zaten uzun olan boyuna 12 cm daha eklemek neydi?

"Hoşgeldin bayan çokbilmiş." Sedef homurdanarak yediği rujunu tekrar sürerken gözlerini devirmeyi de unutmamıştı.

Kızlar arkadaşları Ceren'in düğünü için tatlı atışmalar eşliğinde hazırlanırken; acaba erkekler ne haldeydi?

Bir bakalım mı?

Hadi o zaman!

Erkekler Evi ♧

"Abi bu çorabın yastığımın altında ne işi var?" Ulaş homurdanarak karşısında ki iki arkadaşına baktı.

Alp ve Berkan aynı anda yüzlerini buruşturarak omuz silktiklerinde, kimin yaptığını anlamak çokda zor olmamıştı.

Alp çoraplarını çıkararak kirli sepeti sandığı Ulaş'ın yastığının altına atıyordu. Ve bunu bir süre sonra gelenek haline getirmişti.

Yıllarca değişmeyen gelenek!

Ulaş ve Berkan ne kadar titiz ve düzenli ise, Alp'te bir o kadar pasaklıydı.

"Ulan senin evleneceğin kadına acıyorum be!" diyerek sırıttı Berkan, pantolunun kırışmamasına özen göstererek ellerini cebine koyup kapı pervazına yaslandığında Ulaş da ceketini giyerek yanına gelmişti.

Bir insan ne kadar pasaklı olabilir? Sorusunun vücut bulmuş haliydi Alp. Ve gerçekten Alp'in hayatına girecek olan kadına acıyorlardı.

Allah sabır versin!

"Niye acıyomuşsun lan sen kendi karına acı. Evlat olsan sevilmezsin. Ayrıca benim evleneceğim kadın dünyanın en şanslı insanı bir kere." Ceketini giyerek boy aynasının karşısına geçtiğinde arkadaşlarının keyifle sırıtmalarını duyabiliyordu.

"Hazırsanız çıkalım." dedi Ulaş pahalı kol saatine bakarak. Biraz daha evde duracak olurlarsa hem düğüne geç kalacakalardı hem de bu muhabbet bitmezdi. "Yoksa geç kalacağız." diye mırıldandı tekrar, cümlesini devam ettirme gereği duyarak. Nasıl olsa arabada da devam edecekti sohbetleri.

Birbirinden yakışıklı üç yakın arkadaş boy aynasının karşısına geçtiğinde akıllarında tek bir cümle vardı.

'Çok yakışıklıyım bee!'

Yorumları alayım mıı?? ❤

AŞKINA AŞKİYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin