Lucid Dream

Bu Çocuğun Benimle Derdi Neydi ?

Rüyadan tam arkamı döndüğümde uyanmıştım ama onun sesini tanımıştım. Şimdi ben anlamıyordum. Bu çocuk benimle gerçekten konuşuyor muydu ? Yoksa bu bilinçaltımın bana bir oyunu muydu ? Bu çocuk kafamı fazla meşgul etmeye başlamıştı. Kimdi ? Neden buradaydı ? Tam düşüncelerimle koyu muhabbetin dibine vurmuş , konu konuyu açarken saat konuşmaya başladı. Evet yanlış duymadınız. Bildiğiniz saat konuşuyordu. O da artık saatimsi unvanını hakediyordu.

- Saat 09:00. İlk derse 40 dakika var. İlk ders A koridoru 1 numaralı sınıfta. Sınıf harita üzerinde işaretlenmiştir. Yol tarifi almak için lütfen " yol tarifi" sesli komutu veriniz.

Canlarım ya ! Benim gibi yön bulma sorunlular için ne büyük nimetler bunlar ? Kalkıp hazırlanmaya başladım. Suratım un çuvalına düşmüşe benziyordu. Banyo dolaplarını karıştırırken makyaj malzemelerimi bulup , keş görüntümden kurtuldum. Henüz 25 dakikam vardı ve midem beni biraz daha doyurmazsan , ağzından çıkarım diye yüksek sesli tehditler savuruyordu. Tam o sıra da kapım da konuşmaya başladı.

- Lütfen kahvaltı servisinizi alınız. İçi kahvaltılıklarla dolu bir tepsi vardı. (Gözlerimden kalpler çıkıyor.) Tek eksik çay, kahve ya da sıcak bir şeydi. Mutfak dolaplarını karıştırırken bir kutu kahve ve benzeri birçok şey bulmuştum. Kahvaltılık gevrekler , bisküviler... Sanırım bunlar acil durumlar içindi.Hemen suyu ısıtıp kahvemi yaptım ve güzel bir kahvaltı ettim. Sonra minnak saatimsim yine konuştu.

- Derse son 5 dakika. Lütfen uygun kıyafetleri giyiniz ve sınıfınıza gidiniz.

Uygun kıyafet ne lan ? Koşarak merdivenden çıkıp dolabı açtım. Lacivert bir pantolon ve gri yuvarlak yaka polar vardı. Tam göğüs kısmının üstünde Buğu K. yazıyordu. Ayakkabı bile vardı. Bunları giyip koşarak derse yetişmek için merdivenden inerken bilin bakalım bir adet kim ayağını burktu ?

Yine de yılmadım ve seke seke odadan çıktım.Yol tarifi deyince sevgili saatimsim bana yolu tarif etti ve nihayet sınıf kapısındaydım. En sinir olduğum anı yaşıyordum. Birazdan içeri girecektim ve herkes bana bakacaktı. Çok kalabalık olmayacağını umarak kapıyı tıklattım ve içeri girdim. İçeride 40 yaşlarında , saçları hafiften ağarmış , gözlüklü bir hoca vardı.

- Gel Buğu. Bir yer seç ve otur dedi. Sınıf çok kalabalık değildi. En fazla 10 kişi vardı. Sıralar giderek yükseliyordu. Tek kişiliklerdi ve ikişerli olarak arka arkaya dizilmişlerdi. En arka 2 sıra boştu. Geçtim ve oturdum. Sıranın üzerinde bir kitap ve dosya vardı.Öğretmen ;

- Dersler proje sistemiyle işlenecek. İlk başta size projenin teorik bilgi kısmı verilecek. Bu alan bunun tarihi , daha önce tutulmuş kayıtları ve benzeri konuları içeriyor. Daha sonra size bir proje verilecek. Bununla ilgili bilgilendirme yarın yapılacak. Haftaya işlenecek derslerde de proje süreci boyunca gelişimleri izleriz. Farklı bir bilgiyi elde eden olursa , bunları paylaşırız. Kalan 3 günlük süreçte istediğiniz zaman uygulama laboratuvarlarına gidip , istediğiniz kadar çalışabilirsiniz. Burada size yardımcı olacak profesyonel kişilerden yardım alabilirsiniz. Size ipuçları verir, sürecin daha iyi ilerlemesi için yardımcı olurlar. İlk başarıya ulaşan en çok puanı kazanır. Daha sonra birer puan azalarak puanlama işlemi yapılır. Sene sonunda en çok puan toplayan 3 öğrenci ödüllendirilir.

Şimdilik zor gözüken bir şey yoktu. Aksine program gayet eğlenceli gözüküyordu. Bugünün konusu Lucid Rüya'ydı. Bununla ilgili bilgilendirme yapıldı. Biliyorsunuz Mira bu konuda beni baya bilgilendirmişti. Öğretmen buna ek fazla bir şey söylememişti. Mira... Onu özlediğimi fark etmemle içim burkuldu. Ailem ona acaba ne demişti ? Öğretmen bana beyin mıncıklaması geçirtene kadar konuştu. Eğlenceli mi demiştim ? Unutun gitsin. Sonunda ders bitti. Öğretmen giderken ;

- Buğu benimle gelir misin ? dedi.

Neden ben ?

- Peki dedim ve uysal bir şekilde peşine takıldım. Asansörümsüyle dehşet verici bir yolculuktan sonra odası olduğunu düşündüğüm yere vardık. Yine beyaz bir odaya giriş yapmıştım. O masasına oturdu. Ben karşısına oturdum.

- Buğu bu projeyi muhtemelen senin çabuk gerçekleştireceğini düşünüyorum. Böyle muhtemel bir farklılıkta bunu diğer öğrencilerden gizli tutmanı isteyebilir miyim senden ?

- Sebebini öğrenebilir miyim ? dedim.

- Çünkü sen bu konuda zaten yeteneklisin. Seni onlardan ayrı bir sınıf yapsam sadece 2 kişilik bir sınıf olurdu ve bu çok makul olmazdı. Kendilerini çok yetersiz hissetmelerini istemiyorum. Zamanla sen de gücünü fark ettikten sonra belki onlara yardımcı olursun. Ne dersin ?

- Peki. Benim için sorun yok dedim.

- Gelişmen bana zaten rapor olarak gelecek. Özel bir durum için benimle istediğin zaman görüşebilirsin dedi.

- Teşekkürler. Hoşçakalın dedim. Böylesi benim için daha iyiydi ve kolaydı. Nasıl olsa kimseyle muhatap olmayacaktım.

Odadan çıktığımda yine onunla karşılaştım. Kapıda bekliyordu. Gergin bir hali vardı. Beni görmemezlikten gelerek kapıya doğru bir bakış attı. Ve bana resmen hayvan gibi çarparak içeri girmek için yürümeye başladı.

- Oha dedim. Bunu dediğim an durdu. Yavaşça bana döndü ve ;

- Bir şey mi dedin ? dedi.Ancak bunu söylerken yüzüme bakmıyordu.

Kimseyle tartışmaktan hoşlanmazdım. Ayrıca bu çocuğun ürkütücü bir tipi vardı. Tuhaf bir çocuktu.

- Yok bir şey demedim dedim.

- Neden ? dedi.

- Ne demek neden ? dedim.

- Sana bilerek çarptım. Neden bana bir şey demiyorsun ? dedi. Bunu tıslar gibi söylemişti. Sanki bana bir şey demediğim için kızmış gibiydi.

- Neden söyleyecek mişim ? Zaten suçunu biliyorsun baksana dedim.

Gözlerini yüzüme çevirdi ve gözlerime sabitledi. O an sanki bir elektrikli süpürge ruhumu çekiyormuş gibi hissettim. Ve gülümsedi. Ama bu gülümseme hastalıklı bir ruhun gülümsemesiydi. Tamamen tehdit içeriyordu. Bakışları da aynı şekildeydi. Birden yanında bir şey varmış ve kovmak istiyormuş gibi omzunu geri attı.Sanırım bu bir çeşit tikti. Sonra arkasını döndü ve kapıyı açıp odaya girdi. Ve kapıyı gürültülü bir şekilde kapattı. Bu çocuğun derdi neydi böyle ?