For...

6.2K 559 138
                                    

Gözleri yağmur damlalarıyla süslenmiş, buğulu taksi camının üzerinde geziniyordu. Omzunda hissettiği ağırlıkla başını yanına çevirdi, boynuna doğru dökülen kahverengi, ipeksi saçlara sahip çocuğa baktı. Bununla birlikte içini garip bir his kaplamıştı, sıcak bir his...

Bir süre boyunca yalnızca, kirpikleri titreşerek uyuyan, masum silüeti izledi. Ardından tekrar buğulu cama döndü ve ince, kemikli parmağı ile cama dokundu. Ağır hareketlerle bir şey yazıyordu. Bitirdiğinde durdu ve fısıltıyla camda hafifçe belli olan yazıyı okudu: "Benim için gülümse..."

Dudakları ağır bir biçimde yukarı doğru kıvrılırken bakışları yan tarafına kaydı. Bir melek edasıyla omzunda derin bir uykuya sürüklenen masum çocuk anlaşılmaz mırıltılar çıkartıyor - kıkırdıyordu. Bu Park Jimin'inde gülümsemesine neden oluyordu. Düşündü, o gün vazgeçmemiş, devam etmemiş, bunun yerin pes etmiş olsaydı şuan bu huzur verici manzaradan kesinlikle yoksun kalacaktı.

Derin bir nefes verip başını sola doğru hafifçe eğdi. Böylelikle yanağı, omzunda ki ipeksi saçlarla birleşmişti. Başını ona yaslarken olabildiğince yavaş olmaya, Onu uyandırmamaya özen göstermişti. Onun bu manzaradan haberinin olmasına gerek yoktu.

* * *

Taksi bir müddet sonra yavaşlayıp durduğunda Jimin cebinden 20.000 won çıkarıp şöföre uzattı. Jungkook yürüyebilecek durumda, hatta ayık bile değildi. Bu yüzden Jimin kollarını sıkıca sararak, onu kucağına aldı. Apartmanın asansörü oldukça küçük ve dar olduğundan merdivenleri teker teker çıkmayı tercih etmişti.

4. kata ulaştığında kucağında ki bedeni yavaşça indirip kapıyı açtı ve ardından kollarıyla onu tekrar sarıp içeri girdi. Ayağıyla kapıyı kapatırken içerinin durumunu kontrol ediyordu. Ve tabiki dağınık değildi - evde yaptığı tek şey uyumak, yemek ve kitap okumaktı.

Hala uyumakta olan yorgun bedeni koridorun sonunda ki odasına taşıyıp olabildiğince yavaş bir şekilde, yumuşak yatağının üzerine bıraktı. Kendiside yatağın kenarına oturmayı tercih etmişti.

Şimdi her şeyi daha iyi anlıyordu. Jungkook'un neden onca şeyin bir öneminin olmadığını söylediğini, hiç mutlu olmayışını, Jimin'in karşısına çıkamayışını...

O gün Jimin büyük bir korkuyla hastaneye gittiğinde her şeyi anlamıştı.

Jungkook'un ailesi tam anlamıyla işkolikti, oğulları bu durumdayken onlar kendilerince 'çok önemli' diye nitelendirdikleri bir toplantıdaydılar. O gün Jimin öğrenmiştiki dışardan peri masalı gibi görünen hayat, içerisine girdiğinizde bir korku filmi sahnesinden farksız olabiliyormuş. Böyle olmasını hiç beklemezdi. Bir aileye sahip olanlar bile, aile sıcaklığının tadına aç kalabiliyorlardı. O gün fark etmişti, Jungkook sanıldığının aksine sağlığa değil, sevgiye muhtaçtı.

O günün üzerinden aylar geçmişti. Bu süreç içerisinde Jimin söz vermişti, -her ne kadar Jungkook istemesede- o iyileşene kadar yanında kalıp ona destek olucaktı. Ve o zamandan bu zamana o kadar çok şey değişmişti ki, Jungkook eskisine göre çok daha iyiydi, saçları yeniden çıkmış, yüzündeki bıkkın ifadesi silinmiş, solgun ten rengi canlanmış ve mutluluğu geri gelmişti.

Artık her şey belliydi, o şanslı olan taraftı, kurtulmuştu.

"Mmm..." Jungkook'un hafif mırıldanışı uyandığının habercisiydi. Jimin aklında ki düşünceleri bir tarafa bırakıp küçüğe odaklandı.

Uykulu göz kapakları zorlukla aralanıp odada gezindi, Jimin'i bulduklarında ise anında irileştiler.

"J-Jimin... Burası..."

"Benim evim Jungkook." Jimin diğerinin aklından geçenleri gayet iyi tahmin ederek cevaplamıştı onu.

"N-neden buradayız peki?"

"Gözlerini kaçırma." Diye fısıldadı Jimin. Aylar geçmesine rağmen Jungkook hala onun gözlerinin içine bakma cesaretinde bulunamıyordu.

Bir süre boyunca kimse konuşmadı. Odayı garip bir sessizlik kaplamıştı. Jimin'in en nefret ettiği şey...

"Bir şeyler yapmak ister misin?"

"Ben neden senin evindeyim?" Jimin bu garip havayı dağıtmaya çalılıyordu ancak Jungkook sorusunun cevabını almakta kararlıydı.

"Onca süre hastanede yattıktan sonra bu gün çıkartıldın ve ailen seni almaya bile gelmemişti! Bunun yerine şöförlerini gönderdiler! Bu yüzden seninle ilgilenmek istedim ancak sen bu durumu zorlaştırıyorsun Jungkook!"

Küçüğün dudaklarına acı dolu bir gülüş hakim olurken göz yaşları birikmeye başlıyordu. Jimin bunu gördüğünde hata yaptığını anladı ancak amacı onu üzmek değildi.

"B-ben özür dilerim."

"Sorun değil." Jungkook sesinin titremesine engel olamıyordu.

"S-sen haklısın. Ailem'in umrunda bile değilim."

"Öyle demek istemediğimi sende biliyorsun." Jimin itiraz eden bakışlar yolladı ona.

"Burada olmaktan mutluyum... Ancak kendimi garip hissediyorum. S-seninle yüzyüze konuşmak çok daha farklı. Hastanede onca zaman boyunca senin yanında kendimi çok rahatsız hissettim. Bir zamanlar kendimi fazlasıyla çirkin buluyordum ve senin beni o şekilde görmen beni rahatsız ediyordu... Şimdi ise senin evinde, sana rahatsızlık vermekten çekiniyorum."

"Bana rahatsızlık vermiyorsun Jungkook. Aksine mutlu olmamı sağlıyorsun."

Jungkook kalbinde garip bir hareketlenme hissetti. Sevdiği adamı mutlu edebilmek onunda tarif edilemez bir mutlulukla dolmasına sebep oluyordu.

"Herneyse... Film izlemek ister misin?" Jungkook'un kızarın yanaklarını umursamayarak bir öneri attı ortaya Jimin.

"O-olur."

Jimin odadan çıkıp mısır patlatmak için mutfağa geçmişti. Ancak garip bir durum vardı ortada.

Neden Jungkook'un yanında geçirdiği her saniye kalbini biraz daha hızlı çarptırıyordu?

* * *

İlk defa bu hikayede uzun bir bölüm yazdım. Gerçi çok uzun değildi ama diğer bölümlere kıyasla öyleydi.

Uzun zamandır bölüm yazmıyor, yazamıyordum. Çok uğraştım ama bir türlü olmadı. Size söz verdiğim gibi hikayeyi daha mutlu - neşeli bir hale getirmeye çalışıyorum ksjdhfg

Belki bu bölümde kafanız karışmış olabilir o yüzden şunu söyleyim: Jungkook'un bayılıp, Jimin'in hastaneye gittiği zamanın üzerinden uzunca bir süre geçmiş bulunmakta.

Neyse uzun notlarla sizi sıkmak istemiyorum bu yüzden burada bitiriyorum.

-ANCAK SON BİR ŞEY-

Belki ChanBaek sevmiyorsunuzdur yinede lütfen benim için son yayımladığım hikaye, 'My Neighbor' a bir bakın. Çok rica ediyorum, destek olursanız beni çok mutlu edersiniz.

Smile For Me | JiKook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin