ARADA DENEMEK LAZIM

ŞEN ŞAKRAK SAHİL KASABASI Son Bölüm

Kasabayı anlatacak olursam burası, her yalnızın kendisinden başka kimsenin bilmediğini sandığı

bir yer. Her türlü olumsuzluklardan köşe bıçak kaçmış. Turistler geldiğinde onların kulağına,"Sakın benden bahsetmeyin, yoksa ben beton yığını olurum." diyordu. Gelenler buna saygı olmalı ki,hala doğacıların korumasında.Biraz da huzur evini andırır. İnsanlar emekli olduklarında, bu tip yerlere giderler. Biraz da incik-bocukve el işi çarşısı gibidir, kocaman hemde...Ama her güzel sessizliğin sonunda korkutucu bir gürültü vardır. Bugün olduğu gibi. Sessiz başlayan birgünü iş makinalarının kötü kahkahaları yerle bir etmişti. Burasına da bir çok yeryüzü cennetineolan oluyordu.Kuş cıvıltılarının yerini iş makinaları kepçe vuruyordu. Hemen gittik olay yerine ve o kötümanzarayla karşılaştık. Boş durmayacaktık. Durur muyuz?Ogün Greenpeace'le iletişime geçtik. Birkaç tanıdık sayesinde. Bir gün sonra, eylemler, basın toplantıları, ve bir çok şey.Bazı saygı değer gazeteciler bu konuyu kaleme aldı. Ama hiç biribaşarılı olamadı. Otel inşaatına başlanmıştı. Para için nefes kesiyorlardı. Cennetimiz ağlıyor, biz deomzuna dayanıp ağlıyorduk. Büyük ihtimialle son kez dayanıyorduk, omzuna.Gözyaşlarımız, sevincimiz, çocukluğumuz, gençliğimiz, geleceğimizi acımadan bizden alıyorlardı.Yeryüzünden böyle doğal güzellikler azaldıkça, hayvanların yaşam alanı kalmıyordu. Bir çok hayvanınnesli bile tükenme tehlikesindeydi. Yeni nesillerimiz bu zehirli dünyada bir çok şeyden bi'haberyaşayacaklardı. Tabii buna yaşamak denirse...İki yıl geçti. Bu iki yıl içerisinde, sesler hiç susmadı. Ama sürekli açıklamalarda, "Oraya otel gerekiyordu." gibi saçma sözler söyleniyordu. Otel iki buçuk yıl sonra yaz aylarına doğru açıldı.Adı " GREEN WORLD" oldu. Ne dünya ama... Slogan ise, "Ayrı yerlerden yeşil dünyaya." Çok yaratıcıydı. Ama olan olmuştu. Sonara zaten ardı arkası kesilmedi. Yüksek binalar, toplu konutlar...Artık kasaba kasabalıktan çıkmış, tatil köyü olmuştu. Hoş kasaba köyden daha büyük yaa, ama onlar için para etmiyordu. Biz ise, bir avuç insan kalmıştık. Ama asla burayı terketmedik. Terk etmeyeceğizde...Dostlarım,bu hikaye iyi bitmedi. Zaten ne bu sahil kasabası, ne de ben ve ailem gerçek değiliz.Olaylarda gerçek değil. Bu tür doğa harikaları özenle korunuyor. Türkiye en yeşil ülke unvanını almalı. Çünkü hak ediyor. Atalarımız üzülmesinler, ülke emin ellerde. Hayal ürünü barış, özgürlük,ve bir çok güzel şeyin elinde. Bu hikaye de olduğu gibi...