BÖLÜM ON

129 7 0
                                    

Eylül Sağyaşar: Hey?

Çağrı: Ne var!

Eylül Sağyaşar: Sakin kal sert çocuk. Sadece nasılsın onu sormak için mesaj attım.

Çağrı: İyiyim. Hem neden iyi olmayayım ki? Çok saçma!

Eylül Sağyaşar: İyi olmanı sorgulamadım zaten. Çağrı sen iyi misin? Garip davranıyorsun.

Çağrı: Yeterince normal davranıyorum ben. Hem...hem şu an önemli bir işim var sonra konuşalım.

Eylül Sağyaşar: Tamam mesajını bekliyor olacağım.

Hey hey hey. Bu cidden garipti.

Bir gün öncesine kadar benimle konuşmak isteyen çocuğun bugün beni yok sayarak konuşmaması gerçekten ilginçti. Ve..ve bunun için bir neden bulamıyordum. Bu yaptıklarını açıklayacak tek bir mantıklı neden bulamıyordum. Hoş mantıksız bile olsa bir nedenim bile yoktu.

Yine derinlerden gelen bir ses sinirlerimi bozmaya yetti.

Seni kıskandı aptal. Nasıl anlamazsın?

Öncelikle şuna bir açıklık getirmeliyim ki nasıl bir bilinç altına sahip olduğumu bende kestiremiyordum. Daha dün beni umursamadığını, benimle sadece öylesine ilgilendiğini bana sunan bilinç altım şu an 180° bir dönüş gerçekleştiriyor.

Güzel kafa kardeşim. Hayırlı olsun!

Odamda oturmuş kös kös Çağrı'nın yazdığı mesajlara anlam yüklemeye de çalışmak artık beynimi bulandırmıştı.

Neden ona sormuyordum? Bu zamana kadar erkelerle ilgili bildiğim bir şey varsa o da erkeklerin biz kadınlar gibi lafı dolaylı yoldan söyleyip de alttan bir anlam çıkarmamızı beklemiyor oluşlarıydı. Onlar tek hücreli gelişmemiş varlıklardı ki bu yüzden söyledi şeylerin altından bir anlam çıkarmak yerine söylediği şey tam olarak ne ifade ediyorsa odur. Hani bizim gibi şunu söyleyeyim de o alttan sübliminal mesajı alsın ona göre hareket etsin kafası yoktu onlarda.

Sorununu öğrenmek için telefonu tekrar elime alarak ona mesaj atmaya başladım.

Eylül Sağyaşar: Hayırdır? Benim bilmediğim bir trip mi var aramızda?

Çağrı: Nerden çıkardın?

Eylül Sağyaşar: Az önce beni başından savdın ve hala çevrimiçiydin, birde bugün kantinde. Seni ilk kantine geldiğimde görmemiştim fakat çıktığında dikkatimi çektin. Neden o şekilde çıktın? Büyük bir problem mi var?

Çağrı: Öncelikle seni başımdan savmadım. Sonralıkla ise sanırım dikkatin o kadar çok yanındakilerdeydi ki beni fark etmedin çünkü tam olarak yanından geçtim.

Eylül Sağyaşar: Selam verebilirdin! Ki ben senin şu anda yaptığın gibi seni başımdan savmazdım.

Çağrı: Haklısın ben haksızım değil mi? Bak gerçekten şu an seninle daha fazla konuşursam ikimizden birinin kalbi kırılacak.

Eylül Sağyaşar: Merak etme eğer kalbimi kırarsan sana yüz mislisini ödetirim. İntikam almak değil de ödeşmek adettendir. Her neyse kafanı toplayıp mantıklı düşününceye dek. Görüşürüz.

Ve whatsapp'ı orada kapatıp bir daha da girmedim. Tüm gün boyunca odamda film izlemiş, mutfağa gidip yemek yemiş, biraz dedemle muhabbet etmiş, Bora ve Barış ile uğraşmıştım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEĞİŞİM BAŞLIYOR (wattys2016)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin