You.

5.6K 471 107
                                    

Sisli havayı içine çekti ve iskeleden sarkıttığı ayaklarını hafif sallayarak sulardan çıkan melodik sesi dinledi. Ardından dolu gözler ile birlikte kafasını yavaşça yanında oturan bedenin omzuna yasladı. Jimin bunun karşısında şaşırsada hareket etmedi. 'Uyuya mı kaldı?' diye düşünmüş, ancak yinede eğilip yüzüne bakmamıştı. Bir kaç saniye sonra dalgaların sesine kısık bir ses karıştı.

"Jimin..."

"Teşekkür ederim. Minnettarım..."

Jimin cevap vermek yerine devam etmesine izin vermek istedi. Ancak herhangi bir şey olmadı. Kafasını hafifçe öne doğru eğip, küçüğün yüzüne baktı.
Gözleri dolu doluydu; her an ağlayacakmış gibi duruyordu.

"Ne için?" diye sordu Jimin, diğerinden herhangi bir tepki alamayınca.

"Sence de bir balık olmak güzel değil midir? İstediğin kadar ağlasanda kimse bunu anlamaz. İstediğin kadar çığlık atıp, hayatına sövsende kimse seni o derinliklerden duymaz.
Bir balık olmayı çok isterdim Jimin. Bir balık olup özgür hissetmek..." Son cümlesinde yüzüne hüzünlü bir gülümseme yerleşmişti. Bir kaç saniye boyunca yalnızca denizin büyüleyici kokusunu içine çekti ve devam etti.

"İnsanların gerçek yüzlerini görmek için fazla küçüktüm. Aslında ölmem gerekiyormuş ancak ben bunu istememişim." Hafif bir kıkırtı duyuldu dudaklarının arasından.

"Nede aptal bir düşünce. Şimdi yeniden sorsalar o kadar da istekli olmazdım doğmak için." Dedi derin bir nefes alıp, gözlerini kaparken.

"Okuldan eve döndüğümde her zaman ki gibi içerisi kapkaranlıktı ve biliyor musun Jimin, ben karanlıktan ölesiye korkarım. Annemin yanına, salona gitmiştim. Yine içiyordu. Çekinsemde ona 'ışıkları açsam olur mu anne?' diye sormuştum. O ise cevap vermek yerine bana babamı sordu.
Hep böyleydi; eve gelirdim ve karanlık olduğu için korkak adımlarla annemin yanına giderdim ama o yine ve yine bana babamın nerde olduğunu sorardı. Ayrı değillerdi veya babam ölmemişti; yalnızca bir ailesi yokmuş gibi davranmayı seçerdi. Ben tüm bunlara rağmen bir babanın çocuğunu sevemeyeceğini düşünemezdim. Her zaman beni sevdiğini düşündüm. Ancak babamın eve geldiği o nadir günlerden bir gün annem ve babam tatışmaya başlamıştı. Herşeyi o zaman öğrendim. İstenmeyen bir çocuk olduğumu, öleceğimi ancak ölmek istemeyip dünyaya gelişimi, annemin ve babamın sırf benim yüzümden evlendiklerini..." Zorlukla yutundu Jungkook, o gün tekrar ve tekrar beyninde canlanırken.

"Ve biliyor musun Jimin o gün ne oldu? Hem annem hem babam sinirle evden çıktıktan sonra evin tüm ışıklarını açıp uyumaya çalıştım ama tek olan şey yüzlerce kabus görmemdi.
O günden sonra ise değişen bir şey olmamıştı. Ben sadece istenmeyen bir çocuk, ailem ise işlerini her zaman o istemeyerek dünyaya getirdikleri çocuktan daha çok önemseyen bir anne ve baba olarak kaldılar.
Sen hep yalnızlığından bahsediyordun ya Jimin? En azından sen kendinle dertleşebilirdin. Ancak ben gün geçtikçe ölürken kendi benliğim benim yalnızca düşmanımdı... Ben aslında senden çok daha yalnızım Jimin. Bu yüzden mutlu ol. Bu dünyada hayatın en acımasızca davrandığı insan sen değilsin. En azından ailen bir daha karşına çıkıp sana aynı acıları tekrar yaşatmadı. Emin ol her gün istenmediğini hissetmek çok daha acı verici."

Jimin dolan gözlerini gizlemeye gerek duymadan Jungkook'a döndü ve yüzünü avuçları arasına alıp narince gözyaşlarını sildi.

"Yalnız değilsin Kook. Ben bundan sonra hep yanında olacağım. Ve yemin ederimki seni hiç bırakmayacağım. Diğer insanlar gibi bencil olmayacağım."

Jimin küçüğü kolları arasına alıp sıkıca sardı.

"Bu günden sonra mutlu olalım. Bırakalımda hayat artık başkalarına acı çektirsin. Bizim için bu kadar yeterli."

İkiside bu sözün üzerine gülümsemişti.

Jimin kollarını ondan ayırmadan güzel kokulu saçlarına küçük bir öpücük kondurdu ve Jungkook'un bu hareket karşısında kalbinin atış hızının daha da hızlandığını hissetmişti.

"Ayrıca sana bir söz vermiştim değil mi?" diye fısıldadı Jimin gülümseyişini sürdürürken.

"Başardın Kook..."

"Ve seni seviyorum."

_______________

Okulların ilk haftası mı demiştim? Pardon okullar açıldıktan bir kaç yüz bin yıl sonra bölüm atarım demek istemiştim dkxjd

Siz en iyisi bu aptal yazarı bir güzel pataklayın bence clcjdk

Cidden benim bu hikayeyi yazmam için baya bi depresyon moduna girmem lazım sanırım. Onca zamandır bölüm yazmaya çalıştım ama bir türlü yapamamıştım ve
SO-NUN-DA kxjxkx

Neyse bölüm biraz kısa farkındayım ama şu meşhur geçiş bölümleri gibi olduğu için böyle :")
Bir sonraki bölümü daha ponçirik ve uzun yazmaya özen göstereceğim. Yinede söz veremiyorum zkxjsk

Ayrıca unutmadan bu aptal yazar sizi çok özledi<3

Smile For Me | JiKook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin