6 ağustos 2019
"Teyzee!"
Gözlerimi aralayıp yatağımın önünde dikilen yeğenime bakıyorum. Tekrar gözlerimi kapatıp uykuma devam etmek istiyordum. Berk beni dürtmeye devam ettikçe uykumda kaçıyordu. Nefesimi dişarı üfleyip gözlerimi açıp yiğenime baktım.
"Ya uyusana sen bücür! Allah Allah! Görmüyormusun Berkcanım ya? Teyzen uykusuz kalıyor haberin varmı senin? Öleyimmi ben Berkcan?"
Dudaklarını büzdüğünde yatağımdan doğrulup gözlerimi ovaladım. Yanıma gelmesini işaret ettiğimde yüzünde gülücükler yer alıyordu. Bak sen bizim bücüre. Nasılda anladı ne yapacağımı. Berk'i havaya kaldırıp yatağımın üstüne koydum. Gıdıkladığımda attığı çığlıklar kahkaha atmama neden oluyordu. Daha fazla gıdıklıyordum.
"Teyze tamam tamam! Birdaha yapmiyacağım sana söz veriyorum!" Küçük bedenini yatağımdan kaldırıp yere koydum. Kıvırcık saçlarının arasından ellerimi geçirip gülümsedim. Tek kaşımı hava kaldırıp,
"Sözmü?" Dedim. Başını aşağı yukarı salladı.
"Anneannem kahvaltının hazır olduğunu söylememi istedi. Eğer kalkmasaydın.." Dedi ve komidinin üstündeki su dolu bardağı işaret etti. "Bunu başından aşağı dökmemi söyledi." Gözlerimi kocaman açıp Berk'e bakmaya devam ettim. Ah anne ah! Şu çocuğa bari öğretme böyle şeyleri. Bir gün kendi isteğiyle yaparsa yandım ben! Berk'in yeni eğlence durağı benim olmam ürpermeme neden oluyordu. Bu dünyadaki en son istediğim şey Berk'in oyuncağı olmaktı. Ay Allah korusun ya!
"Tamam Berkciğim. Sen anneannene selam söyle ben üstümü değiştirip geliyorum" dedim ve dolabıma yöneldim. Kapımın kapandığını duyduğumda yatağımla bakıştım. Canım yatağım benim! Allahım sen affet! Sağ sola bakınıp geri yatağımın içine girdim. Gözlerimi kapatıp geri uykuya daldım. İki dakikka bile geçmemişti ve annem odama teşvik etmişlerdi. Gözlerimi açıp annemin ağır adımlar ile yatağıma yaklaşmasını izledim. Asıl şimdi bittim ben. Komidinin üstündeki bardağı eline alıp başımdan aşağı dökeceği sırada ayağa fırladım.
"Anneeee! Tamam tamam. Off kalktım ya!"
Annem elindeki bardağı geri komidinin üstüne koyup tipime güldü. Üstüme baktığımda anneme hak verdim. Pijama altının bir bacağı diz kapağımdaydı diğeri ise bileğimde. Anneme baktığımda güldüm. O güldüğü zaman tüm kızgınlığımı unutuyordum.
"Hadi kızım. Bak yine işe geç kalacaksın. Tüm hafta sonu şu kitaplardan kaldırmadınki başını" dedi kitaplığımı işaret ederek. Ah bir bilsen anne kitap okumanın ne kadar keyifli olduğunu. Ben ve kitaplar ayrılmaz ikiliydik.
"Hadi Duru bekliyoruz."
Dedi ve odamdan çıktı. Şimdi gerçekten uyanmam gerekiyordu. Dolabımı açtığımda kendi kendime,
"Giyinecek hiç birşeyim yok" diye mırıldandım. Daha sonra annemin sözleri yankılandı beynimde,
"Bir sürü kıyafetin var. Günah kızım günah!" Tamam haklıydı ama gerçekten giyinecek birşeyim yoktu. Dolabımdan siyah bir elbise çıkardım üzerinede pudra pembesi bir şal örttüm. Son kez aynada kendime baktıktan sonra telefonumu çantama attım. Yatak odamın kapısını arkamdan kapatıp tüm ailemin oturduğu masaya baktım. Allahtan bir ablam evliydide onun dırdırını çekmek zorunda kalmıyordum ama en az haftanın beş günü bizim evdeydi yani pek birşey fark etmiyordu. Bir tane erkek kardeşim vardı fakat kardeşim demeye bin şahit gerekirdi çünki bana abim'miş gibi davranııyordu. Ondan küçük bir tane daha kız kardeşim vardı. Yani dört kardeştik. Neşeli bir ailenin kız çocuğuydum fakat ebe bir yanlış yapıp benim erkek olduğumu söylemişti. Bunu hatırladıkça yüzümde bir tebessüm yer almasına neden oluyordu. Oradan belliymiş şakacı olduğum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğe Dokun
EspiritualBir gün olurda bir kelebek konarsa avuçlarının içine, ona dokun olurmu? Şanslısındır elbet. Çünkü o kelebek seni özenle seçmiştir. Fakat gideceğinide unutma. Onu hapsedersen ölür. Bırakırsan uçar gider. Sadece dokun. İncitmeden.. canını yakmadan. Ba...