Çok uzun zmandır bölüm yüklemedim. Özür dilerim :(
Bu bölümde biraz Ceylaın eskilerinede indik daha sonra Ceylanın Duru ile tanışmadan önceki hayatı ile ilgili yeni birşeyler yazmay planlıyorum :D
Önümdeki koca eve bakmaya devam ettim. Kalbim acıyordu, zor nefes alıyordum. Ağlamamak için gökyüzüne baktım. Gözlerimi iğrenç hastane odasında açtığımda yanımda Ceylandan başka kimse yoktu. Mert gelmemişti, Kuzey gelmemişti. Kendimi hiç bu kadar değersiz his etmemiştim. Eve geldiğim zaman ise Kuzey yüzüme bile bakamdan artık onunla yaşamayacağımı yeni bir evim olduğunu söyledi.
Yeni evimden içeri girdim. Uzun koridoru yürüdükten sonra büyük bir salona girdim, mavi ve beyaz eşyalar ile döşenmişti. Duvarın bir tarafı dışarı göre bilmek için camdan yapılmıştı. Kendimi koltuklardan birine attım ve yavanı izlemeye başladım. Telefon çalmaya başlığınca oflayarak elime aldım. Gizli numara arıyordu
“Alo?”
“Hala yaşıyormuşsun?” diyen ve kakan atana kız sesini duyunca gözlerimi sımsıkı kapattım.
“Kimsin sen?”
“Hadi ama kim olduğumu gayet iyi biliyorsun”
“Derya?”
“Evet”
“Nasıl olur? Sen ölmedin mi? “
“Ölmedim” dediğinde dona kaldım bunu tahmin ediyordum ama kulaklarımla duymak beni sarsmıştı.
“Nah… Nasıl?”
“Yakında anlayacaksınız! Sadece biraz bekle” dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Hızla yerimden dururdum.
Ölmemişti! O yaşıyordu… Ama nasıl?
-1 Gün sonra-
Koşa koşa okul kapasından içeri girdim. Geç kalmıştım! Dün gece Deryayı düşünmekten uyuyamamıştım. Merak ediyordum, ne olmuştu? Nasıl yaşaya bilirdi?
Sınıfa girdim ve Ceylanın yanına oturdum.
“Günaydın !” diye cırladı ve bana sarıldı. Bize bakan Simaya döndüm, onu uzun zamandır görmemiştim. O anda yaptığım plan aklıma geldi. Tacını çalacaktım şimdi düşününce nasıl aptalca ve çocukça bir şey olduğunu anladım. Bir tacın ne kadar önemi ola bilirdik?
“Ceylan “
“Efendim?”
“Sen hiç birini sevdin mi?” diye sordum anı sorum karşısında afalladı. Ağzını zar zor açtı.
“Sevdim.” Diye fısıldadı şaşırmıştım Ceylan pek birine bağlanacak, sevdicek, değer verice bir kız değildi.
“Kedimden bile çok sevdim” diye ekledi ve o an gözlerinde öyle bir hüzün vardı ki sorduğum soru yüzünden kendimden nefret ettim. Fakat öğrenmek istiyordum…
“Kimi?”
“Dünyanın en yakışıklı, en yetenekli aynı zamanda ise en kalpsiz erkeğini” dedi
“Çıktınız mı?”
“Evet, çıktık. Bahçeye çıkalım mı ?” dediğinde başımla onayladım ayağa kalktık ve yavaşça yürüdük. Banklardan birine oturana kadar hiç konuşmadık.
“ Ben ilk defa birin sevmiştim. Aslında ilk başta sinir oluyordum ama sonradan… “ sesi titremeye başlamıştı.
“Çok güzel gözleri vardı” dedi ve güldü sessizce onu dinliyordum.
“Ama kardeşinden hiçbir farkı yoktu!” ne değini anlayamadığım için merakla ona baktım
“Deryanın abisiydi” ağım açık bir şekilde ona baktım. Güldü ama bu… Acı bir gülüştü.
“Neyse bu konuda konuşmayalım. Sen nasılsın? Ağrın falan var mı?” daha fazla üstüne gitmemek için sesiz kalmaya karar verdim ama merak ediyordum. İlerde Kuzeyi görünce hızla yerimden kalktım ve ona doğru yürümeye başladım. Ceylan arkamdan sesleniyordu ama onu takmadım. Kuzeyi seviyorum ve onu bırakmaya niyetim yoktu.
“Kuzey!” diye bağırdığımda yavaşça bana döndü. Tam o arada ders zili çaldığı için herekse sınıflara gitti. Tek ikimiz kalana kadar hiç bir şey söylemedim.
“Neden böyle davranıyorsun? Neden beni evden gönderdin ?” dedim ve biraz daha ona yaklaştım.
“Çünkü senle aynı evde yaşamak istemiyorum.”
“Neden?” çaresizliğim sesimden o kadar kolay okunuyordu ki… Derin bir nefes aldı ve çıkışa doğru yürümeye başladı hızla başından gittim. Ara sokaklardan birine girdiğinde arkasından girdim
“Dur !” diye bağırdığımda sinirle arkasına döndü
“Ne var! Anlasana seni görmek istemiyorum, senden hoşlanmıyorum!” gözlerim yanmaya başlamıştı. Beni daha ne kadar üzebilirdi.
“Eğer bir dilek hakkım olsaydı seni hiç tanımamayı dilerdim!” diye bağrınca bir iki adım geriledim. Artık gözyaşlarıma engel olamıyordum, akmaya başlamışlardı. Yürümeye başladığında derin bir nefes aldım. Bunun geri dönüşü yoktu!
“İstediğini söyle !” diye bağırdığımda durdu ama arkasını dönmedi.
“İstediğin kadar kalbimi kır, ama ben senden uzak durmayacağım !” dedim yüzünü yavaşça bana döndü.
“Çünkü… “ derin bir nefes aldım ve gözyaşlarımı sildim ve dikleştim söyleyecektim!
“Çünkü seni seviyorum !”