Zarri Banu, 'Bana ağdan falan bahsetme!' diye bağırıp pencereden
uzaklaştı. 'Ben hedef alınıp, yakalanıp, tutsak edilecek bir balık değilim
Ruby.'
'Özür dilerim Bacı Can. Benim hatamdı. Özellikle de senin böyle
benzetmelerden hoşlanmadığını ve bir feminist olduğunu bildiğim halde.'
'Evet, dilemelisin. Ben özgür bir kadınım. Bu adamı ya da bir
başkasını mı istediğime ben karar vereceğim. Bu yüzden on yıldır
evlenmiyorum. Belki de sen benden önce evleneceksin ve ben de yaşlı bir
kız kurusu olacağım' diyerek şaka yaptı.
'Kesinlikle yaşlı bir kız kurusu olmayacaksın Zarri Banu. Sen rafta
bırakılmayacak kadar güzel ve ihtişamlısın. Bu adam olmasa bile, birileri
senin gönlünü çalacak. Biliyor musun, sen böyle herkesi geri çevirdikçe,
muhtemelen ben senden önce evleneceğim. Belki de senin
reddettiklerinden biriyle. Sen Khawar'la evlenmeyi reddettiğin halde,
Chaudharani Kaniz kaç kere ziyaretimize geldi biliyor musun? Sanırım
şimdi de bende gözü var. Sen evlenmezsen, senin yerine benim onunla
evleneceğimi sanıyor.'
'İkimiz de Khawar'la evlenmeyeceğiz. O bizim kardeşimiz gibi. Öyle
olmasa bile, kendini ya da beni köyün bir sonraki kendini beğenmiş
Chaudharani Kaniz'i olarak tasavvur edebiliyor musun? Hayır kalsın,
sıkıntıdan patlardım.'
Bu küçük sohbet Zarri Banu'ya iyi geldi. Normale dönmesine
yardımcı olmuştu. Kendi kendine, bana bakarken onu yakalamış olmam ve
benim de ona bakmış olmam hiçbir anlama gelmez.diyordu kararlı bir
biçimde. Ruby'nin sandığı gibi, onun tuzağına düşmeyeceğim.
Ama, normalin aksine, misafirlerle tanışmak ve onlarla zaman
geçirmek için neden hazırlık yaptığına da kafası takılıyordu. Normalde,
taliplerle yapılan bunun gibi toplantıları mide bulandırıcı ve küçük
düşürücü bulurdu, özellikle de evlilik tekliflerini reddedeceğini bildiğinde.
İşlemeli döner merdivenden inip misafir odasına doğru sert
adımlarla ilerlerken, başlarım çözümlemesine, diye düşündü empa-
tiyle. Kendisine talip olunan ağzı kulaklarında bir yeniyetme değil,
yirmi yedi yaşında olgun bir kadındı. Bu adama normal bir misafir gibi