Bunu daha çok tanıtım gibi düşünün birde okuduğunuz zaman yorum yaparsanız ona göre hikayeye devam edeceğim. ... Multimedia'da Duru var :D
İlk önce tavukların yumurtalarını topladım daha sonra ise ineklerden süt sağdim artık tek bir işim kalmışti odunlari kıracaktim. Odunluğa doğru yürümeye başladım.
Ha ! Bu arada ben Duru, büyük bir ihtimalle hiç birimizin bilmiyeceği bir köyde yaşıyorum.Lise son sınıftayım ama bu küçük köydeki okulumuz pek iyi değil. Aslında burda yaşadığımıza mutluyum ama dedigim gibi ,okulda hocamız bile yok. Çoğu ders boş geçiyor...
Bir odun alıp tahtanin üzerine koydum. Baltayla oduna vurmaya başladım. Bu iş kesinlikle çok yorucuydu, özellikle de kızsanız. Genelde köyde bu işi erkekler yapardı ama benim bir babam yok. Öldü... aklıma geldiği için aglayacagimi falan sanmayın çünki ben ağlamam. Yani babam gözümün önünde kendini oldurdugunden beri ağlamadım. Bahçeyw giren arabanın sesiyle odunluktan çıktım. Çok lüks bir arabaydi. İçinden orta yaşlarda bir adam indi ve bana doğru yürümeye başladı.
" sen Duru olmalısın “ dedi ve gülümsedi. Evet anlaminda başımı salladim.
" Annen nerede ? " diye sordu.
" Siz içeri geçin ben annemi çağrıp geliyorum"dedim ve adamın yanından ayrıldım. Koşarak annemin yanına gittim.
" Anne bir adam geldi seni soruyor..." dediğimde koşmaya başladı. Annemin arkasından baktım. Neden bu kadar heycanlanmistiki ? Bende koşarak anneme yetiştim.
Annem salona gitti ve adamın elini sıkıp koltuğa oturdu. Ben ise gizlice onları kapinin arkasından dinliyordum. Adam konuşmaya başladı.
" Nasılsın ?" Diye sordu annem gülümsedi.
" Iyim siz ?"
" Iyim. Biliyorsun buraya Duru'u İstanbul’a götürmek için geldim “ dedi ben ağzım açık kala kaldım. Ne demek beni İstanbul’a götürmek ? Töbe... sen kimsin amca ? Kendimi biraz daha kapıya dayadım ve konuşmaları dinlemeye devam ettim .
" Duru ile konuşmadan bir şey söyleyemem " diyince adam anlayışla başını salladı. Hemen ardından annem bana seslendi. Üstümü düzlterek içeriye girdim.
" Durucum bu... " adam eliyle annemin sözünü kesti.
" müsade edersen ben anlatmak istiyorum " dedi. Annem başını sallayınca bana döndü.
" Öncelikle adım kenan . Annenin çok uzun zamandır tanıyorum. Seninle aynı yılda benimde oğlum doğdu ama maalesef karımi doğumda kayıp ettik " dedi son söylediğinde gözleri dolmaya başlamıştı. Karisini gerçekten seviyor olmalıydı.
" ama oğlumun süte ihtiyacı vardı bu yüzden bir süt anne bulduk. Oda senin annen oluyor. Benim durumun gayet iyi senin okulunun kötü olduğunu duydum. Benimle istanbula gelip oğlumla aynı okulda okumanı istiyorum. Yani İstanbul'un en pahli ve başarılı okulunda " dedi . Donop kaldım ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir yanım kabul et duru çok iyi bir eğitim alacaksın desede , diğer yanım doğup büydüğün yeri bırakıp nereye gidiyorsun? Diyordu. Ne yapmalıydim ? Bahçeye çıkmalıyim, kesinlikle bahçeye çıkmalıyim. Kapıdan çıktığım anda Mert ile çarpıştım.
Mert benim arkadaşımdı. İki yıl önce tanıştık. Aslında birbirimizden hoşlaniyoruz ama burası küçük bir yer. Sevgili olduğun kişiyle evlenmek zorundasın. Mert gerçekten çok yakışıklı bir çocuk. Bizim köyde oturmuyor. Hangi köyde oturduğunu bilmiyorum. Sorduğumdada boş ver deyip geçistiriyor.
" bir şeymi oldu ? " diye sorduğunda az önce olanları anlattım.
" gidicek misin ? " diye sordu. Gidecekmiydim ?
" sence napmaliyim ?"
" istiyorsan git" dedi vw gülümsedi. Bende gülümsedim.
" Neyse ben gidim artık " dedi ve ayağa kalktı. Tam giderken geri döndü ve yanağima bir öpücük kondurdu ve hızla uzaklaştı. Öptüğü yer alev almış gibi yanıyordu. Onu seviyordum hemde çok belkide bu hayatta güvene bileceğim tek kişi oydu.