O korkunç geceden sonra kız, bebeğinin babası gibi bir şeytan olduğunu kesinlikle anlamıştı. Bir şeytanın dölü bir şeytan olurdu.
Bebek her geçen gün hızla büyüyordu ve büyüdükçe acıkıyor, acıktıkça daha büyük canlılar avlıyordu. Kız artık her sabah odasında bir jaguar veya ayı ölüsü görmeye alışmıştı. Kızının iştahı çok fazlaydı ama bir sabah uyandığında odasında gördüğü şey kadar şaşırmamıştı.
Gördüğüne inanamıyordu, inanmak istemiyordu. Bebeği bunuda mı yapmıştı, bu olamazdı.
Odada korku dolu donuk gözlerle yatan ve her tarafı kana bulanmış bir erkek cesedi vardı. Bu nasıl olabilirdi, kızı bunu nasıl yapmıştı?
Sarışın, ela gözlü, üzerinde eski elbiseler olan yakışıklı ve 19-20 yaşlarında bir gençti.Kız hışımla kızının uyuduğu yatağa geldi ve sert bir şekilde sarsarak bebeğini uyandırdı. Sinirliydi ve kızının yaptığına çok üzülmüştü.
O bir insan öldüremezdi, bu yaşta masum bir bebek iken katil olamazdı.
Bebek şaşkınlıkla gözlerini açtı ve boş gözlerle annesine bakıyordu.
Annesi hayli kızgındı;
- sen bunu nasıl yaparsın, bir insanı nasıl öldürebilirsin? Asla, bunu birdaha asla yapmayacaksın! Kızın sesi gittikçe yükseliyordu.
- sana kendi türümüzü avlamayı yasaklamıştım ve sen beni ciddiye almadın.
Bebek annesinin öfkesi karşısında korktu ve dudaklarını büzerek ağlamaya başladı hemde avazı çıktığı kadar.
Kız yaptığına pişman olmuştu. Sonuçta hiç birşey bilmeyen, eğitilmemiş bebeği ayrım yapamıyordu. Neyi avlamalı neyi avlamamalı? Bunu ona öğretmeliydi.
Ki öğrettide.9 Sene Sonra..
Kız bebeğini; tabii dokuz sene sonra hızla büyümüş yaşıtlarından baya büyük görünen kızını en iyi şekilde eğitmiş ve hızla büyüyüp güzelleşen kızı yanında, anne hızla yaşlanmış ve çökmüştü. Küçük kulübesinde pencereden ormana her baktığında yıllar önceki ve hâlâ unutamadığı ilk ve son aşkı gelirdi aklına. Hüzünlenirdi. Köyünü, evini ve ailesini çok özlemişti. Bu günlerin son günleri olduğunu gayet iyi biliyordu ve Ölümden korkmuyordu. Zira ölüm onu tüm sevdiklerine kavuşturacaktı; aşkına ve ailesine.
Bebek büyümüş ve çeşitli güçlere sahip olmuştu. Avlanacağı zaman koca gri bir kartala dönüşebiliyordu.
Baştan çıkaran güzelliğiyle bir çok erkeği avlıyordu.
Ölüm güzel bir kadının kollarında korkususca atlamaktı. Tehlikeliydi güzel bir kadını sevmek...
Kız gözlerini hayata yavaş yavaş kapatırken, hayata sımsıkı tutunan kızını düşündü. Onun için bütün hayatını mahvetmişti ve onun için tüm zorluklara katlanmıştı.
Şimdi ölüyordu ama bebeği için hayat yeni başlıyordu.
Şimdi ölüyordu ve ardında tehlikeli bir şeytan bırakarak ölüyordu ama pişman değildi sevdigi şeytanın çocuğuydu ve Şeytanın Dölü Şeytan olurdu. Kızn gözleri hayata yavaşça ve huzur dolu bir şekilde kapandı. Ruhu ailesine ve sevdiğine doğru şevkle yükseldi... Tüm zorluklara katlanan bu güçlü kadın ölüme direnememişti aksine ölümü bir kurtuluş bilmişti.
***
Aswang evine; annesinin bulunduğu eve geldiğinde hayatının en büyük acısını yaşadı. Çok devdiği ve bu hayatta tek sığınağı olan annesi ölmüştü.
Acıyla haykırdı Aswang ve bu haykırışın dehşetiyle ormandaki tüm hayvanlar kaçışmaya başladı.
Aswang annesinin alnından son bir kez öptükten sonra silkelenerek birden koca bir kartala dönüştü. Kanat çırpacaktı başka diyarlara ve başka hikâyelere. Annesi geride dünyanın şahit olacağı en ilginç ve güzel Vampiri bırakmıştı ve bu vampir erkek cinsinin en büyük tehlikesiydi. Şimdi herşey, bütün hikaye şimdi başlıyor. Aswang şimdi dünyaya korku salıyor. Hadi Aswangın Aşkını okuyalım; destansı bir aşkı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aswang | Karanlıkta Kal
VampireHer şey koyu karanlık summit ormanında başladı. karanlık ormanın derinliklerinde, küçük bir kulübede dünyaya açıldı. Baştan çıkarmak en büyük silahıydı, O gündüz insan, gece Şeytanďı. Göklerde Belaya kanat çırpan kargalar misali, süzülerek 'Ölüm' ge...