-BÖLÜM 11-

233 130 6
                                    

...bırakmıştı ardından kafasındaki zırhın başlığını çıkarıp:

(Muhafız)-Ne şımarık bir kızsın be!!

Oha o da neydi be yeni bir şoka girmiştim...

Kafasındaki zırhın başlığını çıkarmasıyla uzun altın sarısı lüle lüle saçları omuzlarına süzüldü.Saçları gibi kaşlarıda aynı tonda sarı ve düzgündü.Küçük bir burnu ve altında kiraz rengine yakın renkte dudakları vardı.Gözler açık yeşildi.Şoktaydım muhafız erkek değil kız çıkmıştı.O an anladım ki sesinin garip gelmesinin nedeni zırhın başlığı değilmiş kız olmasıymış.Sinirli sinirli Öykü'ye bakıyordu aynı şekilde Öykü'de ona bakıyordu ama dediğim gibi herkesin onları izlediklerinden haberleri yoktu.Kısa bir süre birbirlerine nefret dolu baktılar.Öykü'nün derin mavi gözleri ile kız çıkan muhafızın yemyeşil  çayırları andıran yeşil gözleri adeta savaşa hazırlanan iki ordu gibiydiler.Ortalığı onların bu bakışmaları dışında bir sessizlik kapamıştı ki ak kraliçe bu sessizliği bozarak:

(Ak kraliçe)-Bayanlar sanırım bu kadarı yeter! (sinirli ve ciddi bir şekilde)

Onun bu sözüyle herkes kendine geldi ardından Öykü ile kız muhafız da kendine gelip herkesin onları izlediklerini anlayınca yüzlerindeki öfkeli ve gözlerindeki savaşa hazırlığı andıran hal yerine utanmışlık belirdi.Kız muhafız çıkardığı zırhın başlığını bel hizasına getirip ak kraliçenin önünde eğildi ardından ekledi:

(Kız muhafız)-Efendim çok özür dilerim.

(Öykü)-Ne özürü ya kaçacak yerimmi vardıki sanki?? (lafa girer bir şekilde)

(Kız muhafız)-Sadece yabancılar hakkındaki koyduğunuz kuralları uyguluyordum efendim. (ciddiyetini korur şekilde)

Kraliçe kız muhafızın bu sözünden sonra gözlerini kız muhafızdan çekip Öykü'ye çevirdi bir süre Öykü'yü süzdü ardından gözlerini Öykü'den de çekip kılavuza çevirdi ve konuşmaya başladı:

(Ak kraliçe)-Evet yabancılar hakkında kurallarımız var ama belliki bu kural çiynenmiş öyle olucakki elçi dışında bir yabancıda geçitten geçmiş.Bu olay hakkında söylicek bişeyiniz vardır umarım kılavuz dimi? (ciddi bir şekilde)

(Klavuz)-Efendim kapısız odayı açtığımızda karşımıza elçi ile birlikte çıktı en doğru kararı siz verirsiniz bu yüzden doğru kararı vermeniz için onu huzurunuza getirdim.

(Ben)-Çok afedersiniz ama kapısız oda neden kapısız? (araya girer bir şekilde)

(Kız muhafız)-Çünkü ak kraliçemizin sarayı yani  Ütopya ile dünya arasındaki tek bağlantı o oda.Geçitten geçebilecek tek kişi elçilik mühürünü taşıyan kişi olması gerekiyordu yani sen ama görüyoruzki bir parezit aradan fırsat bulup geçitten geçmiş (gözlerini Öykü'ye devirip bunları imalı bir şekilde söylemişti)

(Öykü)-Sen kime parezit diyorsun kızım?? (sinirli bir şekilde)

(Ak kraliçe)-Hanımlar sakin olun! Peki sen kimsin buraya niye geldin?(gözlerini Öykü'ye çevirerek)

Öykü'nün üzerine çok gittiklerini düşünmeye başladım ve dayanamadım kim olursa olsun Öykü'ye  zarar vermelerine göz yumamazdım.Ak kraşiçenin sorduğu soruya Öykü'nün cevap vermesine fırsat vermeden araya girdim.

(Ben)-O benimle geldi ve onun adı yabancı falan değil onun adı Öykü benim kız arkadaşım. (kraliçenin ciddiyetine karşı gelircesine sinirli bir şekilde)

(Ak kraliçe)-Buraya gelmeden önce bütün hayatını, sevdiklerini kısacası dünyaya ait herşeyi ardında bırakman gerekiyordu.

(Ben)-Üzgünüm son iki gün de hayatım alt üst oldu burda oluşumu bile bazen hala bir rüya olduğunu sanıyorum.(hala sinirliydim)

Kara BüyüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin