Ömer sivil polis aracının direksiyonuna geçti.İki dakika önce telsizden gelen anonsta Ramazan'dan aldıkları yüzüğün hiç bir değeri olmadığını öğrenmişlerdi. Kriminal kendilerine gönderilen yüzükte ki kanın üç gün öncesine ait olduğunu bu gün kü bombalama olayında her hangi bir şekilde birinin parmağında bulunmuş olamayacağı haberini vermişti. Ramazan'a gitmeye karar verdiler.
Ramazan'a gitmek için Zülfü'ye uğrayıp Zülfü'den Ramazan'ı nerede bulacaklarını öğrenmeleri gerekiyordu.
Hastaneye gittiler.Zülfü'nün hastaneden çıkış yaptığını öğrenince hastane yönetiminden Zülfü'nün telefon numarasını aldılar.Telefonda Zülfü'den Ramazan'ın telefonunu istediler. Zülfü Ramazan'ın telefon numarasını bilmediğini fakat evini tarif edebileceğini söyleyince.Tarif üzerine Ramazan'ın evine gittiler.
Arabayı sağa çektiler. indiler.Eve baktılar, ikinci katın perdesinin aralandığını gördüler. Zülfü'nün bir şekilde Ramazan'a kendilerinden önce ulaşarak,geldiklerini haber verdiğini anladılar.
Aldıkları bilgiye göre Ramazan'ın dairesi ikinci katta altıncı daireydi.Bahçe kapısını geçip dört basamaklı merdiveni çıkınca binanın kapısına geldiler. Zili çalmalarına gerek kalmadı, kapı kendiliğinden açıldı.Bu durum Zülfü hakkında nasıl düşünmeleri gerektiği konusunda kendilerine ipucu vermişti.
Yine de belinde duran çek marka tabancasını kontrol eden Cem, Ömer'e baktı .Meslekleri gereği tetikte olmaları gerektiğini hiç akıllarından çıkarmamayı tecrübeyle öğrenmişlerdi.
Cem ilkokula giderken baba evinin yanlarında sapanla kuş avlamayı severdi.
Her tarafın karla kaplandığı bir kış günü Cem, kulağından bir polis tarafından yakalanmıştı.Cem'in o gün polis olmaya karar vermesine neden olan olayda Cem, polisin evinin camını kırmakla suçlanmıştı.
Cem'in tüm inkarlarına rağmen; babasının camcı getirtip camı taktıracağını söylemesiyle olay ancak tatlıya bağlanmıştı.Haksızlığa uğradığını düşünen Cem, tüm haksızlıklara karşı mücadele için, polis olmaya daha o gün karar vermiş sayılırdı.
Cem, cam olayının kararının tek bir nedeni olmadığını ,asıl bir sebebin de ilkokul birinci sınıfa giderken bir eliyle kendi elini diğer eliyle de kızının elini tutarak onları her gün okula bırakan polis Hulisi amcanın anılarının varlığının kendisini polis olmaya ittiğini düşünürdü.Bunu Ömer'e de anlatmıştı
Cem,tabancalara asla özel bir ilgi duymamıştı. Fakat attığını vuran keskin nişancı biri sayılırdı. Bu yeteneğini askerde keşfetmişti ama asla bununla övünmemişti. Hatta bir başkasının Ömer dahil bilmesini istememişti. Buna rağmen atış poligonunda Cem'in atışlarına tanık olan Ömer olağanüstü silah kullanan bir arkadaşının olduğunu görmüştü.
Ömer Cem'i dürtünce Cem anılarından geri döndü.Önde Cem arkada Ömer merdivenleri çıkarak dairesinin kapısında giyinmiş olarak bekleyen Ramazan'ın yanına gittiler.
-"Holgeldiniz arkadaşlar,"
-"Sağol,"
-"Galiba neden burada olduğunuzu biliyorum,"
Cem,
-"Öyle ,bilmeniz gerekir,aldatılmayı sevmem.!"
Ramazan,
-"Aldatmadım,bulduğum bir delili eğer bir önemi sizin için varsa söyleyeyim, kendi yöntemlerimle araştırmak istedim.Varsa ortada bir sır kendi yöntemlerimle çözmeyi seviyorum.Size karşı yanlış yaptımsa kusura bakmayın lütfen."
Ramazan konuşmaya devam etti,
-"Ayrıca yüzüğü size verseydim ,araştırmalarınızı benimle paylaşmazdınız. Ben ise sizinle tüm bulgularımı paylaşabilirim.Paylaşmayı seven biriyim.Sizi de araştırdım bu ara; emniyetin içinde bazen tek tük de olsa çürük yumurtalar çıkıyor.Siz doğru kişilersiniz.Sizden bir şey saklamayacağım.Ama sizin de gerçekler ortaya çıkana kadar çok özel bilgileri saklamanızı rica edeceğim."
Ömer,
-"Senin bizimle pazarlık edecek durumun yok,yüzüğü bize ver."
Ramazan harekete geçmenin doğru olacağını düşündü.
Yüzüğü uzatırken konuşmasını sürdürdü.
-"Zülfü sizin geldiğinizi bana haber verince ilk aklıma gelen Zülfü'nün durumunu sizinle paylaşmamın doğru olup olmadığını düşünmem oldu."
Ömer,
-"Ne varmış Zülfü'nün durumunda."
"Hiç bir zaman kimseyle paylaşmayacağım bir bilgiyi size verebilirim. Ama bana söz vermelisiniz!"
Cem ,
-"Size neden güvenelim ki,"
-"Çünkü biz aynı taraftayız,iyiler tarafında,"
-"Pekala neymiş bize söyleyeceğin,"
-"Zülfü, beyin okuyabiliyor"
-Ne!
-"Buraya gelip benden yüzüğü soracağınızı nereden biliyordum sanıyordunuz? Zülfü arayıp sizin buraya geldiğinizi , amacınızın dostane olduğunu, benim hakkımda da iyi şeyler düşündüğünüzü söyledi.Bende ödevime hazırlanıp sizinle araştırmalarımı paylaşmaya karar verdim."
Ramazan konuşmaya devam etti:
"Zülfü'yü evine bıraktıktan sonra yüzüğü Adela Kriminal'e götürdüm.
"İçerde bir adamım var.Araştırmasına göre yüzük 17. Y. Yılda 4. Osman'ın eşi Meryem Sultan'a hediye olarak yapılmış, Beş gün önce İbrahim Sonay tararından satın alınmış. Müzayede tarihi beş gün öncesine ait, yani beş gün önce yüzüğü ZKRY şirketinin sahibi İbrahim Sonay satın almış. Yüzük şimdi sizde."
"Araştırmanın gizli yürümesi için bir süre yüzüğü gizli tutmanızı isteyeceğim.Karar sizin.Bu her şeyden önemli hem sizin için hem benim için.Yalnız bilmenizi isterim ki yüzük şimdiye kadar kimseye hayır getirmemiş .Kimin eline geçmişse felaket olmuş.Meryem Sultan dahil bütün sahipleri öldürülmüş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLENEN YOLCU
FantasyBu kitap gün gün bölümler halinde yazılmış, fantastik romancılığın en güzel eserlerinden biri sayılmıştır. Son dönem Türk romancılığında üstün bir teknikle kaleme alınmış en güzel fantastik eserlerden biridir. Yazarı roman tekniğini ustaca kullanmı...