Kirli Düşünce

Bölüm Bir

Bölüm Bir 

Bedeninin bana karışmasının ardından büyük bir umutsuzlukla beni göndermesini bekledim. Geldiğim yere gitmemi istemesini, işinin bittiğini söylemesini bekledim. Çağrı'nın fahişesi olduğumu yüzüme vurmasını istedim. Yapmadı. Arada bir gülümsedi bana. Kütüphanenin masasında uyuyakaldığımda, saçlarımla oynadığını hissettim. Gitmemi istemedi. Kaybolmakta istemedi birkaç gün. İşte o zaman anladım, ne olursa olsun en kötüsünü bekleyecektim ömrüm boyunca. Huzurlu bir yaşam beklemeyecekti beni. Ta ki, ben kendimi inandırana kadar...

O akşam, kütüphaneyi kapattıktan sonra elimi tuttu nazikçe. Çatı katında onu ilk gördüğüm sandalyeye oturdu. Elindeki içki şişesini masaya bıraktı. Hafif bir gülümsemeyle bana cesaret verdi. Yanımda olduğunu hissettirdi. Küçük pencereden içeriye giren hafif ışığın eşliğinde, ikinci ölümüme kaydı parmakları. Bileğimdeki iyileşmeye yüz tutmuş yarayı okşadı yavaşça.

"Anlat."

Sesinin üzerimde bıraktığı etki vücudumu aleve verirken, başımı omzuna yasladım. Derin bir nefes aldığımda, onunda acıyla soluduğunu hissettim.

"İntihar ettim," diye fısıldadım gülümserken. "Cesedimi balıkçılar bulmuş. Kirli bedenlerindeki zehri akıtıp, limana bırakmışlar beni."

Kelimelerim altında omuzlarının gerildiğini hissettim. Bedenim acıyla kasıldı. Sevdiğim adam tüm kusurlarımı dinlerken, kirli bedenimdeki acımı paylaşmak istercesine parmaklarını, parmaklarıma kenetledi. Sıkıca tuttu beni.

"Çağrı bulmuş beni. İlk o gün ölü uyandım. Çağrı yaralarımı sarıp, beni iyileştirdikten sonra beni ittiği hayatla ölü kalmaya zorlandım, ömrümce..."

Gözümden akan birkaç damla yaşı yavaşça sildikten sonra ilk defa bana bu denli içten gülümsediğini gördüm. Göğsüne hapsetmek isterce sımsıkı sarıldı bana. Bırakmamasını diledim. Bedenimde onun sıcaklığı, omzumda uykuya dalmış başının izi kalsın istedim.

"Çağrı kirli," dedi beni kollarından ayırmadan ve ekledi. "Seni kirli olmaya zorlayan bir adamı sevemezsin."

Ve bende beklediğim izni almışçasına, büyük bir heyecanla, beni temizleyecek adamı daha çok sevdim.

Düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Okuduğunuz için teşekkürler.

Büşra