8 ağustos 2019
"Babacığım bir sorunmu var? Nereden çıktı bu?" diyorum babama şaşkınca bakarak. O ise başını iki yana sallayıp kendi kendine güldü.
"Bana annene yazık değil mi?" dediğinde kafam karışmıştı. Ben hiç bir zaman onların başlarını eğdirecek bir şey yapmamıştım. Yapmazdım da. "Niye neden yazık olsun baba?"
"Kızım. Bak ben söyleyeceğimi söyledim. Kendine münasip birisini bul. Evlen artık." deyip bir kaç saniye yüzümü inceledikten sonra çıktı odamdan. Ben ise şaşkınlıkla ardından baka kalmıştım. Neden böyle bir şey dediğini öğrenememiştim. Nefesimi dişarı üfleyip yatağımın üstüne oturdum. Kara kara düşünmekten başka bir şey yapamiyordum. Neden kimse bana evlenip evlenmek istemediğimi sormuyor? İllâ zorla evlendirecekler beni! Tabi teyzem doldurmuştur annemi. Ah teyze ah!
"Duru? Girebilirmiyiz?" Kapının arkasından seslenen Yağmur'a, "Gelin." diyorum. Kızlar içeri girip kapıyı yavaşca arkalarından kapatıyorlar.
"Ş..şey Duru bir sorunmu var?" Yağmur bu soruyu sorarken çekinmişti. Normalde ağzına geleni söyleyen Yağmur'a ne olmuştu?
"Evet. Babam evlenmemi istiyor. Münasip birisini bulamazsam bizzat kendisi beni evlendirecekmiş." İkisininde gözleri fal taşı gibi açılıyor. Aynı anda, "Nasıl?" dediklerinde bakışlarımı kaçırıyorum. "Aynen.. Sanırım birisi bir şey söylemiş. Sâhi Yağmur bir bildiğin var mı?" Yağmur başını iki yana sallıyor.
"Bende şimdi senden duyuyorum. Kim ne demiş olabilir ki?" dediğinde bir kaç saniye duruksadı. "Aklıma kimse gelmiyor?" dediğinde umut ışığım sönüyor. "Ne yapacaksın Duru?" Neredeyse Pelin'in burada olduğunu unutmuştum. Babam hakkında yanlış düşünmesini istemiyordum. "Babam böyle birisi değil aslında. Çok iyi birisi. Yanlış düşüncelere düşmeyin." Pelin gülümseyip elini elimin üstüne koyuyor. "Biliyoruz Duru. Merak etme aklımın ucundan bile geçmedi böyle bir düşünce." dediğinde tebessüm etmeye çalıştım.
"Peki ne yapacağım ben? Evlenmeye hazır bile değilim. Onuda geçtim. Tanımadığım, sevmediğim birisiyle evlenmek istemiyorum."
"Duru gerçekten bizde-.." Yağmur'un sözünü kesen telefonum olmuştu. Telefonu elime alıp mesajın kimden geldiğine baktım. "Kim o?" "Emir bey." Kızların gülüşmeleriyle başımı kaldırıp onlara bir bakış atıp geri telefonuma döndüm.
Gönderen: Emir bey
Duru konuşmamız lazım.
Samimiyete bak. Duruymuş. Hanımları unutmuş Emir bey herhalde. Gözlerimi kısıp ona geri mesaj attım.
Gönderilen: Emir bey
Ne o? Ayağımın ne halde olacağınımı merak ettiniz yoksa? Ne konuşacaksanız buradan yazın.
Gönderme tuşuna basıp kaşlarımı çattım. Adama bak ya. Hödük iste.
"Ne diyo?" Pelin'in bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum. Yağmur ile beraber fısır fısır konuşuyorlardı.
"Halay çekelim mi diye soruyor Pelin. Bende tamam olur dedim. Sende başı çekmek istermisin?"
Pelin kahkaha atmaya başlıyor. Gerçektende garip arkadaşlarım var benim. "Yaa ben ne olacağım?" Gözlerimi devirip Yağmur'a, "Sende zurna veya davul çalmak istermisin?" Yağmur'un cevabını beklemeden gelen mesajı açtım.
Gönderen: Emir bey
Gerçekten üzgünüm. Böyle olsun istememiştim. Özür dilerim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğe Dokun
SpiritualBir gün olurda bir kelebek konarsa avuçlarının içine, ona dokun olurmu? Şanslısındır elbet. Çünkü o kelebek seni özenle seçmiştir. Fakat gideceğinide unutma. Onu hapsedersen ölür. Bırakırsan uçar gider. Sadece dokun. İncitmeden.. canını yakmadan. Ba...