14. Bölüm - Korku Filmi

105 18 1
                                    

Salona kadar rahatça uzanan patlamış mısırın kokusunu çizgi filmlerdeki gibi bir hava hüzmesi olarak hayal ettim ve onu takip ettim. Mutfağa girdiğimde patlamış mısır patlatan Kyungsoo ve Chen'i gördüm. İkisi de patlamış mısırların olmasını bekliyordu. Beni gördüklerinde bana baktılar.

Gülümsedim. Dudağımı yalayarak "Çok güzel kokuyor!" dedim.

"Değil mi?" dedi Chen patlamış mısırlara bakarak.

Bu sırada huysuzlanan Baekhyun kapı eşiğinden bize dudaklarını bükerek baktı, kaşları da bükülmüştü. "Ne zaman olacak bu patlamış mısır?" diye sordu.

"Birazdan olur." Kyungsoo beni şaşırtarak konuştu. Şaşırmamın nedeni onu pek konuşurken görmememdi. Daha çok sessiz biriydi.

Baekhyun bir süre daha aynı ifadeyle patlamış mısıra baktı. Benim varlığımı fark edince "Senin burada ne işin var?" diye sordu.

"Bende patlamış mısırın kokusuna geldim." dedim.

Gülümsedi.

Kyungsoo ve Chen'e döndüm. "Yardıma ihtiyacınız olursa haber verin."

İkisi de "Tamam." dediğinde mutfaktan çıktım, diğer üyelerin film için toplandığı salona gittim. Arkamdan gelen Baekhyun önüme geçti ve uzun koltukta Chanyeol'ün yanına geçti. Nereye geçeceğimi bilmiyordum ancak köşeye bir yere sıkışmak daha güzel bir teklif gibi geldiğinden en köşeyi kaptım.

"Diğer filmin daha korkunç olduğunu düşünmüyor musun?" dedi Luhan CD'lere göz atarak.

"Hayır," dedi Kai. "Araştırdım ve şimdi izleyeceğimiz film kesinlikle diğer seçeneklerden çok daha korkunç."

Luhan daha da rahatsız olmuş duruyordu. "Tamam." demekle yetindi.

"Patlamış mısırlar geldi." diye şakıdı Chen. Kyungsoo ile birlikte elinde kaselerle salona girdiklerinde çocuklardan neşeli bir nida koptu.

"Siz bir numarasınız!"

Chen ve Kyungsoo'nun elindeki kaseleri aldılar. Herkese yeterli patlamış mısır yapmak zor olduğundan bazılarına az denk gelmişti, bana olduğu gibi. Kyungsoo, ondan rica ettiğim gibi benimkinin üstüne pul biber ve bir tutam kadar kırmızı biber katmıştı.

Bana kaseyi uzattığında gülümsedim ve "Teşekkürler." dedim.

O da gülümsedi ancak bir şey demedi ve yanımdan uzaklaştı.

"Çocuklar, herkes otursun." dedi Suho. "Filmi başlatalım." dedi herkes bir yere oturunca.

Suho ve Lay dışında herkes koltuklara oturmuştu. Onlar yere oturmuşlardı.

"Hyung, ben korkuyorum." dedi yastığa sarılan Tao. "İzlemesem olmaz mı?"

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Tao wushu yapıyordu ve iri yarı yapısı, siyah göz altları vardı; bunlar onu erkeksi, korkutucu gösteriyordu. Korku filminden korkması pek beklediğim bir şey değildi doğal olarak.

"Otur." dedi Kris.

Kris ile aramızda sadece Tao'nun olması hiç güzel değildi. O gün yaşananlardan sonra bir daha konuşmamıştık. Hala bana sinirli olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden onunla aynı ortamda veya yakın olmamaya dikkat ediyordum.

"Böyle yapma Tao. Hep birlikte bu şekilde çok vakit geçiremiyoruz." dedi Suho.

"Suho haklı." dedi Lay.

Tao bir şey demedi ama hala rahatsız gibi duruyordu.

"Işıkları kapatır mısın Shin?" Kai sordu.

QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin