We...

5K 480 123
                                    

Jimin bir an olsun kesilmeden kulağına ulaşan şiddetli seslerle gözlerini açtı. Kalbi hızla atarken yataktan çıktı ve ışıkları yaktı. Dış kapıya doğru hızlı adımlarla ilerlerken gözü duvar saatine kaydı, saat gece 3'ü gösteriyordu.

Sonunda eli kapının koluna gittiğinde hiç beklemeden kolu indirdi. Açıkçası karşısında ağlamaktan gözleri şişmiş, burnu ve gözatları kızarmış bir adet Jungkook görmeyi hiç beklemiyordu.

Hızlı kalp atışları daha da şiddetli bir hal alırken küçüğü kolundan içeri çekti ve kapıyı arkalarından setçe kapadı.

"J-Jungkook?!" Sesinin sert çıkmasına engel olamamıştı. Onu bu halde görmek hem canını yakmış hemde sinirlenmesine neden olmuştu.

"Neyin var?!"

Küçük olan cevap vermek yerine Jimin'e sıkıca sarılmış ve gözyaşlarını onun tişörtüne akıtmayı tercih etmişti. Jimin onun şu an konuşabilecek durumda olmadığını anladığında onu da kendisiyle sürükleyerek salonda duran koltuklara ilerlemişti. Jimin'de bir süreliğine konuşmamaya karar verip yalnızca kollarını Jungkook'a sararak saçlarına küçük öpücükler kondurmuştu.

"B-ben yalnızca bir *hıck* h-hatamayım Jimin?" Jungkook büyüğüne biraz daha sokulurken fısıldadı. Yalnızca kalbi acıyordu ancak şu an ciğerlerine dolan koku garip bir şekilde iyi hissetmesini sağlıyordu.

"Hayır Jungkook. Bunu da nerden çıkardın? Sen çok özelsin." Jimin hayretler içerisinde sordu. Nasıl olurdu da kendisinin bir hata olduğunu düşünebilirdi ki?!

"Şimdi neler olduğunu bana anlatmak ister misin?"

Jungkook hafifçe kafa salladı.

"B-babamla tartıştık ve ben evden atıldım. B-bana yalnızca bir *hıck* hata olduğumu s-söyledi." Başını göğsünden kaldırıp büyüğünün gözlerinin tam içine baktı. "Gerçekten *hıck* öylemi Jimin? B-ben gerçekten bir hatamıyım?"

Jimin bunun üzerine gülümsedi ve Jungkook'un yüzüne biraz daha yaklaştı.

"Sen bu dünyada gördüğüm ilk ve tek güzel şeysin Jungkook. Birisi sana Hata olduğunu söyledi diye o kıymetli göz yaşlarını akıtman çok saçma." Jimin ellerini diğerinin yüzünde gezdirip nazikçe göz yaşlarını sildi ve fısıldadı;

"Ağlama..."

Jungkook gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı; Jimin fazla duygu dolu bakıyordu.

"Jungkook..." Jimin bakışlarını diğerinin yüzünde gezdirirken fısıldadı.

"Hmm?"

Büyük olan diğerine biraz daha yaklaşıp arada kalan küçük mesafeyide kapatmıştı. Dudakları birbirlerinin üzerine kapandığında her ikiside istemsizce gözlerini yummuştu. Küçük öpücüğün sonunda Jimin yavaşça geri çekilip başparmaklarıyla Jungkook'un yüzünü okşadı.

"Seni seviyorum."

"Yanımda olduğun için minnettarım." Jungkook kafasını eski yerine, geniş göğse  yerleştirirken söyledi. "Bende seni seviyorum, tahmin edemeyeceğin kadar..."

Jimin gülümserken Jungkook'un elini tutarak kahverengi, deri koltuktan kalktı.

Kendi odasında ki dolaptan bir eşofman ve beyaz bir tişört çıkartarak Jungkook'a uzattı.

"Saat gece 3. Artık yatmalısın."

Jungkook hafifçe kafa salladı ve kıyafetleri elinden aldı. Jimin üzerini giymesi için banyoyu gösterdi. Jungkook bir süre sonra banyodan çıktığında Jimin odadan ayrılmak için hazırlanıyordu -en azından elinde ki bir adet yorgan ve yastık bunu gösteriyordu-.

"Sen nerde yatacaksın?" Jungkook anlamamış bakışları ile sordu.

"Salonda."

"Neden birlikte yatmıyoruz." Jungkook utansada bir an için bunu sormaya cesaret edebilmişti.

"Ben düşün-"

"Rahatsız olmam Jimin." Jungkook gülümseyerek diğerinin sözünü yarıda kesmişti. Ağır adımlarla  ilerleyip kendini yumuşak yatağın üzerine bıraktı. Jimin'de gülümseyerek onun yanında yerini almıştı.

"Işıkları söndürmeyecek misin?"

"Hayır. Sen karanlıktan korkuyorsun." Jimin elleriyle küçüğün saçlarını okşadı ve o aşık olduğu kokunun ciğerlerine dolmasına izin verdi.

"Sen varken korkmam..." Jungkook yataktan kalkıp ışığı söndürdü ve eski yerine geri döndü. Kollarını aşık olduğu bedene sararak kafasını boyun girintisine gömdü, Jimin de en sevdiği şeyi yapıp onun saçlarıyla oynamaya başladı.

İkiside şu an için tarif edilemez duygular yaşıyorlardı. Buna aşk denilebilir miydi kimse emin değildi ancak o sırada odayı kaplayan şiddetli kalp atışları başka neyin göstergesi olabilirdi ki?

____________________

Selam~~~

Şunu fark ettim ki uzun zamandır bölüm atmadım diye okuyucu sayısıda fazlasıyla düşmüş. Yinede hikayeyi okumaya devam eden 2-3 kişi olsa bile bölüm atmaya devam edeceğim.

Ayrıca buraya yazarken sizinle karşılıklı sohbet ediyormuş gibi hissediyorum ve açıkçası bunu seviyorum şddjsdjsk

Şu an nedensizce anne moduna girip "derslerinize çalışmayı, yemek yemeyi, dışarı soğuk olduğundan kalın giyinmeyi unutmayın." diyesim geldi dlxjdkdjsj

Bu arada bir kaç gelişme ekleyip hikayeyi uzatsam mı yoksa artık yavaştan finale bağlasam mı kararsızım. İçimden hiç bitirmek gelmiyor ama uzatırsam da saçma bir hal alıcak diye korkuyorum. Çok kararsızım...

Smile For Me | JiKook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin