Bölüm 5-Uyku

38 41 1
                                    

Arabanın içinde gergince beklerken apartmanın kapısından ellerinde bavullarla çıkmış hızla yürüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arabanın içinde gergince beklerken apartmanın kapısından ellerinde bavullarla çıkmış hızla yürüyordu . Yaklaşınca arabadan inip , bagajı açtım . ''Selam . '' dedi nefes nefese ama sıcak bir tavırla . ''Selam . '' dedim gülümseyerek . Bavulları bagaja dikkatlice yerleştirdikten sonra , ''Daha fazla eşyan var mı? Seninle yukarı gelebilirim yardım için . '' dedim tok bir sesle . Sırıttı . ''Aslında küçük bir şey kaldı sadece sen geç ben hemen geliyorum . '' dedikten sonra cevap vermeme fırsat bırakmadan koşar adım apartmanın içinde doğru yol aldı , kendimi arkasından gülümseyerek bulduğumda aslında kendim bile bu halime şaşırmıştım . O geri dönüp beni bu halde bulmadan hemen sürücü koltuğuna yerleşip kapımı kapattım . Kısık sesle Vampire Weekend şarkısı radyoda çalmaya başladığında apartmandan çıkışını gördüm , evcil hayvan taşıma çantası ile arabaya doğru geliyordu . Gözlerim kısa bir an şaşkınlıktan açılırken arabaya binip kendini koltuğa bıraktı . ''Adı Prenses . '' dedi muzipçe sırıtarak . Kafamı eğdiğimde kızıl-kahve renginde bir kedi olduğunu görünce gülümsedim . ''Merhaba Prenses . '' dedim ona bakarak . Hayvanları seviyordum , bugüne kadar bir tane edinmememin sebebi o sorumluluğu tek başıma almamak istememdi . ''Eee artık gidiyor muyuz ?'' diye sordu sırıtarak . Bu kadar fazla sırıtmak zorunda mıydı?  Dudaklarımı birbirine bastırıp , arabayı çalıştırdım ve eve doğru sürmeye başladım bu sırada radyoda yıllanmış bir Kenan Doğulu şarkısı çalmaya başladı , Tuna sesi hafifçe açtığında gözümün ucuyla onu kesip tekrar yola odaklandım . Yanımda oturuyor olması içimde anlayamadığım tuhaf bir heyecan yaratmıştı ve bu garip heyecana gerçekten bir anlam verememiştim , bu benim için çok yeni bir duyguydu . İkimizde şarkıya kapılmış giderken, bana baktığını hissetmeye başladım ancak gözümü yoldan çekip ona bakacak cesaretim yoktu , sanki gözlerine uzun süre bakarsam oraya gerçekten hapsolacak ve bir daha çıkamayacak gibi hissediyordum . Bir yanım ondan sonsuz derece nefret ederken diğer tarafım ona garip bir şekilde çekiliyordu ve bu yeni tanığım çocuk içimde tuhaf bir neşe oluşturuyordu . Sabah trafiğin az olması işimize gelmişti ve kırmızıya takılmadan çabucak eve ulaşmıştık , uzaktan kumanda ile garaj girişini açıp arabayı diğer arabaların arasına özenle park ettim . Tuna şimdiden belli bir şaşkınlık içindeydi , konuşmadan arabadan indiğimizde bagajı açtım ve bavulları indirmesine yardım ettim . Bavulların ikisini de o yüklenirken Prensesin taşıma çantasını ve okul malzemelerinin içinde bulunduğunu tahmin ettiğim büyük resim çantasını da ben aldıktan sonra bahçe kapısından eve girdik . Büyük holde yüksek sesli bir ıslık çalarken , ''Evine hoş geldin . '' dedim sempatik bir şekilde . Gülümsedi . ''Hoş buldum . '' Gözlerinin içine baktığımı fark edince hemen gözlerimi kaçırıp Prensesi yere bırakıp , çantanın kilidini açıp onu serbest bıraktım tombul bir kedi idi tıpkı Garfielda benziyordu aslında adını Prenses yerine Garfield koymalıydı . Kafasını usulca sevdikten sonra yerden kalkıp , resim çantasını elime tekrar aldım ve merdivenleri göstererek ''Odan yukarıda bavulları tek tek çıkar zorlanma . '' dedim . Diğerine göre daha büyük ve ağır olan bavulu yüklendiğinde ben önde o arkada merdivenleri çıktık ,  benim odamın tam karşısında bulunan en büyük misafir odasının kapısını açıp içeri girdim ''İşte burası . '' dedim kısık bir sesle . Bavulu bir kenara bırakıp , bana doğru yaklaştı tam karşımda durduğunda ''Teşekkür ederim , sen olmasaydın muhtemelen sokakta kalırdım . '' dedi mahçup bir tavırla . Omuz silkerek , ''Teşekkür etmene gerek yok '' dedim gülümsemeye çalışarak . ''Gerçekten , kendimi sana karşı mahçup hissediyorum en yakın zamanda başka bir yer bulacağım . '' dedi . Bu kısa bir süre için bile olsa içimin sıkılmasına sebep olmuştu , elimi tereddütle omzuna koydum ''Bak Yılmaz , canımı sıkmaya devam edersen akşam yemek yapmak zorunda kalırsın . '' 

İzmir Ve Bal #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin