Yanlışlarımı düzeltmek bana göre değil eğer yanlışımın gerçekten yanlış olduğunu anlarsam asla bunun düzelmesi için uğraş vermem.
Öylece kalır.
Çünkü insanlar yanlış biri olduğumu ne kadar anlasın istesemde hep bir yerden patlak verip durdu bu konu.
Ben yanlışım,benim yolum zor,doğrudan kaçan;yanlışa aşık olan vede yanlışlarını düzeltmek yerine"öylece kalmasını isteyen bir birey".
Bu yüzden yanlışlarımdan hiçbirzaman pişman olmadım.
Evet bu yanlıştı,ama bu benim yanlışımdı.
Benim olan hiçbirşeyden vazgeçmem.
Dikkat edin bu söze"benim olan"Bu arada insanlara sadece insanlar zarar verir;
Sıgaraya ve alkole lütfen bok atmayın.
Şu kadar yanlışın içinde tek doğru onlar.Oğlunu kaybetmiş annemin bir yazısı kadar zor bu hayat.
ben seni özlemeyi sevdim,hasretinle parcalansada yureğim;
hayalinle sokak sokak gezmeyi sevdim.
kar taneleri altında buz tutsada yüreğim;
seni düşünerek sabahlamayı sevdim.
uzun ve acımasız olsada gecelerim;
uğruna şarkılar yazmayı sevdim.
yaralı ve yalnız olsada yüreğim,
yüreğimde sakladığım,yaşattığım oğlumu sevdim.
Her gece uyanıp yüreğime düşen ateşte,Özlemde bile ben seni sevdim.Belki çok zor yolları yürüdük, intiharın bile güzel geldiği her güne isyan ederek uyandık.
Ama acılarımızı sevdik,kabuk bağlaması yerine üzerine tuz basmayı sevdik.
Biz Bittik oğlum;biz hepten bittik.Bir gecemi asla unutmam diğerlerinden hep ayrı bir yere sahip olmuştur bende.
Bir çocuk kapıya gelmişti.
Nefes nefese kalmış,gözlerinde o korku ile kapı açılır açılmaz;
"Nesime teyze Fatih abi vuruldu,polisler seni çağırıyor"
Her ne Zaman aklıma gelse yutkunmakta zorluk çekiyorum.
Annem olayı anlamadan,bilmeden çabuk çabuk hazırlanıp aşşağıya indi.
ses seda çıkmadı annemden gidiş o gidiş.
Ablamın anlamsız hıçkırıklarla boğuşması,oğlunun kucağımda ağlaması ve aşşağıdan bir çocuk topluluğunun;
"Fatih abi öldü"
Diye haykırışları;
Bunların hepsi bir saatte gerçekleşti.
Ondan öncesinde abimi görmüştüm bir tekel bayisinde;
Elimdeki parayı arkama saklayıp tüm şirinliklerime;
"Abiiii paran varmıııı?"
Hemen o güler yüzüyle bana dönüp biraz eğilip;
"Abicim bütün paramı az önce kavuna verdim,
Param olduğunda söz bişeyler ısmarlıycam sana"
Sözünü tutamadı ama olsun kırılmadım ona.
Zaten bende para vardı hemen arkamdan çıkarıp;
"Baaak bende var zaten"
Diyip gülüştük biraz.
Eve çıkar çıkmaz çocuğun kapıya gelmesi bu olayların olması tam 1 saat.
Bir insanın hayatı tam 1 saat.
Siktiğimin dünyası 1 saatte bir canı bitirebiliyor."Kaybeden ben olamam,kaybeden benden olur."
Olup bitenden bir haber,8 yaşımın verdiği acıyı o an gömüp oyun oynamıştım.Etrafımda herkes ağlıyordu.Ablam telefonda alt komşumuza öldu diye bağıra bağıra ağlıyordu;
"Öldü Şenay,Fatih öldü!"
Her zaman bu cümle yankılanır kulağımda.
Dayıma gidip;
"Dayı benim abim mi öldü?"
Gibi bir soru sormuştum.
"Yok dayıcım,birşey yok sen git oyna"demişti.
Çocukluk işte inanmıştım ona.
Bir kaç saat üstüne bizim ev,kapımızın önü, mahallemiz,neredeyse şehirimiz kıyamet yerine dönmüştü sanki.
Anlamaya başlamıştım.
Bana yalan atıldığını anlamaya başlamıştım.
Çok geçmeden abimin yıkanacağı haberi geldi,onunla vedalaşmamız için son bir şansmış bu.
Kapıya yöneldim.
Fakat kim olduğunu hatırlamıyorum beni kolumdan tutup girme demişti.
Karşı çıkamamıştım.
Annemin çığlık sesleri geliyordu içeriden.
Bir Zaman sonra herkes çıktı.
Annem fenalaşmış,bir o kadar da gözlerindeki anlamsız bakışlar ve nehir gibi akan o gözyaşları birbirine karışmıştı.Girmek istedim.
Kapıya korkarım diye 2 arkadaşımı bırakıp içeri girdim.
İnanın bu Nasıl birşeydi anlatmak mümkün değil.
Demir birşey yada mermer gibi birşeyin üstündeydi.
Üstünde bembeyaz çarşaf gibi birşey sadece belden aşşağısı kapalı bir şekilde; yüzünde gülümseme,dudakları ve göz çevresi mosmor,teni buz gibi.
Üşüdüğünü düşünüp biraz daha kapattım üstünü. Sonra hiçbirşey yapmayıp bir kenara oturdum.
Ne kadar geçti hatılamıyorum biri gelip beni yavaşça kaldırıp eve götürdü.
Ama anlamamıştım,halendaha inanmıyordum.Yatıyordu işte orda be!
Bizimle dalgamı geçiyorsunuz?
Çekilin şurdan,defolun!!!!o cenaze arabasıyla kapımızın önüne tabutla geldiği Zamana kadar inanmamıştım.
"HELAL OLSUN"
Der demez hıçkırıklara boğuldum,onu yolcu ederken ağlamak istemezdim.
Umarım oda istemezdi.
Ama Can'ım çok acımıştı.
Can'ım bile bana çok acımıştı.Bunları yaşadık,bunlar bitti.
Yüreğime,aklıma gömdüğüm herşeyi;
Tazeleyip gözlerimden yaş akmasını sağlayacak kadar delirdim.
Dahada çok delireceğiz.
Ama eğer deli değilsek,çok üzülürüm.Bu bir tür travma,bu bir tür acı.
Bu!
Bu!
Bunu gerçekten bu çok farklı.
Bu!
Bunun amına koyayım!!!!
Bu acının geçmişini sikeyim.Uyumalısınız.
Herşeyi unutup uyumalısınız.
Ben uyuyamam,ama siz uyumalısınız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKÂNSIZI
ChickLitUmutsuzlaşmak,ölümle aynıdır. Etrafınızdaki sesler sadece sizi boğmaya başladığında ve artık yaranıza tuzu kendi ellerinizle bastığınızda yaranızı sevmeye başlıyorsunuz. Yaranın ve acının bin ton farklı evrelerinden geçip her gece intihara meyilli,h...