Tanıtım

1.2K 59 34
                                    

Her şey aynıydı onlar için. Ne sevgileri eksilmiş, ne bir aksilik olmuştu.

Şimdi ise her zaman ki gibi Esim Rüzgâr'ın kollarında, Ece de Poyraz'ın kollarında derin bir sohbetin içindeydiler.

Bahçenin diğer tarafında ise çocuklar minderlerde gülüşerek oturuyorlardı.

Zaman ne kadar da çabuk geçmişti. Deniz ve Aslan üniversite öğrencisi olmuştu bile.

Ve Rüzgâr istediğini yapmıştı. Deniz 20, Kaya 15, Yağız ise 13 yaşında 3 çocuk babasıydı Rüzgâr.

Her çocuk aşkını sanki mümkünmüş gibi daha da büyümesine sebep olmuştu. Ailesine daha çok bağlanmış, olgunlaşmıştı.

Esim... Belki seneler önceki kadar genç değildi ama güzelliği hâlâ yerinde, aynı gülümsemesi dudaklarındaydı. Ve o mavi gözleri hâlâ aynı parıltıyla duruyorlardı.

Poyraz ve Ece de yıllara ne kadar meydan okunursa o kadar okudular. Ama bu onların şimdi 40 yaşını geçtikleri gerçeğini değiştirmiyordu.

Yine de sevmeyi en içten şekilde bilen insanlardandı onlar.

Onların da 2 tane çocukları olmuştu. Poyraz da her ne kadar kardeşi gibi 3 çocuk istese de Ece'nin bazı kadınsal rahatsızlıkları dolayısıyla olmamıştı.

Aslan 20, Irmak 16 yaşındaydı.

********

Deniz mutfaktan elinde içeceklerle birlikte gençlerin yanına geldi. Herkes içeceğini almış keyifle muhabbet ediyorlardı. Özellikle Aslan ve Deniz birbirleriyle uğraşmadan duramazlardı.

Aslan yanında oturan genç kızın omuzlarına kolunu atarak onu biraz daha kendine çekti.

-Eee bana ne zaman bir arkadaşını ayarlayacaksın?" diyerek her zaman ki sorusunu yineledi Aslan.

Deniz ise onun bu çapkın hallerinden bıkmışcasına oflayarak gözlerini devirdi. Ne kadar oflasa da bu deli adama kızamazdı ki o. Deniz'in ilk kardeşim dediği kişiydi o.

Dudaklarından kaçan kıkırtıyla diğer herkes de gülmeye başladı. Aslan Deniz'i iki koluyla sarmaladı kendilerine saf kıskançlıkla bakan bir çift gözden habersiz!

O ise gözlerini sadece genç kıza dikmiş o güldüğünde gülüyor, durgunlaştığı zaman nedenini düşünürken buluyordu kendini.

Ama şimdi içindeki saf kıskançlıktan ibaret duygularıyla karşısındaki manzaraya bakıyordu.

Deniz'in gülümsediğini görünce onun o naif sesiyle kıkırdadığı anlar geldi ve yine onunla birlikte kendisi de gülümsedi.

Belki gülümsediğinde yanağında gamzeleri çıkmıyordu, belki eşsiz bir gülümsemesi yoktu. Ama... Ama ne olursa olsun güzeldi işte.

Sahi Deniz'in olan bir şey onun için çirkin olabilir mi?

Konuşması, gülümsemesi, mimikleri, saçları, gözleri...

Şimdi onun yanında olabilmek için neler vermezdi ki! Ama değildi işte! O ancak onu böyle uzaktan izler, hayal edebilirdi!

Derin bir nefes aldı genç adam ve sanki içindeki kıskançlığı atmak istercesine derince geri verdi. Ve içinden geçen feryadı seslice dile getirdi.

Her ne kadar sevdiği kız duymasa da!

- Bir gün benim için de gül sevgilim. Bir gün BENİ DE SEV...

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum canlarım ♥

BENİ DE SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin