Geçen bölümde vote sayısı düşüktü neden öyle oldu ? umarım bu bölümde öyle olmaz neyse telefondan girdiğim için multimedia yok :/ Umarim beğenirsiniz sizi seviyorum .
Hızla Kuzeye döndüm
"Buradan nasıl çıkacağız ?"
"Ceylan kapıyı açana kadar çıkamayacağız" dedi ve yatağın üstüne uzandı. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu?
"Kalksana ya. Bir şey yap çıkalım şuradan" dedim. Yataktan kalktı ve derin bir nefes aldı.
"Bak köylü güzeli Ceylan şu kapıyı açana kadar buradayız !" şu anda saçlarımı falan yolmak istiyordum. Mert ne yapmıştı acaba? Ben niye buraya gelmiştim ki? Merttin arkasından gitmeliydim. Kuzey daha önce fark etmediğim mini buzdolabının yanına gitti ve içinden bir bira çıkardı.
"İster misin?" diye sordu
"Hayır" dedim daha önce hiç içmemiştim ki. Omuz silkti ve dolabın kapağını kapatı sandalyeye oturdu. Dişiyle biranın kapağını açtı ve bir yudum içti.
"Eeee köylü güzeli biraz konuş sıkıldım" sıkılmışmış!
"Benimde çok eğlendiğim söylenemez " dedim ve yatağın üstüne oturup ona baktım.
"Mertle nasıl gidiyor"
"İyi" kahkaha attı.
"Hala seni sevmediğini anlamadın mı?"
"O beni seviyor !"diye tısladım. Güldü ama bu daha acı bir gülüştü.
"O Deryayı seviyor sadece sen ona çok benziyorsun "
"Ben Mert’i seviyorum Kuzey! O ne derse ona inanırım"
"Ayrıca bütün suç senin! En yakın arkadaşının sevgilisiyle.... Sana inanamıyorum" dedim birden başını bana çevirdi gözlerimin içine baktı. Gözlerinin rengi siyaha dönmüştü.
"Ben sadece âşık oldum!" diye bağırdı.
"Bu aşk değil !" bende bağırmıştım.
"Anlamıyorsun. O olmazsa yaşayamazdım ben !"
"Ama yaşıyorsun. O yok ama hala yaşıyorsun !" başını yere eğdi. İç çektim ve sesimin tununu düşürerek konuşmaya başladım.
"Sen onu seviyor olabilirsin ama o ne seni nede Mert’i sevmiş. Sevseydi böyle yapmazdı o kötü biriymiş" dedim sona doğru fısıltı ile konuşmuştum.
"Nasıl ona bu kadar benziyle biliyorsun? Seni ilk başta istemedim çünkü bana onu hatırlatacaktın ama ben onu kalbimin en derinliklilerine gömüştüm "
"Üzgünüm" dedim
"Neyse ne şu konuyu kapatalım" dedi ve sendelyeden kalktı.
"Pekâlâ" dedim ve bende yataktan kalktım.
"Ben yatakta yatacağım sende kendine bir yer bul!" dedi ağzım o şeklinde ona baktım.
"Sen ne tür bir odunsun ya ben yatıcam yatakta!"
"Bura benim odam ve ben yatacağım!"
"Çok beklersin !" dedim ve hızla yatağa doğru yürüdüm ama beni kolumdan tutup duvarla kendi arasına aldı. Yakından gözleri dahada güzelmiş. Ne diyorum ben! Gözleri dudaklarıma kaydı. Beni öpecekmydi? Hızlı hızlı nefesler almaya başladım sanki kalbim yerinden çıkacaktı.
"Sakin düşündüğüm şeyi yapma! Yaparsan kafanı kopartırım senin "dedim kahkaha attı
" Ne yapmayayım?" dedi
"Yapmayı düşündüğün şeyi"
"Ne yapmayı düşünüyormuşum?" dudağı yana doğru kıvrılmıştı. Bir dakika ya bu benle dalga geçiyordu. Omuzlarından ittirdim.
"Seni domuz görünümlü öküz! Birde benimle dalga geçiyor. Düdük !" deli gibi gülmeye başaltı. Geri zekâlı!
"Bir dakika ya domuz görünümlü öküz ne? Daha yaratıcı bir şey bulamadım mı?" Bak ya hala dalga geçiyor kafasına bir tane indirdim.
"Gereksiz varlık. Acaba küçükken kafanı bir yere mi çarptın?"
"Çok cesaretli davranıyorsun. Küçücük birşeysin karşında böyle yakışıklı, kaslı bir çocuk varken sözlerine dikkat etmelisin " bu sefer ben kahkaha attım.
"Sen mi yakışıklısın? Hiç aynaya baktım mı?" evet şimdi çarpılacağım çocuk taş bildiğin taş!
"Senin sevgilinden daha yakışıklı olduğum kesin " dedi
"Yok ya? Benim sevgilim daha yakışıklı! En azından kendini beğenmiş biri değil"
"Sen Mert’i hiç tanımıyorsun"
" He Kuzey he "
"Bak ya git gide ergenleşiyorsun köylü güzeli. İstanbul sana yaramadı "
"Çok gıcıksın !" dedim ve daha sonra ekledim.
"O yatakta ben yatacağım" derin bir nefes aldı
"Birlikte yatalım?"
"Saçmalama! Üretim hatası, sorunlu Kıvanç"
"Kızım bak sabrımı zorluyorsun. Üretim hatasıymışmış. Ya yerde yatarsın yâda benimle" gözlerimi devirdim.
"Peki"
Kuzeyden
Bu kızı sinir etmek çok eğlenceli hemde çok. Üstünü inceledim ince bol bir tişört altına ise kot bir şort giymişti. Giymişini fazla değiştirmişti. Neden değiştirdiğini merak ediyordum planı neydi? Aynı Simay gibi giyiniyordu ama Simay gibi sürtüğe benzemiyordu hala masum bir kız gibi görünüyordu. Beklide yüz yapısıyla ilgilidir. Dolabıma doğru ilerledim, bir tişort ve eşortman altı alıp ona fırlattım. Merakla bana bakıyordu.
"Giy" dedim
"Nerde ?" yok bu kız benim sabrımı zorluyor
"Nerde olacak burada tabikide "
"Arkana dön " dedi dediğini yapıp arkama döndüm.
"Arkanıdönersen senin gözlerini oyarım! " gerçekten ona bakıcağımımı düşünüyordu?
"İkimizde bunu yapamıyacağını biliyoruz. Ama merak etme senin o kötü vücuduna ve çırpı bacaklarına bakıca değilim !" yalandı vücudu gerçekten güzeldi.
"Tamam, Simay gibi bacaklarım olmaya bilir ama çırpı değiller !" neden Simaya bu kadar takmıştık? Hiç bir şey demedim ve giyinmesini bekledim.
"Tamam, dönebilirsin" dediğinde ona doğru döndüm tişörtüm dizinden 2 karış falan yukarıdaydı. Mini elbise gibi olmuştu ve kollarıda hemen dirseklerimin altında bitiyordu. Eşortman ise her an belinden düşebilecek gibi duruyordu, Paçaları ise çok fazla uzun gelmişti. Saçlarını yandan bol bir örgü yapmıştı ve böyle.... Çok tatlı görünüyordu. Deryanın kıyafetlerimi giydiği an aklıma geldi Duru kadar tatlı ve saf görünmemişti. Durunun öksürüğüyle kendime geldim. Gidip yatağa uzandım oda yavaş adımlarla yanıma geldi ve uzandı. Kokusunu bu kadar yakından his etmek garipti. Ona sarıldım ilk başta şaşırdı ve kendini kastı ama daha sonra oda kafasını göğsüme gömdü galiba uyuduğumu sanmıştı. Gülümsedim şu anda o kadar huzurluydum ki... Ve bu huzurumun tek sebebi bu küçük köylü güzeliydi...
