Açlığımı bastırmak için bir yandan çubuk krakeri atıştırırken bir yandan kahvemi yudumluyordum. Bir yandan da dışarıdaki dondurucu soğuğa rağmen caddeden gelip geçen insanları izliyordum. Kahvem bittiğinde fincanı acele ile yıkayıp salonun ortasında duran valizimi alarak kendimi dışarı attım. Evde kaldığım birkaç saat içinde daha iyi anlamıştım ki bu evde artık yaşayamazdım. Bunu nasıl yapabilirdim ki? Arka bahçede Burak ile birlikte diktiğimiz ağaçlar, yatak odasında birlikte beğenerek aldığımız perdeler ve salonda rengini Burak'ın seçtiği mobilyalar...
Nereye baksam bir anı çarpıyordu gözüme. Ne yana dönsem bir hatıra batıyordu yüreğime ve acıtıyordu ruhumu. Kapıdan çıkınca dönüp son defa eve baktım. Tıpkı Burak'ın kampa diye çıkıp hastaneye giderken baktığı gibi. Gözlerim buğulandı bakarken. İçim titredi.
Gözlerim evi incelerken çalan araba kornasıyla irkildim. Bu çağırdığım taksiydi. Taksi şoförü arabasından inip elimdeki tek valizi bagaja yerleştirirken ben de yolcu koltuğuna geçip oturdum.
Yaklaşık iki saat süren yolculuktan sonra nihayet kocamın memleketindeki hava alanına iniş yapmıştım. Hava alanının içine girip yürümeye başladığım sırada tam karşımda bana bakarak bekleyen Halit babamla göz göze geldim ve aynı anda ikimizin de yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Elimdeki valizi peşimden sürükleyerek hızlı adımlarla aradaki mesafeyi kapadıktan sonra ilk konuşan ben oldum:
"Neden buraya kadar zahmet ettin baba, ben taksiye binip gelirdim."
Halit baba:
"Ne zahmeti kızım, hiç olur mu öyle şey." Diyerek elimdeki valize eğildi. İtiraz etmeden elimdeki valizi kendisine teslim edip hemen arkasından yürümeye başladım. Hava alanından çıkıp arabaya binerek eve doğru yol almaya başladık. Ben arka koltuktan sessizce dışarıyı izlerken Halit baba:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Aşk 3
EspiritualSahi aşk neydi? Bir tarifi var mıydı? Tarif edilebilir miydi? Ya da bir kalıba sokulabilir miydi? Amacı neydi? Sebebi neydi? Dünyadaki her şeyin bir varoluş sebebi varken aşk duygusu sebepsiz değildi ya! Yeryüzündeki tüm canlılar neslinin devamı içi...