İzmir Ve Bal #Wattys2019

Bölüm 2 - Tuna Olmak

''Tanışmıyoruz tabii ki . '' dedim ifadesiz bir şekilde . Tuna gözlerini devirip , muzırca yüzüme bakarken ''Berenciğim, neden yalan söylüyorsun dün tanıştık ya . ''dedi gıcık gıcık . Vücudunda sudan çok gıcıklık barındırdığına eminim . ''Dün resmi olarak kavga ettik canım . '' dedim imalı imalı . Arya araya girip , ''Beren , Tuna hep böyledir yapmış bir salaklık sende unut . Hatta sende bizimle kahve içmeye gel Tuna hadi !'' dedi yapıcı bir ses tonuyla . Suratımı buruşturup tiksinç bir ifade ile Arya'ya bakarken gözlerini belertip beni gizlice uyardı. Aniden suratımdan bütün ifadeleri silip soğuk bir şekilde Tuna'ya baktım . ''Tabii ki gelirim , Arya. '' dedi bana bakarak, yine gıcık gıcık konuştuğunu söylememe gerek yok sanırım . Gıcıktı , uyuzdu ve evet yine söylüyorum ego yığını herifin tekiydi . Lanet. Olası. Ego. Yığını.Herif . Aynı soğuklukla yüzüne son bir kez bakıp hiçbir şey söylemeden park alanına arabamın bulunduğu bölüme yürümeye başladım arkamda konuştuklarını duyabiliyordum ama ne konuştuklarına kulak kabartamayacak kadar sinirliydim . Kilidi açıp hışımla sürücü koltuğuna oturup kemerimi bağladım , Arya da yan koltuğa oturduğunda yüzünü birazcık olsun görmeyeceğim için rahatladım . Park yerinden çıkarken uğursuz çenesini yeniden açtı , ''Arkadaşın hep böyle huysuz ve uyumsuz biri midir Arya?'' diye sordu iğneleyici ve rahatsız edici bir ses tonuyla laf sokmak için çaba sarf ediyor gibiydi . Arya cevap vermeden lafa atlayıp ''Arya arkadaşına sorar mısın acaba her zaman böyle kaba , gıcık , uyuz ve egoist midir? Egosundan kendisini göremedik de daha !'' dedim sakin ama iğneleyici bir sesle . Arya nefesini sesli bir şekilde dışarı bırakıp , ''İkiniz de keser misiniz acaba? İyi bir tanışma olmadı kabul ama kin tutmak için çok erken hem çok iyi anlaşacaksınız bakın görün size hatırlatacağım ileride bunu . '' dedi rahat rahat . Kampüsün çıkışına vardığımızda ''İleride bu çocuğu yanımda görebilirsen hatırlatırsın canım . '' dedim . Tuna arkada kendi kendine söylendikten sonra Arya ofladı , yaklaşık 5 dakikalık bir sessizliğin ardından İzmir'den , Göztepeden ve eski anılarından konuşmaya daldılar laflarını bölmedim ya da araya girmedim . İzmir'e hiç gitmemiştim , Göztepeyi de Galatasarayla aynı renkleri paylaştığı için az çok biliyordum ve eski anılarının içinde de ben yoktum . Bu yüzden konuşmadım , sessizce üzerime düşeni yapıp arabamı kullandım . Işıklara ulaştığımızda park edecek zar zor bir alan bulup kendimi arabadan dışarı attım temiz havaya ve oksijene ihtiyacım vardı zira Tuna faktörü üzerimde büyük bir ağırlık yapıyordu . Arya ile dışarı çıktığımızda yalnız olmak isterdim çünkü yabancılar beni her zaman tedirgin etmiştir yanlarında konuşmayı pek sevmem bu yeni tanıştığım çocukla da genelde atışmak dışında pek bir muhabbetim geçmemişti ya da geçmiyordu çünkü ne o benden ne ben ondan pek haz etmiyorduk . ''Hangi kafeye?'' diye sordu yanımda salına salına yürürken . ''Limon . '' dedim yarım ağızla . ''Ne?'' diye sordu afallayarak . Gözlerimi devirdim , ''Limon kafe işte algıda sorun mu yaşıyorsun?'' diye sordum gıcık gıcık . Hayatta bir felsefem vardı , insanlar bana nasıl davranırsa bende onlara öyle davranırdım yani soğuksa soğuk sıcaksa sıcak ya da şekil A da olduğu gibi gıcıksa gıcık . Öfledikten sonra Aryanın yanına sokulup kafeye doğru seri adımlarla yürümeye başladı bense bir iki adım arkalarındaydım gerçek şu ki bu çocuğun varlığı sinirlerime dokunuyordu ve çabuk sinirlenen bir insan olarak bu sakıncalı bir durumdu. Onun şakayla karışık söylediği herhangi bir şeye çok sinirlenip olay çıkarabilirdim ki bunun örneklerini lisede çok yaşamıştım , erkekler bana pek şaka yapamazdı bu yüzden . Ya da fazla alıngan falan olmalıydım ne bileyim felsefede bir çok şeyi çözdüm ama kendi karakterimi kendi benliğimi hala çözemedim bu da ayrı bir muallak . Kafede havadar geniş bir masaya oturduğumuzda bahçeye oturduğumuz için mutluydum , güneş vardı ama bunaltıcı değildi , etraf çimen kokuyordu ve az sonra kahvemi yudumlayacaktım Tuna'nın varlığını hesaba katmazsak hayat şuan oldukça güzeldi . Garson siparişleri alırken her zamanki gibi şekerli bir Türk kahvesi söyledim , Arya frappe ve o da ıhlamur istedi . REALLY NİGGA? diye bağırmak istedim neden bilmiyorum o an bu bana komik geldi . Dışarıdan bakıldığında İce Latte içen , tiki takılan Pelinsu'nun erkek arkadaşı tipi vardı çocukta hareketleri de öyleydi yalan yok , bir anda garsondan aile babası gibi bir tavırla ıhlamur istemesi - ki sipariş verirken gerçekten aile babası gibiydi- komikti . ''Komik olan ne?'' diye sordu rahatsız bir tavırla bana bakarken ona sırıtarak baktığımı yeni fark edip hemen sırıtmamı yuttum . ''Aklıma bir şey geldi sadece , anlatmak zorunda olduğumu hiç sanmıyorum . '' dedim burnumu kırıştırarak, gıcık gıcık yüzüme baktıktan sonra Arya'ya döndü ''Eee? Aşk meşk işleri ne alemde ?'' diye sordu aptal aptal . Çocukluk arkadaşı Arya'ya yazılacak ve ağzını yokluyordu sanırım . Aptal gönül işleri ! Kalbimi geçen sene birine kaptırmıştım evet sevmek bana gerçekten zor gelirdi ama uzun uğraşları çocuğu Atakan denen o çocuğu gerçekten sevmiştim ve o tam bir psikopat akıl hastası ruhsuz herifin teki çıkmıştı ve bende bunları çooook sonra anlamıştım .  Onunla gelen kalp kırıklıklarımdan sonra gönül işlerini bir kenara bırakmıştım , erkek demek üzülmek kırılmak demekti ve hayat beni zaten yeterinde dibe çekiyordu yani hayatımda zaten beni son derece yıkan bir adam -babam- varken bir başka erkeğe izin veremezdim . Derin düşüncelerimden çıkıp masadaki muhabbete yoğunlaştım , ''Var bir kaç kişi konuştuğum görüştüğüm . Bir şeyler hissettiğim biri var gibi ama henüz belli değil.'' dedi Arya kafa karışıklığı içinde .Zavallı Tuna! Nasıl da üzülmüştü içten içe kim bilir ! Sinsice onu keserken bakışlarını bana yöneltti , gözlerini yine gözlerime kitlerken ''Peki sizin buzlar kraliçesi ?'' diye sordu önceki konuşma tarzından uzak daha cana yakın bir sesle , bu ses tonuna birden kapıldığım için sonda söylediği o buzlar kraliçesi sözüne alınmamıştım . Tersleyebilirdim , sanane falan derdim ama düşündüm de uyumsuz ve gıcık bir kız gibi davranmanın kime ne yararı vardı ki? ''Yok kimse , açıkçası ilgilenmiyorum da . '' dedim . Kaşları havaya kalkarken ''Senin?'' diye sordum sahte bir samimiyetle . Bir anda yüzü düştü , rengi soldu sanki dünyanın en kötü haberini almış gibi tuhaflaştı yutkunamadı neredeyse . Bu sorunun onu böyle yapacağını bilseydim dün arabamın tepesine otururken sorardım ! Arya boğazını temizlerken gözlerini bana dikip 'yapma'bakışı attı orada bir şey olduğunu anlayıp çenemi kapattım , tam o sırada siparişleri getiren garsona içimden binlerce kez teşekkür ettim . Bir kaç dakika sonra Tuna eski haline döndü ve Arya ile Göztepe'nin durumundan konuşmaya başladılar konunun dışında kalıp huzurla kahvemi yudumlamaya başladım , olduğumuz yerden gidene kadar durmaksızın konuştular bense hiç konuşmadım . Arya beni resmen unutmuştu!Tamam en yakın arkadaşımı birazcık kıskanmış olabilirim çünkü daha önce bu hiç olmamıştı. Sıkıntıyla yerimde kıpırdanmaya başlarken ''Sen ne dersin Beren?'' diye sordu birden Arya . İstemsizce kaşlarım çatılırken''Ne hakkında?'' diye sordum saf saf , bu halim karşımdaki ego yığınının yüzünü güldürürken ona pis bir bakış atıp tekrar Arya'ya döndüm . ''Alışveriş merkezi diyoruz , alacağım şeyler vardı ya onlara bakarım hem Tuna'nın da alacakları varmış..'' dedi gülümseyerek bir bana bir ona bakarken . Alışveriş merkezi. Tuna ile. Alışveriş. Her ne kadar alışveriş fikri harika gelse de daha fazla 3. şahıs olmaya niyetim yoktu . ''Benim biraz başım ağrıyor sanırım migrenim tutacak eve gitsem iyi olur ama sizi bırakırım Avm'ye . '' dedim içten bir şekilde . ''Ne gerek var yahu? Sen git eve dinlen şuradan taksiye bineriz ne olacak?'' dedi Tuna gözlerimin içine bakarak . Allah razı olsun , beni de düşünürmüş demek isterdim ama kibarlık etmeyi seçip gülümsemeye çalıştım . Arya da onu onaylayıp ''Tabii ki , gidiyorsun eve yatıp uyuyorsun akşam görüntülü arar aldıklarımı gösteririm . '' dedi mutlu mutlu . Kafamı sallamakla yetindim , hep beraber masadan kalkarken Tuna hızlı davranıp kasaya gitti ve hesapları ödedi hala arkasından pis pis bakıyordum . İlk günden nefretimi kazanmıştı resmen . Aptal şey . ''Hadi git sen . '' dedi Arya Tuna tekrar yanımıza döndüğünde ''Peki.'' deyip ona sıkıca sarıldım ve Tuna'ya isteksizce hoşça kal deyip yanlarından uzaklaştım . Tuna olmak insanların baş ağrılarının sebebi olmaktı sanırım. Umarım onunla bir daha zaman geçirmek zorunda kalmazdım zira zayıf bünyem bunu kaldıramayabilirdi . 

**

''Bi de bunu aldım bak .'' dedi Arya aldığı 5. parça kıyafeti de gösterirken son dördüne de söylediğim gibi buna da harika dedim . Aldıklarını gösterme işi bittikten sonra birden sırıtmaya başladı muzipçe bilgisayarın kamerasından bana bakmaya başlarken ''Noldu?''diye sordum gülerek . ''Tuna..'' diye söze başlarken anında yüz ifadem değişip Nurella ifadesini aldı . ''Birbirinizden hoşlandınız . '' dedi neredeyse cırlayarak . ''Ne?'' diye bağırdım ses tellerimi zorlayarak . ''Ona sinir oldum .''dedim daha sonra daha sakin bir dille . Sırıtmaya devam ederken ''İnkar etme . Olur bu iş , o yüzden bundan sonra sizi birbirinize yapmak için elimden geleni yapacağım . '' dedi çöpçatan bakışları içinde . Gözlerimi kapatıp dişlerimi sıktım . ''Ondan nefret ettim Arya , bilmem anlıyor musun?'' dedim sabırla . Gülümsemesinden ödün vermeyerek ''En büyük aşklar nefretle başlar kızım , hem o seni çok güzel bulduğunu söyledi ee sen güzel bulunmayacak kız mısın bütün fakülte peşinde ve bir de dışarıda olanlar var tabii haa sosyal medyada da peşinde dolaşanları sayarsak baya popülersin aslında . Güzellik yarışmasına falan mı katılsan ay bir de her yerinden asillik akıyor kızım .. Tuna da sempatik çocuk yani sevdi mi tam sever ee yakışıklı yani sonuçta yan yana harika olursunuz ..'' Arya son sürat konuşmaya devam ederken tek bir cümleye takılıp kalmıştım . Beni ? Güzel mi bulmuştu? Yani her erkek beni güzel bulurdu aslında bu konuda fazla mütevazi olmak istemiyorum ama ego yığını? Yani kendi beğenmiş ego yığını beni güzel bulmuştu? Kendi dışında güzel bulduğu birilerinin olması ne hoş diye içimden geçirip hala konuşmakta olan Arya'nın lafına atlayıp ''Bir daha bu konuyu aklından geçirme Arya . Tuna ve ben asla ama asla bir sevgili olamayız yani onun gibi birini asla sevemem anladın mı?'' dedim sinirle . Arya yarı ciddi yarı şakayla ''Büyük konuşma bence . '' dedi ve bu cümlede beynime kazılıp kaldı . Zorla aklıma Tunayı sokmaya çalışıyordu resmen . İlk başlarda ne kadar sempatik olduğunu düşündüm , aklıma gülümsemesi  falan geldi tam yelkenleri suya indirmeye başlayacakken dünden beri yaptıklarını düşündüm , ukalaca konuşmaları , kendini beğenmişliği , gıcık gıcık konuşmaları ve laf sokmaları . Tanrım!Kimi  kandırıyorum ki arkadaşım bile olamayacak yapıda biri ondan gerçekten haz etmiyorum asla ama asla hayatımda olamayacak bir insan ne yazık ki !  Çünkü bu yapıda bu karakterde insanlardan nefret ettiğim için ne babamın ne de babaannemin çevresindeki dostlarının çocuklarıyla asla arkadaşlık yapmamıştım , bu benim gibi bir insan için nedense zor geliyordu . Bu çocukta nefret ettiğim insan tiplerinden biriydi ama nedense içimde en derinlerde saklı kalmış bir ses büyük konuşmamam ön yargılı olmamam gerektiğini söyleyip duruyordu ve ben o sesi duymazlıktan gelemiyordum .