Ben İzabel türümün tek örneği, uçan, dönüşe bilen ve kan emen...
Annemin sevgili kızı güzel ve baştan çıkaran Aswang.
İnsanlar bana vampir değilde Aswang ismini koydular. Uçabilmemden dolayı olacak. Yakın akrabalarım olan vampirlerden iğreniyorum. Çok kaba ve pis yaratıklar. Galiba onları hiç sevemeyeceğim.
Ben tek başıma ve bir amacı olmayan korkutucu ve baştan çıkaran bir şeytandım.
Bazı vampirlerin insanlar arasına karışıp onlar gibi hareket ettiklerini duymuştum. Aslında düşünüyorum ki bende böyle yapmalıydım. İnsanlar gibi davranmalı hatta bir insan olmaya çalışmalıydım. Bu okadar da zor olamazdı benim açımdan. Gündüz tamamen bir insandım ve bir insandan hiç bir farkım yoktu.
Güneşten korkan vampirler bu zor durumu becere biliyorlardı. Bu durum benim açımdan çok ama çok kolay olacaktı. Geceleri saklanacak, gündüz insan olacaktım. Annemin öğrettiği gibi insan ırkını sevecek ve onları avlamayacaktım. Hatta onlardan biri olacaktım. Kan ihtiyacımı ise hayvanlardan sağlayacak ve böylece insan oğlu zarar görmeyecekti.****
Bir kaç ay sonra, AlaskaBir insan gibi yaşamak için Amerikanın en soğuk ve az nüfuslu eyaleti olan Alaskaya taşındım. Alaska, çok az dikkat çeken bir yerdi. Burda insanlar benden şüphelenmez ve bende insansı yaşantımı sürdürürdüm.
Burası çok güzeldi. Kış aylarında yağan lapa lapa kar ve huzur bana mutluluk veriyordu. Yeni yaşantıma 2. Sınıf bir lise öğrencisi olarak başladım ve bir kaç hafta sonra okulun ilk günü olacaktı.Kapüşonlu bir mont giyip fermuarını sonuna kadar çektim ve kapüşonumuda kafama geçirip Alaska sokaklarına çıktım
Alaskada gezmeli, insanlarını tanımalıydım. İnsanlar arasına karışıp onlardan biri olmalıydım ve bunun benim açımdan tek yolu insanlar arasına karışmaktı.
Yoldan geçen ve dalgın, meşgul, bir şeylerle uğraşıp duran insanları izliyordum.
Davranışları; nasıl desem, insansı. Evet insansıydı ve bu onların insan olmalarından kaynaklıydı. Herhalde!
İnsanlara birer avmış gibi bakmıyordum. Aksine annemin ögrettiği gibi arkadaşça bakıyordum ve bakmalıydımda.
Biraz sonra yanımdan iki çocuklu bir anne geçti. Çocuklar çok gürültücü ve durmadan bir şeyler sorup, istiyorlardı. İsteklerinin bir sınırı yok gibiydi. Yanımdan geçerlerken uçuş uçuş etekli sarışın kız dikkatlice bana bakıyordu. Çok heyecanlanmıştım. Acaba biŕ şey mi görmüştü. Bu boş bir kuruntuydu. Çocuklar işte her şeye ve her yere bakıp dururlardı. Ama yanımdan geçen her insanın sanki birden bana saldıracağını sanırdım ama güçlü olmalıydım.
Alaska soğuk olabilirdi ama insanları gayet sıcaktı. En azından böyle okumuştum.
Alaskada hayat çok sakindi. Dışarıda tek tük insan vardı ve onlarda çabucak evlerine dönme telaşındaydılar.
Ben düşünceler içerisinde ilerlerken aniden sert bişeye çarpıp geri sendeledim. Ardından yere düşen bir kaç kitap sesi duyuldu ve derin bir Ahhh sesi...
Karşımda yirmili yaşlarda bir genç ve biraz daha dikkatli baktığımda çekici ve hoş bir çocuk duruyordu. Karşımda gülümseyerek durmuş beni süzmekle meşguldü.
-Kusuruma bakmayın. Çok özür dilerim. Sizi göremedim. diyebildim.
Evet kesinlikle bunları söyledim ve tam bir insan gibiydim. Teorik olarakda bir insandım zaten. Annem bir insandı ve bende otomatik olarak yarı insan oluyordum.
-Ah sorun değil. Emin olun bende en az sizin kadar dalgındım.
deyip yerdeki kitaplarını hızlıca toplayarak tekrar ayağa kalktı.
-Ben Ned. Yakımlarda bir yerde oturuyorum. Seni daha önce görmediğimede bahse girerim.
Çok hoş ve nahif bir sesi vardı. Gülümsemesi harikaydı. Kendimi ona bakmaktan alamıyordum. Onda beni kendine çeken bir şeyler vardı.
-İzabell. İzabel Patrick. Buraya daha yeni taşındım.
Ned beni hâlâ süzüyordu. Birşeymi sezmişti? Yok canım tamamiyle bir insan gibi davranmıştım.
-Memnun oldum İzabell. Tamam umarım tekrar görüşürüz. Seninle daha fazla sohbet etmek isterdim ama halletmem gereken bir takım işlerim var. Hoşça kal.
-Hoşça kal. diye bildim ve ardıma dönüp yavaş yavaş ilerledim. Bu hissettiklerim her ne ise bunları bastırmalı ve bu çocuktan uzak durmalıydım.
Zaten bir daha görüşe bileceğimizi sanmam. En azından öyle zannediyordum ki bir zamana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aswang | Karanlıkta Kal
VampireHer şey koyu karanlık summit ormanında başladı. karanlık ormanın derinliklerinde, küçük bir kulübede dünyaya açıldı. Baştan çıkarmak en büyük silahıydı, O gündüz insan, gece Şeytanďı. Göklerde Belaya kanat çırpan kargalar misali, süzülerek 'Ölüm' ge...