Love...

6.5K 667 188
                                    

Jimin telefonun kilidini açıp "mesajlar" bölümüne girdi. Ardından parmaklarını harflerin üzerinde gezdirip bir şeyler yazdı ve gönderdi.

Jimin: Neden bu kadar karmaşıksın?

-Çünkü hayat karmaşık. Karmaşıklığı ben seçmedim, zorunda kaldım.

Jimin: Peki neden bir açıklama yapmıyorsun? Beni nereden tanıdığın hakında, beni neden önemsediğin hakında, benimle neden gerçekler çerçevesinde konuşmadığın hakında?..

-Gerçekler yalandan ibaret Jimin. Gerçek diye bir şey yoktur. Onlar yalanların gölgeleri.

-Bu yüzden seninle gerçeklerle konuşmuyorum.

Jimin: Yeter artık! Aklımı karıştırmaktan vazgeç!

Jimin bekledi ama cevap gelmedi. Telefonu kilitleyip yatağın diğer bir ucuna gönderdi ve yatağa boylu boyunca serildi. Kısa bir süre sonra tiz bir ses duydu ve yeniden telefonu eline aldı.

-Anlatacağım. Beni aramayacağını biliyorum ama yine de rica edeceğim. Lütfen beni bulmaya çalışma Jimin.

-Ben Jeon Jungkook. 18 yaşında zengin bir ailenin çocuğuyum. Mutlu muyum? Hayır! Daha çok ölüyor gibiyim Jimin. Neredeyse herşeye sahibim ama mutsuzum. İnsanlar para ister, şöhret ister, saygınlık ister, arkadaş ister. Hepsine sahibim ama benim için önemli olanlara ben değil bunları isteyenler sahip. Kim kanser olmak ve tek değer verdiği insanın yakınında bile olamamak ister ki? Bende istemiyorum.

-İnan bana Jimin lanet olası bir ailenin, paranın, arkadaşların, şöhretin bir önemi yok. Ölceğimi bile bile yaşıyorum ve ölmeden önce tek istediğim şey kokunu bir kez duymak. Ama imkansız şeylere inanmam.

Jimin: Ne demem gerekiyor gerçekten bilmiyorum Jungkook. Ben üzgün olduğumu söyleyemem çünkü buna hakkım yok. Bizim için başka insanlar üzülmeli.

Jimin: Peki karşıma neden çıkmıyorsun?

-Mutlu olmam uğrunda seni öylece terk edip gidemem. Sana sahip olmazsam seni terk etmiş olmam öyle değil mi? İnsanları gördüm Jimin, onlar bencil. Ben de tam olarak bundan iğreniyorum işte. Onlar gibi olmayacağım, onlara benzemeyeceğim.

Jimin: Ne kadar ömrün kaldı?

-Bilmiyorum. Ailem kemoterapi görmemi istiyor ama bunun ne gibi bir yararı olabilir ki? Öleceğim işte daha ne diye çabalıyorlar? Benim iyi olmamı sağlayan tek şeysin.

Jimin: Lütfen böyle düşünme. En azından bir ihtimalin var. Umutsuz bir insanım ama umudun başka insanlar için önemini görebiliyorum. Onların gülümsemesine neden olay şey tam da bu aslında. Biz bundan yoksunuz.

-Bunu yalnızca senin için yapabilirim ama o zaman saçlarım olmayacak ve yine karşına çıkamayacağım.

Jimin: Ama iyileşirsen ve saçların yeniden çıkarsa sana söz veriyorum, seninle buluşacağım. Peki, son bir soru: beni nerden tanıyorsun?

-Bir sonbahar gecesi deniz kenarında bağırışların beni oraya çekti. Sarhoştun ve bağırarak kaderine lanet okuyordun. İşte tam o anda anladım. Aşk sandığım gibi bir yalandan ibaret değilmiş. Sen sonbahar gecesinden bile daha güzeldin Jimin.

Smile For Me | JiKook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin