Ölüm Şarkısı.

51 10 7
                                    

Ethem Ağa.

Her sabah olduğu gibi bu sabah da avluda oturarak keyif kahvesi yapıyorum. Mutfaktan gelen müzik beni hayli mutlu etmişti. Çünkü radyo da çalan müzik benim çocukluğumun müziğiydi. Mutfaktakilere seslenerek radyonun sesini açmalarını emrettim. Hay aksi şansa bak ki müziğin sonuna denk gelmişim. Yüzüm asıldı hemen kahveyi sehpaya bırakıp kalktım. İstemeden kulağım takılmıştı radyoda konuşan kadının sözlerine. Kadın "Sahi en son ne zaman bir kadının ruhunu sevdiniz ?" Diye sormuştu. Beynimin bir oyunu olucak ki bende kadınlar ve onları sevme konusu hakkında düşündüm.

Ben hiç bir kadın sevmedim.
Ben sadece saçlarını sevdim. Sarışınsa daha çok sevdim mesela.
Ağızlarını sevdim, hele bi de şehvetli ve dolgunsa daha bir sevdim.
Gögüslerini sevdim.
Bacaklarını sevdim. En çokta sütün gibi olanlarını mesala.
Kalçalarını sevdim.. Bende olmayan organını sevdim mesela.
Ben vücudunu sevdim. Hele birde çıtırsa daha bir sevdim. Ben kadını yatak için sevdim.
Ben hiç kadın ruhu sevmedim. Zaten kadın ruhu kim sevilmek kim ?! Ruhu sevmek mi olur muymuş canım ? Kadını yalnız bedeni için sevmelisin. Zaten kadın başka niçin sevilebilir ki?! Sırf kadın diye sevilir mi ? Tabikide hayır. Ama sırf kadın diye sövüle, dövüle tacize tecavüze ugrayabilir. Caizdir.
Namus kadının üzerine bir mühür gibi yapıştırabilir. Sonuçta kadın bu! Kız bu! Namusu korumak onun işi.!. Durupta tecavüze ugrarsa tabi ki suç kadının. Dövülürse kocasını kızdırmıştır. Sövülürse hak etmiştir. Tacize-tecavüze uğrarsa masum hemcinslerimi hiç ama hiç bir zaman seksi düşünmeyen hem cinslerimi azdırmış, teşvik etmiştir. Kadın olduğu için gücünü üzerinde deneyebilirsin. Kadınları birer stres topu gibi düşünün mesela. Evet evet öyle düşünün. Durupta onları insan yerine koymanın ne alemi var ki?! Söz hakları kesinlikle olmamalı. Kadın aklıyla ne karışıyor ki işimize?! Baş kaldırırsa dediklerimize karşı gelirse kafa göz dalınmalı. Caizdir. Vücut onun olabilir ama kararları ben veririm yalnız! Ne giyecegini neresini örtecegini.. Kimle sevişecegini, kaç cocuk doğuracağını, hepsini ben bilirim. Kadın da kimmiş.?
Bana kadın yetmezse sınırsız kadın alabilirim, ama kadına erkek yetmezse kadın ölmelidir. Burada söz konusu erkeğin onuru gururu. Tabi kadında onur gurur ne arar ? Son olarak bir kadın asla çocuk olmaz olamaz! Doğduğu andan beri o bir kadın ve buna göre davranmalı.. Ve koşulsuz şartsız doğduğu andan beri biz erkeklerin bütün emir ve isteklerini yerine yetirmekle hükümlüdür bunu da sakın unutmasın..

İşte kadını özetledim. Ufak bir radyo sorusundan bu kadar şey çıkardım ya.. Helal olsun bana.. Avluyu çoktan terketmiş arabaya doğru ilerliyordum. Annemin önüme aniden çıkmasıyla irkilmedim değil. Bozuntuya vermeden "Oo Sultan hanım sabah şerifleriniz hayırlı olsun efenim " dedim.
"Seninle konuşacaklarım var Ethem Ağa" dedi kaşları çatık ve sertçe. Selam sabah da vermediğine göre kesin bir şeylere fazlasıyla kızmıştı. "Seni dinliyorum Sultan hanım" dedim gayet sakin bir şekilde.

"Burada mı konuşacagız içeri geçelim" dedi ve içeri geçti. Bende onun arkasından içeri geçtim. Avlunun ortasındaki odaya geçti. Bende içeri geçtikten sonra kapıyı kapadı. Bana döndü ve konuşmaya başladı.
- "Oğul sen delirdin mi? Ağa da hiç lafından töresinden döner mi?!"
+ "Ben bu güne kadar ne sözümden döndüm ne de töremden ana!"
-"Daha dün vazgeçtin ya! Kaçan karının canını bagışlayıp sümüklü bacısını aldın ya!"
+"Bir! zehra daha karım degildi! Ve onun canını bagışladığımı hatırlamıyorum! Bacısını diyorsan oda bana karı olmaya çok istekliydi! Görmedin mi ana?!"
-"Gördüm oğul gördüm! Madem canını bagışlamıyacaksın Zehranın yerine Berivan denen sümüklüyü neden evine alıyorsun ki?!?"
-"Bir ağa ne zamandan beri anasından izin alar oldu?!"
+"Oğul izin al demiyorum! O kız daha çok küçük ne karılık yapacak ki sana? Bacısından ne hayır gördün ki kendisinden göresin ?"
-"Bizim buralarda her kız doğduğu günden beri kücük değildir! Kaç yaşında ki kız?"
+" Daha 16'sı yok ! Laf çıkacak oğul gel vazgeç bu işten!"
-"Ee koca kızmış! Küçülsünde cebime girsin!
Ne lafı çıkacakmış ana?!"
+"Koskoca ağa bir kızın laflarına acıdı da töreden vazgeçti!"
-"Laf çıkacak olursa bir ağa bir kızın bedeninden etkilendi de Berdeli kabul etti lafı çıksın! Çünkü gerçek bu!!"
+" O kızı evimde istemiyorum Ethem ağa! Anlıyor musun? İstemiyorum! "
-"O berdel olacak Sultan hanım! O kız buraya gelecek! O kız yarın buraya gelecek! Konu kapanmıştır" deyip odadan bir hışımda çıktım. Hızlı adımlarla avludan cıkarak. Arabaya bindim. Şöföre "Fabrikaya" deyip istemeden düşünmeye başladim. Sahi o kız o kadar küçük müydü ? 16'sında bile olmayan kız bu kadar cesur muydu ? Ve de bu kadar güzelmiydi? İtiraf etmeliyim ki vücudunun etkisinde kalmıştım. Şöföre "istikamet Macitin evine" diyorum ani kararla. Yarın imam nikahı olacağını söylemeyi bahane ediyorum hemen aklımda. Ama asıl amacım o kızı yeniden incelemekti açıkçası.

Bir Papatyanin Karanlığı..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin