Bölüm 9

5.7K 212 16
                                    

Gözlerimi açtığımda terlemiştim.Saçlarım enseme yapışmış bi daralma gelmişti. Üzerimdeki yorganı sıyırıp doğruldum.
Bi anda uyumadan önce yaptıklarım aklıma gelmişti başta hala uykudayım zannetmiştim.Ama karnıma giren ufak çaplı ağrılar beni haksız çıkarmıştı.
Yorganı üzerimden atıp ayağa kalktım.Kapıya doğru koştum ve televizyon sesi gelen salona doğru koşmaya başladım.
Kapının önünde durunca içeride sadece İrem'in olduğunu farkettim.Koridor da dahil etrafa göz attıktan sonra yavaş adımlarla salondaki koltuğa doğru yürüdüm.Bi anda kendimi koltuğa bıraktım ve yanımdaki yastığı alıp yüzüme bastırdım.
"Sonunda uyanabildiniz hanımefendi"
Yastığı yüzünden çekip ona baktım.
"Gitti değil mi?"diye sordum.
"Annesinin yanına gideceğini ve senden özür dilediğini belirtti"dedi elindeki meyve tabağından portakal diliminin birini alıp ağzına atarken.
"Gitmeyeceğim demişti"diye fısıldadım.
Bana " gitmeyeceğim " demişti."Uyandığında burda olacağım"
"Neler olduğunu acilen anlatıyorsun, detaylı ve aydınlatıcı bi biçimde!" dedi
"Off İrem off neler olmadı ki!"diye sızlandım ve elimdeki yastığı yüzüme tekrar bastırdım.Malesef böyle kendimi boğamazdım.
"Erva anlat"dedi elindeki bıçağı bana doğru savurup.
"Hastalandım!"diye bağırdım. Yastık burada susturucu görevi görüyordu.
"Hem de onun önünde...beni eve getirdim ve ilgilendi ki o erkek!Ah, yarın onun yüzüne nasıl bakarım?"
"Bi sakin ol ve baştan anlat"
İrem'e alaycı gözlerle baktım "Hastalandım, şirketin önüne serildim,beni gördü, yardım etmek istedi, eve getirdi, "Git"dememe rağmen gitmedi ve bi de bunun üzerine durumumu öğrendi...Ah! çay da yaptı"dedim ve bağırdım.Ellerimi yumruk yapıp kafama vuruyordum.
"Ah,ölmek istiyorum!"
İrem bıçağı tabağa tabağı da masaya bıraktı ve koltuğun üzerinden kaya kaya yanıma geldi.
"Çay da mı yaptı?Oha!"Demi saçmalık, resmen saçmalık!
"Desene bi iki cilveyle adamı dize getirdin"dedi ve kahkaha attı.
"İrem!Dize getirmedim rezil oldum"
"Adam sana baya baya hizmet etti ha?"dedi.Ona öfkeyle baktım.Beni kâlâya almıyordu.
Yüzümdeki yastığı alıp kafasına fırlattım.Tam yüzüne denk gelen yastıkla beraber bağırdı."Yavaş!"
"İrem kendine gel !Hem sen ne biçim arkadaşsın ya? Senin benim tarafımda olman bana destek vermen ve bana katılman gerekiyor!"diye bağırdım.
"Böyle kankaya böyle arkadaş!Her neyse sen onu bunu boşver de sen niye kalktığında direkt bu adamı sordun?"
"Konuyu değiştirme..."
Saçımın ucunda sallanan tokayı çekip çıkarttım. Kafamı sağa sola sallayarak örgümü de bozduktan sonra Saçımı dağınık bi şekilde bağladım."Neden kalkınca bu adamı sordun hem de telaşlı telaşlı"dedi huylu huyundan vazgeçer mi?
"Sonuçta evimde bi yabancı var!Ne yapmamı bekliyorsun?"
"Sallama Erva sallama"dedi ve gözlerimin içine baktı.Gözlerimi ondan kaçırıp tavana diktim.Bu kartonpiyerler ne hoşmuş ya...
"Sallamıyorum"
Bana baktı"Kendimi kandırılmış hissediyorum "
"Seni kandırmıyorum İrem.Ne varsa o"
"Emin misin?"
Ona bugün de kavga ettiğimizi söylemeyeceğim.Söylediğimde farklı yerlere gidiyor çünkü.
"Adım ve soyadım kadar"
"Eh iyileştin mi peki?" diye sordu.
"Henüz değil,hala hafiften ağrıyor"
Derin bi sessizliğin ardından içeriden sesler geldiğini farkettim ve o seslerin telefon zil müziğim olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Ayağa kalkıp odaya doğru koştum.Odadan içeri girince telefonu bulmam ve açmam kısa sürmüştü.
"Alo Yağız Bey?"
"Alo Er-Erva?" Sesi boğuk ve az çıkıyordu.Duymakta zorluk çekmiştim ama onun nerde olduğunu anlamam kolay olmuştu.
"Sesiniz az geliyor,müzik sesi falan.."
Arkadan gelen kızlı erkekli sesler ve yüksek sesteki müzik onun hiç de annesinin yanında olmadığını ele vermişti.Ne yani ben burda kıvranırken o diskoya mı gitti?Hem hiç onluk değil ki!..
"Bir dakika..."dedi.Sonunda kapının kapanış sesi ile sesler azalmıştı.
"Sesim geliyordur umarım"dedi.Geliyor hem de çok!
"Ne için aramıştınız?"
"İyi olup olmadığını merak ettim.İyi misin?İyileşebildin mi?"
"Onca eğlencenin ortasında beni hatırlayabilmeniz göz yaşartıcı... İyiyim bir şeyim yok,endişelenmeyin"ekledim
"Siz de iyisinizdir uumarım...Keyfinizinde gibi, kızlar falan halbuki annenizin yanına gidecekmişsiniz..."dedim.
Arka fondan gelen kadın sesi ile tüylerim diken diken olmuştu."Yağız neden saklanıyorsun?"demişti cilveli bi şekilde.
"Erva ben seni sonra arasam?Sesin az geliyor "
"Sonradan aramanıza gerek yok,iyi günler"diyip telefonu kapattım.
O sürtüklerle birlikteydi ve annesini bahane etmişti.Pislik!
Ellerimi ağzıma götürüp tırnaklarımı kemirmeye başladım.Ağır stres altındaydım.
"Gerizekalı!"diye bağırdım.Sesim odanın içinde yankılanmış,düşündüğümden fazla çıkmıştı.
"Erva,noluyo?"dedi İrem içeri girerek.
Arkamı dönüp onu karşımda görünce elim ayağıma dolanmıştı.
"Kimdi o?"dedi İrem.
"Kim mi?Eeee...Bankalar işte kart istermisiniz falan"dedim ve yanından geçip mutfağa girdim.
Buzdolabına baktım.Eğilip aşağıdaki raftan hiç sevememe rağmen iki adet patlıcan alıp kapağını kapattım.
Patlıcanları tezgahın üzerindeki kesme tahtasına koydum ve iri bi bıçak aldım.
"Bi de anneme uğrayacağım diye yalan atmış!"Kapıya yaslanmış duran İrem bana bakıyordu.
"Yağız mıydı?"dedi.
Patlıcanı elime alıp çizgiler halinde soymaya başladım.
"Hayır beyefendi bi de diskolara akmış!"
Birinci patlıcan bitince diğerini alıp soymaya başladım.
"Diskoda mıydı?Oha ama!"dedi İrem heyecanlı bi biçimde.
İçimden ona saydırmak varken neden İrem'e malzeme verip duruyorum ki?
"Erva? Yağız seni diskodayken mi aradı?"
"Hıhı" Tahtanın üzerindeki kabukları toplayıp çöpe attım. Birinci patlıcanı ikiye bölüp doğramaya başladım.
"Klişe erkek milleti işte!Adam seni kıskandırmaya çalışmış...Ve bakıyorum da başarmış"dedi İrem masanın önündeki sandalyenin birine oturup.
"Başarmış derken, ben mi onu kıskanacağım?"
"Kıskanmıyor musun şimdi?"
Patlıcanı delik deşik ettikten sonra dolabın kapağında asılı duran havluya elimi sildim.Arkamı dönüp"Kıskanmıyorum"dedim.
"Peki ya patlıcanların günahı neydi?"
Karnıma bi ağrı girmişti.Ayakta durmak onu daha da azdıracağı için bi sandalye çekip karşısına oturdum.
"Kıskanmak değil bu"dedim kafamı eğerek.
"Kızmak diyelim.Daha doğru olur"
İrem bir elini omzuma koyup "Bana içini dökebilirsin Erva,Ben senin kardeşinim"dedi.Onun hep yanımda olduğunu ve olacağını bilmek beni mutlu etmişti.
"Teşekkür ederim"dedim ve kollarımı açıp ona sarıldım.
O çok iyi bir kız kardeşti.
________________________________________

Patroncuğumun Asistanıyım | Askıda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin