Gün sabah olmuştu. Dükkanlar açılmak için hazırlık yapıyordu. Kaldırımlara sandalye ve masalar kondu. Bir yandan yardım ediyor, bir yandan da anneme laf anlatıyordum:
-Keşke buraya bir çok turist gelse, dükkanlar iş yapsa, gezi programları buradan bahsetse, ne güzel oldurdu, diye. Annem cevabı geciktirmiyor:
-Şimdi bunlar olursa, bu güzelliğin ortasına oteller, binalar dikecekler. Bir çok ağacı kesecekler, demişti. O an bu düşünceden vazgeçmiştim. Derken günler geçiyordu. Her gün aynı durumlar. Sabah cafe, akşam üzeri deniz, akşam ise sokaklar ya da kapı önünde çekirdek. Ardın da bol bol su.
Demeyi unuttum, annemi ve babamı tanıtmayı. Annem ev hanımıyken, cafenin mutfağına geçti. Adı "Leyla". Babam ise, cafeyi dedemden devir almış, Adı ise "Ada". Büyük bir aşkla evlenmişler. Bunu ayrı bir yazmalı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARADA DENEMEK LAZIM
RastgeleBir aralar şiir haricinde bir şeyler yazabilir miyim? diye denemiştim. Bence fena olmadı ama bir de sizlerle paylaşmak istedim. Beğeniye göre devam edebilir ya da olduğu yerde kalabilir...