Bütün Sanal Reel Olmuş

HASAN'NIN SONU

Merve'nin Gözünden...

"Ya kızlar şu an Hasan'nın kayıp olduğundan emin miyiz?" dedi Tuğçe.
Kolumla onu dürttüm ve susmasını söyledim.

"Ya o değil de Tuana nerde?" dedi Deniz.

"Yaa şeyydedir o sa-sabah Emre'ye ders çalışmaya gideceğini söylemişti" dedim sanırım çünkü kekelemekten birşey söyleyemedim. Deniz başıyla onayladı.

"Gaye ananı sikeyim kalk üstümden"

"Nur ne yapapabilirim zaten göt içi kadar arabaya 8 kişi nasıl sığdığımıza bile şaşırıyorum şu an"

Hasan okulda olabilirdi. Sonuçta geçen hafta sunumları olduğunu ve hocadan yardım alması gerektiğini söylemişti.

Çünkü Tuana ile işlerinin bittiğini sanıyorum.

"Ya Hasan okulda değilse? Ya başına kötü birşey geldiyse? Of korkuyorum!" dedi Deniz.

Deniz Hasan'ı gerçekten çok seviyor. Ama Hasan'ın ne tür bir odun olduğunu öğrenince yıkılacak of.

"Saçmalama be o gerizekalının başına bir bok gelmez merak etme sen." dedi Nur, Özdemir olan.

Sude'nin acı dolu inlemesiyle herkes ona baktı.

"KIZIM BEBEK Mİ GELİYOR?!" dedi salak Tuğçe.

"Kızım mal mısın sen bebek daha 1 aylık bile olmadı ne gelmesinden bahsediyorsun?"

"YA Bİ SUSSANIZA AMINA KOYAYIM KIZA BAKIN CAN ÇEKİŞİYOR?!" dedi Damla. Gerçekten aramızdaki en anlayışlı ve tek gerizekalı olmayan kişi oydu.

"Damla arabayı kenara çek!" dedim ve arabanın durmasıyla arabadan inip ön kapıyı açtım.

"Sude bak bana. Sude bana bak. BAKSANA KIZIM!"

"AH TAMAM İYİYİM BEN!"

"Bende Selena Gomez." Dedi Tuğçe ve Gaye koluna bi tane geçirdi. Ona minnettar bakışlar attım.

"Tamam bak şimdi. Biz okula gidiyoruz. Seni de Damla hastaneye. İşimiz bittikten sonra geleceğiz."

Israr etmesine izin vermeden tabi bizimkiler çoktan aşağı inmişti Damla gaza bastı.

1 Saat Sonra

"NE DEMEK HASAN YOK!"

"DENİZ-"

"BANA DENİZ DEME"

"Of sakin olun birşeyi yoktur." Dedim.

Telefonum çalıyordu. Arayan Tuanaydı. Siktir. İzin isteyip oradan uzaklaştım.

"Kızım nerdesin sen?"

"Hasa- şey alışverişteydim şu an evdeyim siz nerdesiniz?"

"Bok alışverişteydin! Eve gelince bu konuyu konuşacağız senle" dedim ve suratına kapattım. Kızların yanına gittim.

"Kaan aradı. Hasan evdeymiş." dedim.

Sude mutluluk çığlığı attı ve dışarı çıktı.

"Bakın biz hastaneye gidiyoruz. Gaye sende Denizle Hasan'ın evine gidin. Anlaştık mı?"

"Tamam."

Hasan'nın Gözünden...

Gözümü tuvalette açtım. Her zamanki gibi sıçarken uyuya kalmışımdır. Altımı çekip. Telefonumu cebimden çıkardım. Cevapsız aramalar vardı. Denizdendi. İlk iş bu kızdan ayrılacağım! Bıktım amk.

Sabah Tuana ile yemek yeyip seviştik. Çok güzeldi. Denizle yapmaya kalkışınca hep beni reddediyordu. Ona ayrılık mesajı yazacağım. Bu işin hemen bitmesini istiyordum.

Gayenin Gözünden...

Denizle taksideydik. Çok heyecanlı gözüküyordu. Ama hiç bir şeyden haberi yoktu. Onu çok seviyordum. Canımdan çok , kardeşim gibi. O bunların hiç birini hak etmiyordu.

"Niye böyle bakıyorsun?" dedi Deniz.

"Nasıl?"

"Bir zavallıymışım gibi?"

Cevap verecekken geldiğimizi anladım. Deniz bir hışımla arabadan indi. Arkasından bende indim.

Merdivenlerden çıkarken mesaj sesi gelmişti. Denizin telefonuydu. Son yarım saattir yüzünde hiç bitmek bilmeyen gülümsemesi mesajı okuduktan sonra düştü.

"Deniz... ne oldu?"

Gözü seyirmeye başlamıştı ve bu duygu karmaşası yaşadığı anlamına geliyordu.
Telefonu elime tutuşturup. Hasanların kapısına sert bir şekilde vurmaya başladı. Telefonun kilidini kaydırıp mesaja baktım.

Gönderen: Sevgilim

Deniz artık bitti. Ben başka birini seviyorum. Kendine seni mutlu edebilecek başka birini bul. Çünkü ben bulduğum kişiyle çok mutluyum.

"HASSİKTİR"