4. Bölüm "Kamp"

209 19 2
                                    

8 ağustos 2019

"İnanmiyorum." diyorum telefonumu Yağmurun elinden alıp. Telefona baktığımda gerçektende öyle yazdığını görüyorum. "N..nasıl olur?" Yağmur yataktan inip hafifçe omuzuma vuruyor. "Adam beğenmiş herhalde seni! Yemin ederim çok sevindim! Ay sonunda bizim sülaledende birisi evleniyor ya!" dediğinde gözlerimi devirip telefonumu yatağın üstüne atıyorum. "Yağmur Allah aşkına şu düşündüğün şeye bak." Gerçeği söylemek gerekirse hep hayal etmişimdir kuzenlerimin evlenmelerini ve bizim ailemizin dillere destan olmasını. Fakat sonuç berbat. Hiç biri evlenmedi. Gerçi iki-üç kuzenim evlendi. Sanırım tek umut ettikleri kişi bendim. Teyzemin az önce söylediklerini getirirsem aklıma.

"Neden ya neden! Evlensene kızım sen. Allahım yarabbim ya!" söylene söylene odamın içinde yürüyordu. Omuzlarımı silkip dolabımdan Spongebob pijamamı çıkardım. Yağmur'ada bir pijama uzatıyorum. İkimizde arkamızı dönüp üstümüzü değiştiriyoruz. Telefonu elime aldığım sırada bir mesaj daha geldi.

Gönderen Emir.

Yarın saat 13:00'te kampa gidiyoruz. Siprey getirmeyi unutmayın ;)

Dua et sen Emir benim elime geçme. Yoksa o böcekleri sana yollamayı bilirim ben. Gözlerimi kısıp Yağmur'a bakıyorum. O ise iki ellini havaya kaldırıyor 'Benim parmağım yok bu işte" dercesine. "Ne yapacağım ben şimdi?" oflaya poflaya yatağın üstüne oturuyorum. "Yani bende bilemedim ki şimdi." Yatağın üstündeki küçük yastığı elime alıp Yağmur'a fırlatıyorum. "Bir kerede yardım et bana!" Yağmur gözlerini pörtlüyor. "Tamam ya tamam. Kaç günlük bu kamp?" Bilemedim şimdi. "Sanırım bir gün yeter. Tamam hadi iki gün olsun.." Başıyla onayliyor. "Gideceksin Duru.. Yani mecbursun bir kere. Şirket senin değilmi kızım?"

"Benim işte..Ne zorluklarla kazandım o şirketi.." Yağmur yanıma oturdu. "Bilmezmiyim.. Sırf hayallerine ulaşmak istediğin için nelerden vazgeçtin sen! Hem bir kere sen neleri başardın bunumu yapamiyacaksın?" Başımla onayladım. Sonuçta bu dünyanın sonu değildi. "Gideceğiz öyleyse!" diyorum gülerek. Yağmur'a sımsıkı sarıldım. "İyi ki varsın kuzen!" Sırtımı sıvazliyor. "Sende öyle balım.." Kuzenimden ayrılıp başımı yastığa vurdum. "İyi geceler.." Yağmur lambayı kapatıp koltuğa kurulmuş olan 'yatağa' yatıyor. "Allah rahatlık versin.." dedi uykusu sesiyle. Yarın bakalım neler olacak..

{...}

"Ya varya bir bizim kızlar bu kadar uykucu! Milletin çocuğu kalkar erkenden eve ekmek alır birde bizimkiler'e bak! Kalkın kız!"

Noluyor sabah sabah ya! Bir bırakmadılar ki uyuyim. "Kız kalksana!" Annem yorganı üstümden çekiyor. "Anne lütfen şimdi değil. Anne rüyanın en önemli yerinde uyandırıyorsun farkındamısın!" diyorum uykulu sesim ile. Gözlerimi hiç açmamıştım.

"Duru, annem bak saat on iki." Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Etrafıma bakınıyorum. Daha sonra aklıma sabah kaç kez alarmımı susturduğum geldi. "Olamaz ya!" Bugün saat bir'de kampa gidecektik. Ne eşyalarım hazırdı ne birşeyim! Ah Duru ah! Yataktan çıkıyorum hızla. "Anne çantam nerede?" diye sesleniyorum odamdan çıkan anneme. "Nereye koyduysan oradadır Duru!"

Gözlerimi devirip onca çantanın içinden bir çanta çıkarıyorum. İçine önemli eşyalarımı koyuyorum. Derin bir nefes alıp banyoya koşuyorum. Allah'tan boştu. İçeri geçip yüzümü yıkıyorum. Geri odama gidip üstümü değiştiriyorum. Eşofman takımımı giyinip yeni aldığım spor ayakkabılarımı giyiniyorum. "Gidiyormusun?" Yeni uyanan Yağmur'a bakıyorum. "Evet. Yağmur hanım uyusun mışıl mışıl Duru'da kampa! Hadi öptüm!" Çantayı elime alıp mutfağa giriyorum. Annemin yeni yaptığı poğaçayı elime alıyorum. "Anne ben iki günlüğüne yokum iş için.." diyorum ağzımdaki lokmayı çiğniyerek. "Tamam Allah'a emanet ol.." Annemi öpüp hızla çıkıyorum evden.

Kelebeğe DokunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin