"Bölmek gibi olmasın ama bana da itiraf etmeniz gereken şeyler olduğunu düşünüyorum "diye sinirle tıslayınca ikiside seslice yutkunup önce birbirlerine sonrada bana baktılar.
..."Jongin-ah şey yani biz..."
"Dışarıda konuşalım ,düşün önüme ....hemen!"
...
"Hanginiz neler olduğunu anlatacak bana?"
Baek Chanyeolden önce davranıp konuştu."Neyi bilmek istiyorsun?"diye bilmezden gelmeye devam ediyordu.
"Benden neden sakladığınız Baek,Jinin benim oğlum olduğu, neden benden sakladınız,neden onun hamile olduğunu söylemediniz bana,eğer bilseydim...bilseydim...."
"Bilseydin ne Jongin,o şırfıntı sevgilinle mi ayrılırdın ,onunla boşanmayı mi reddederdin hangisi?Tanrı aşkına , sen yaşıyorsun diye ne kadar mutluydu. Koskaca bir yıl senin yokluğunla nasıl baş ettiğini bilemezsin.Sen orada gününü gün ederken biz burda neler çekiyorduk.Ama sonra ne oldu Çinde seni buldu getirdi.Senin burada olduğun zaman boyunca bile uyumadı her gece sen uyuduktan sonra odanı gelip şapşal sırıtarak seni izliyordu.Ama sen ne yaptın,hatırlamadığını bahane edip ,sevgilini bırakamayacağını boşanmak istediğini söyledin.Tanrım onun yerinde ben olsam seni kendi ellerimle öldürmüştüm Jongin ama o ne yaptı seninle oldu.Son kez senin ona aşık olmayan bakışlarına rağmen dokunuşlarında sevgi aradı.Neden mi söylemedik aslında söylemek istedik eğer boşanmadan önce olsaydı onu dinlemez söylerdik ama boşanmıştınız.Seni kaybetmişken ,senden kalan son parçayı, ikinizden kalan son şeye sarıldı canı pahasına.İnan bana çok zor bir hamilelik geçirdi kilo alması gerekirken hızla kilo kaybediyordu.Hayatı tehlikedeydi ama yinede Jinden vazgeçmedi.Senden ona kalan en güzel şey olduğunu söyleyip ,korudu.
''Ha dogmaya yakın yine de söylemeye kalktık sana,sen bir kere bile onu arayıp sormamış olsan da yinede söylemek için Chanyeol gelmişti yanına hatırlıyor musun?''
''E...evet''
Doğum için hastanedeydik o yüzden gelmek zorunda kaldı çünkü hayati tehlikesi vardı ve doğumdan bir hafta sonra anca uyanabildi.Şimdi söyle bu kadar şeyi tek başına atlatan birinin isteğini mi kabul edersin yoksa ondan bihaber Amerika'da başka biriyle sürten arkadaşını mı düşünürsün?(yürü be Baek )
....
Kai!İyi misin?....Ah Tanrım Baek her şeyi neden birden söyledin ki ?''
''İyi oldu madem artık onu hatırlıyor şimdi onun neler çektiğini bilsin ,hiç öyle bakma söylediklerimden zerre pişman değilim Park Chanyeol.''
''Nereye Kai?''
Endişeli ifadelerini ve soruları cevaplayamayacak kadar yorgun hissetmiştim.Bunları ona ben yapmıştım değil mi?O birlikte olalım derken onu geri çevirmeliydim.O zaman bu kadar zorluk çekmezdi ,üzülmezdi.Gidip ona söylemeliyim bu sefer karşıma alıp her şeyi birbir anlatmalı ve özür dilemeliyim.Beni affetmesi için ayaklarına kapanmalı bundan sonra onu mutlu etmek için her şeyi yapmalıydım.Evet...evet kesinlikle bunu yapmalıyım diyerek hızla eve geldim.Derin bir nefes alıp kapıyı açmamla kahkaha sesleri kulağıma dolmuştu.Bir kaç adım atınca Luhanın Jinle kahkahaları olduğunu görmek kalbimi parçalamıştı.
''Jİn -ah,şu küçük göbüşü yiyim mi, ha ...ha...Hamm~ ,Küçük burnunu da yiyim ,anne bana yemek vermiyor ben seni yerim Ham~"diye şebeklik yaparken Jin de kollarını çırpıyordu.
O dünya tatlısı varlık ikimizindi ve ben onu doğduğundan beri ilk kez dün kollarıma almıştım,tüm bunları sik beynim yüzünden unutmuştum ve özlemini duyduğum adama bu kadar yakınken aramıza kilometrelerce mesafe koymuştum.
''Jin -ah baban mı olsam ha !Babayla evlenmek istesem kabul eder mi?Etmez değil mi?''
''Evet etmem,eğer o koca çeneni kapatmazsan bu koca biberonu kafanda kırarım Lu !''
''Ama şimdi tatlım biz bir aileyiz bu evde gel evlenelim?''sırnaştıkça eklemlerini acımaya başlamıştı.Benim olanı almasına izin vermeyecektim.
''Lu, sulu vıcık vıcık şakaları ne zaman bırakacaksın?''
''Sen ya da ben birimiz evlenirsek bırakacağım söz Soo "diyerek onu kucaklamasıyla bogazıma oturan yumru beni boğacak kadar büyümüştü.Sinirle yukarı çıkarken en azından bir sorun mu var demesini bekledim yada ne bilim konuşması ama beni görmezden gelerek önüne döndü.
....
Koskoca bir hafta geçti. her konuşmak istediğimde benden köşe bucak kaçıyordu ve Luhanla bu kadar yakın olmaları sinirlerimi bozuyordu.
Şuan yemek masasında karşımda Kyungsoo Jinle ilgilenirken oda Soo'yu doyurmaya çalışıyordu.
Sinirle ellerimi masaya vurarak ayağa kalktığım da gürültülü masa aniden sessizliğe büründü.
Chanyeol "Bir sorun mu var Kai !"diye sorduğunda umursamayıp Jinle gülüşünce benim için bardağı taşıran son damlaydı.
"HYUNG JİNLE İLGİLENİR MİSİNİZ?"diyerek Jinin kucağından alıp yanağına bir öpücük kondurduktan sonra Baekhyuna verdim.
Kyungsoo 'yu bileklerinden dışarı sürüklerken arkadaki şaşkın üçlüye "Bizi merak etmeyin ve oğluma iyi bakın" diyerek kapıyı kapatınca Luhanın asılmış suratını görmek paha biçilemezdi benim için...
...
S..Sen ne dedin?
Arabaya bineli yarım saat olmuştu ve sessizliği bu cümle bozmuştu.
"İnince konuşalım Soo!"
''Bana böyle seslenme !"diye tıslayınca nedense sinirli hali bile beni gülümsetiyordu.
''Neden,çocuklar sana böyle sesleniyor.''
''Onlar bana yakın ama sen değilsin ve sen böyle seslenince.....neyse işte seslenme Kai.''
''Kai?...Jongine oldu yada Nini?''
''İkisi de öldü,yalnız Kaisin benim için o kadar!''
Söyledikleri kalbimi kırmaktan başka bir şey yapmıyordu.Geldiğimden beri eski Jongin olduğumu göstermeye çalıştıkça o görmemek için inat etmiş anlaşılan
Arabayı durdurdum.
''Niye geldik buraya ?İstemiyorum Kai,geri dönelim başka bir yere gidelim?''
''İn Kyungsoo!''
''İnmeyeceğim tamam mı?Gidelim şimdi buradan hemen!''
Hayır Soo biz burada bitmiştik değil mi?Burada senden ayrılmıştım.Eski Jonginken burada sana son kelimelerimi , cümlemi yarım bırakmıştım değil mi?"diyerek inmiştim araban ,onun tarafına geçerek kapıyı açtığımda olumsuz anlamda başını sağa sola sallayarak acı bir ifadeyle bakınca neredeyse vazgeçecektim .
''Kyungsoo konuşmalıyız ,in lütfen yoksa ben indiririm"dememe rağmen inatla oturmasıyla bileğinden tutarak kendime çekip bacaklarının altından bir kolumu geçirerek kucağıma alıp çıkardım.
"TAMAM İNDİR BENİ ,DOKUNMA BANA !" diye göğsüme inen yumruklar canımı acıtmamıştı ama söyledikleri içimi yakmaya yeterdi.
Yavaşça yere bıraktıktan sonra bileğinden çekiştirerek onu bıraktığım yere götürdüm.
''Soo yüzüme bak!''
...
''Lütfen,bak bana,neden görmemekte inat ediyorsun ,buradayım ben!''
''Değilsin Kai ,benim değilsen ,burada olmuş olman bir şey ifade etmiyor.Kai neden geldin?Acıyla ,zorlukla düzene koymaya çalıştığım hayatımı niye temellerinden sarsmaya devam ediyorsun?''
Soo beni dinle lütfen bana doğruyu söyle senden duymak istiyorum.Jin....Jong Jin benim oğlum mu?Yani bizim bir parçamız değil mi?Seninle benim ?
![](https://img.wattpad.com/cover/73208596-288-k941811.jpg)