İzmir Ve Bal #Wattys2019

Bölüm 6-Sırlar

''Ne yani? Tuna sırılsıklam aşık aslında öyle mi?'' diye sordum keyifsizce Arya'ya . Tabağındaki patatesleri didiklemeyi kesip bana baktı ve gözlerini devirdi ''Tam olarak öyle sayılmaz Beren , aldatıldı hepsi bu . 5 senelik sevgilisiydi yani artık evlenirler falan sanıyorduk ama bir gün Selen'nin Batu ile ilişkisi olduğunu öğrendik . '' dedi  . Tuna'nın arkadaşı Soner ile dışarıda oluşunu fırsat bilip gerçekleri gün yüzüne çıkaran Arya'yı dikkatle dinlerken biraz hüzün biraz mutsuzluk biraz bütün negatif duygular içindeydim . Selen ile yaşadıklarını dinlerken içimde nedensiz bir mutsuz hal durumu olmuştu ve bunu hiçbir isimle adlandıramıyordum .  ''Demek Tuna Yılmaz kalbi kırık serseri öyle mi?'' diye sordum ortamı biraz yumuşatmaya çalışırken Arya ağzına bir patates kızartması daha atarken parmağını bana doğru salladı ''Bana yeşilçamla gelme Şoray ! '' dedi sırıtarak . Kaşlarım çatılırken yarı keyifle ona baktım , ''Şoray ne kızım? Ayrıca yeşilçam ne mantık?'' diye sordum anlamamazlığa vurarak . Ellerini pes edercesine masaya koyarken ''Kalbi kırık serseri bir şarkının ismi yeşilçamdan kalma ayrıca bi filmde de geçiyordu seninle izledik hatta zorla izlettin bana o filmi . Şoray dememin sebebi de o kadını çok sevmen . '' dedi gülerek . Sırıttım . Arya izlediği filmleri kolay kolay unutmazdı yine de onu denemek istemiştim . ''Kalk hadi şuraları toparlayalım.'' dedi ayaklanıp eline boş tabağını alırken, istemeyerek de olsa yerimden kalkıp yarım bıraktığım tabağımı ve bitmiş olan su bardağımı alıp Aryanın arkasından mutfağa geçtim . Tabakları ve bardakları sudan geçirip makineye yerleştirirken , ''Bana bak , Tuna'ya sakın bildiğini çaktırma tamam mı?Beni ömür boyu affetmez . '' diye uyarıda bulundu Arya ciddiyetle . Kaşlarımı çatıp ona bakarken , ''Saçmalama Arya , tabii ki bildiğimi bilmeyecek . '' dedim soğukkanlı bir şekilde .

 Mutfakta işimiz biterken ve  Arya yukarı lavaboya çıkarken ,  ısınması için ısıtıcıya su bırakıp çalan kapıya koştum Tuna olmalıydı , kapıyı açtığımda tahminimde yanılmadığım ortaya çıktı . ''Arya burada olduğunu mesaj atınca Soner'i bırakıp geldim hemen . '' dedi nefes nefes içeri geçerken . Bana bir merhaba deme lüksünde bile bulunmamıştı , saf odun . ''Soner'i de  getirseydin keşke . '' dedim bozulduğumu çaktırmadan. Kapıyı kapattıktan sonra burnumun dibine kadar yaklaşıp sinirle suratıma bakmaya başladı , ''İlgileniyorsan söyleyeyim baş başa görüşün . '' dedi soğuk bir ifade ile . Tam bir aptaldı ayrıca dengesiz herifin tekiydi . Soner'i bir kaç kere Tuna'nın yanında görmüştüm ve ayak üstü ne çok samimi ne çok resmi sohbet etmiştik o kadar . Beni kıskanacağına ihtimal vermediğim için Soner'i kıskanıyor diye geçirdim içimden tuhaf olsa da en yakın ihtimal bu gözüküyordu . '' Saçma sapan konuşma çekil şuradan . '' dedim sinirle onu itip mutfağa geçerken , bu arada lavabodan çıkan ve merdivenlerden inmeye başlayan Arya'nın sesi holde yüksek sesle yankılanıyordu . 

Harika ! Eski dostlar hoş sohbet yapacaklardı yeniden, odama çıkıp ders falan çalışsam yeriydi . Arya ve kendime kahve hazırlayıp bay gıcık ego yığını kibarcık herife de ıhlamur hazırladım aslında odunluklarına karşın bunu yapmam tamamen bir hataydı ama içimdeki iyi Beren iş başındaydı . Maalesef . Bardakları küçük bir tepsiye yerleştirip salona geçtim , onları göremeyince bahçeden gelen seslerini duyup balkon kısmından bahçeye çıktım . Yan yana oturmuş kahkahalar eşliğinde bir şeyler konuşuyorlardı , sanırım onları gerçekten kıskanıyordum . Arya'nın benden daha yakın bir arkadaşı olması ve benden öncesine dayanan bir dostluğu olması beraber bir çok şeyi paylaşmış olmaları tuhaf bir şekilde canımı sıkıyordu . Tunayı böyle zamanlarda etrafımızda istemiyordum, evet bu biraz çocukça belki biraz en yakın arkadaş tribi de olabilir ama gerçek böyle . 18 yaşında olabilirim ama bir yanım hala o küçük kız çocuğu işte . ''Kuzum ne dikiliyorsun orada öyle gelsene yanımıza . '' dedi Arya gülümseyerek . Gülümsemesine hafifçe karşılık verip bir şey söylemeden yanlarına ilerleyip elimdeki tepsiyi masaya bıraktım ve kibarcığın karşısındaki Aryanın sol yanındaki sandalyeye yerleştim . ''Bana da ıhlamur yapmış , canımsın be !! '' dedi Tuna mutlulukla . Bir fincan ıhlamur ve bir kaşık bal ve hafif İzmir sohbeti onu şu hayatta memnun edebilecek yegane şeydi şüphesiz . Yapmacık bir gülümseme ile karşılık verdikten sonra kahvemi elime alıp yudumlamaya başladım , beni de rahatlatabilecek yegane şey buydu işte . ''Eee Beren? Vizelerden sonra İstanbul'a gidecek misin?'' diye sordu Arya merakla . Babam oraya temelli gitmeden önce her tatilde İstanbul'a giderdik orası benim için her şeyden kaçış noktası gibi bir yerdi ayrıca huzur dolu olduğum tek yerdi . Babam gittikten sonra bir kaç kere daha gitmiş oradaki evimizde kalmıştım ama onu aramamış ya da geleceğimi haber vermemiştim . Babam zaten yılda bir kaç gün arardı yani çok da umurunda değildim nerede ne yaptığım nerelere gittiğim ya da kiminle yaşadığım . ''Gidebilirim , özledim zaten İstanbul'u .. '' dedim gülümsemeye çalışarak . ''İstanbul mu?'' diye sordu alayla Tuna . Tek kaşımı kaldırıp onu süzdükten sonra , ''Sakıncası mı var?'' diye sordum onunla aynı tavır içinde . Dudakları kenara kıvrılırken , '' İzmir'i görmediğin için böylesin sen biliyorum ben , seni İzmir'e götürelim biz . '' dedi Arya'ya bakıp onay beklerken . Kafamı sağa sola sallayıp ters ters ona baktım , ''İstanbul'u seviyorum tamam mı? İzmir'i görmek istesem bugüne kadar giderdim zaten . '' dedim . Gözlerini devirdi , ''Çok şey kaçırıyorsun . '' dedi . Birbirimize ters ters bakmaya devam ederken Beren bir anda içimde ufacık kalan pozitif duyguları da öldürecek bir soru sordu , ''Babanla görüşecek misin?'' gözlerimi Tuna'dan çekip Arya'ya yönelttim . Boş gözlerle ona bakarken , ''Affedersin . '' diye fısıldadı bir şeyler daha söylemeye hazırlanırken ,''Görüşmeyeceğim . '' diye cevaplayıp kestirip attım konuyu . Kahvemin sıcaklığını umursamadan büyük bir yudum aldım ve sıcağın boğazımı yakmasına müsaade ettim . Tuna'nın da bariz bir şekilde modunun düştüğünü görünce takılmadan edemedim , bir anda öyle bir şey yapıyordu ki bu illa bir söz de olmak zorunda değil mesela bir bakış da olabilir bütün dengemi alt üst ediyordu . ''Biz İzmir'e gidiyoruz yarın uçak bileti bakacağız istersen üçümüz gidebiliriz . Bizde kalırsın gezeriz tozarız hep beraber . '' diye bir fikir sundu Arya heyecanlı ve bir o kadar istekli bir şekilde . Modumun düştüğünü açığa çıkarmamak adına , gülümsedim . İnandırıcıydı . Gülümsemek benim için sayılı anların dışında tamamen isterik olarak gerçekleştirdiğim bir eylemdi .''Daha iyi bir fikrim var neden hep beraber İstanbul'a gitmiyoruz . Oradaki evimde kalırız hatta Burak falan da gelir isterse Bay Kibarcık da arkadaşlarını getirsin , İstanbul'da gezecek yer çok daha fazla . '' dedim özgüven içinde . ''Benim arkadaşlarıma taktın sende . '' diye fısıldayan Tuna'ya gözlerimi diktiğimde ''Ne alakası var ?'' diye sordum tok bir sesle . Kaşlarını havaya kaldırıp dudaklarını büzdü ve kollarını bedenine sarıp ''Kapıda da Soner'i getirseydin dedin şimdi de bu , bence ortam arıyorsun sen direk öyleyse söyle biz fazlalık etmeyelim zaten Soner seni beğenmişti okulda görüp bizler ayak bağı olmayız.''diyerek olayı ortaya döken Tuna'ya sinirle bakmaya başladım . Burnundan solumak tabiri şuan tam da bana uygundu çünkü aşırı sinirliydim . ''Sen beni mi yoksa Soner'i mi kıskanıyorsun? En yakın arkadaşını elinden alırım diye falan mı hayırdır?'' diye sordum sinirle . Kollarını çözüp ellerini sinirle masaya koydu , ''Ben kimseyi kıskanmam Aksoy , sadece kapıdan içeri girdiğimden beri ağzından Soner ismi düşmüyor ona takılıyorum . '' dedi . Yüzüm kaskatı kesilirken , kafamı hafifçe sağa sola salladım yerimden hışımla kalkarken ''Senin için söyledim aptal . Senin arkadaşın olduğu için . '' dedim ve olayın başından beri şaşkınlıkla olup biteni izleyen Arya'ya bakmadan hızla bahçeden çıkıp salona geçip oradan odama çıktım .