AŞKın yolunda bir mafya ( TAMAMLANDI )

...

"kafan mı güzel yavrum ne oyuna gelmesi!" evet ben daha çok şöyle bekliyordum'bende biliyorum vurun şunu!' ama gelen o olmayınca bende tabi şaşkınlık etkisi çünkü bu biraz şey gibi ergence evet tam da öyle fazla ergence...

"ya ben bir şe...." yarım kalan cümlesi benim silahla kafasına vurup bayıltmam ile son buldu

"memo bunu depoya bağla " dediğimde 

"tamamdır demir siz içeri geçin geliyorum ben"  dedi ve onu kucaklayıp götürdü. patron bir kaç koruma kalsın diğerleri gitsin dediğinde hala önlemde olduğunu anladım. belli etmese bile seviyordu beni...

"demir konuşalım mı?" dedi bana karşı kafa salladım biraz uzaklaştık

"özür dilerim ben onun bu kadar ileri gideceğini düşünmedim bak o benim başka birinden olan çocuğum ayrıcalıklı olması bu yüzden ama bil sen hep en tepedesin. orada ne kadar korktuğunu anladım ama hiç çaktırmadın hissettirmedin. ben seni böyle eğittim babamın bana yaptığı gibi ve inan bu şekilde zor olsa da daha güçlü biri oluyorsun. sendeki ışığı görüyorum. sen kusursuz bir kızsın bunu bebekken bile belli ediyordun doğallıkta mastır yapmış birisin ve bu çok güzel bir adamı konuşturmak için her türlü yönteme başvuruyorsun korkmuyorsun... sen ... sen benim en değerli parçamsın bende istedim sana masal okumak ama ben babamın izinden yürümeliyim sevdiğini gözün kırpmadan bırakabilesin diye bak öyle anlar olur ki hayattan soğursun ya da sevdiğin için ondan vazgeçersin bu gibi olaylarda daha soğukkanlı olman lazım. mesela aşk... insanı yıpratır ya gururunu ya da aşkını bırakmak zorunda kalırsın sen sende bu güç varken ikisini de ayakta tutarsın çünkü biliyorum kendinden ödün vermezsin biraz da bu yüzdendi işte bak biliyorsun herşeyi" dedi ve sarıldı vakit kaybetmeden bende sarıldım babama 

"leyla sende sen hallet" dedi bana 

"her şey serbest mi?" dedim ağlamaya yüz tutmuş sesimle 

"şşşt o ses ne öyle dik bakayım sen kaya yılmazın sağ kolunuz hehheyt be!" dediğinde güldüm ve eve girdik diğerleri de oturmuş şişe çevirmece oynuyorlar. korumalar dışarıda  

"yarın iki kız gelecek onları eğiteceksin ve memo , gizem , barış , kerem ve melih de dahil buna " dediğinde kafa salladım bunu duyan bizimkiler şoka uğradı bende bim'e tamam vurun serbest.

"yaa!" diye isyan eden gizeme

"sus! karşında demir ece var ben eğitmeninizim bundan böyle  ama sadece antreman odasında hadi bakalım yer açın bana da ayılar" diyip araya sıkıştım

"ben yatıyorum " dedi patron o da bilirdi burayı az kaçmamıştı memo sayesinde düşmanlarından silahsız ise hemen buraya koşardı ve silah deposundan silah alırdı . 

"çevir cesur yürek!" diye bağırdım çevirdiler memo  kereme soruyordu

"d mi? c mi? "

"c ulan" dedi

"patronun bıyıklarını tıraş et o uyurken " dediğinde yüzündeki ifadeyi beynime kazımak istedim böyle sağda boş bir oda var orası uygun  

"bakma öyle define görmüş çulsuz zenci gibi " dedim bende evet mutluysam garip benzetmelerimi dışarıdan yani sesli söylerdim.

"uyusun yapıcam" dedi tekrar çevirdik bana gizem soruyordu

"d c?"

"c"

"gizli yeteneğin varsa ne ve bize göster" dedi vardı bir sürü

"bir sürü gelin" dedim ve müzik odasına götürdüm onları buradan memonun bile haberi yoktu

"burası ne alaka?" dedi barış

"buradaki her şeyi çalıyorum ayrıca şarkı da söylüyorum"

"göstersene" dediğinde gitarın başına geçip çalmaya başladım zeynep bastık fırça şarkısını söyleyeceğim

"Yanımda tedirgin eski bir fırça

Boyanmaz yeni bir sayfa
Resimden nasıl bir saf olduğumu anla...

  Neyse sen deftere şimdilik eksi yazma

Zamanla iyileşirim hayırlısıyla
Malum alışmak zor sürtük,
Yaşanmışlıklarına
Pişmanlıklarına
Alışmak zor...

  Eski renklerin bir yudum hatrı hala

Hep vurur yüzüme dur dokunma
Günahkar hayal çıkmaz sesi kalbimden
Yani soluk soluk bu kez yaş bu tahta
Sarılacaksam sana yarın sabah
O zaman bırak kurusun geceden

  Neyse sen deftere şimdilik eksi yazma

Zamanla iyileşirim hayırlısıyla
Malum alışmak zor sürtük,
Yaşanmışlıklarına
Pişmanlıklarına
Alışmak zor...

  Eski renklerin bir yudum hatrı hala

Hep vurur yüzüme dur dokunma
Günahkar hayal çıkmaz sesi kalbimden
Yani soluk soluk bu kez yaş bu tahta
Sarılacaksam sana yarın sabah
O zaman bırak kurusun geceden" diyerek de bitirdim  ve alkış tufanı koptu hayır anlamadığım sesim iğrenç ben yuh bekliyordum

"harika bir sesin var lan bir daha " dediğinde gizem bana masum bebe gibi baktığı için kıyamadım ve 

"hangi şarkı?" dedim düşündü ve 

"Imagen  JONH LENNON ne olur?" dedi  

"şanslısın senin doğum günün için ezberlemiştim" dediğimde sarıldı

"hadi hadi" dedi sabırsızca

"Imagine theres no heaven (Cennetin olmadığını hayal et )

  Its easy if you try ( Eğer denersen bu kolay )

  No hell below us (  Altımızda cehennem yok )

  Above us only sky ( Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var )

  Imagine all the people (  Hayal et bütün insanların )

  living for today... (bu gün için yaşadığını... )

  Imagine theres no countries (Hiç ülke olmadığını hayal et )

It isnt hard to do (Bunu yapmak zor değil )

Nothing to kill or die for (Öldürecek ve uğruna ölecek bir şey yok )

No religion too (Ve din de yok )

Imagine all the people (Hayal et bütün insanların )

living life in peace... (hayatı barış içinde yaşadığını )

Imagine no possesions (Mülkiyetin olmadığını hayal et )

I wonder if you can (Yapabilir misin merak ediyorum )

No need for greed or hunger (Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok )

A brotherhood of man (İnsanların kardeşliği )

Imagine all the people (Hayal et bütün insanların )

Sharing all the world... (Tüm dünyayı paylaştığını )

You may say Im a dreamer (Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin )

but Im not the only one (ama tek ben değilim )

I hope some day youll join us (Umarım bir gün sen de bize katılırsın )

And the world will live as one (Ve dünya yekvücut olarak yaşar)" 

bittiğinde kaşları .atık bir memo görünce dondum

"ne oldu?" dedim

"lan din falan yokmuş öyle diyor mal mısın ne biçim şarkı bu!!" dedi dindar arkadaşımız

"hayal et diyor memo hayal yani varsay gerçekten bahsetmiyor ası üstünde imagine yani hayal et" dediğinde rahatlamış gibi göründü 

" ben din kısmından sonrasını dinlemedim de" dedi güldüm 

~~ertesi gün saat 14:25~~

sinirden kudurmak üzereydim 25 dakika geç kalan iki öğrencim vardı . geldiklerinde böyle bir tip beklemiyordum. bu bu da neydi böyle............................