geçerek Banular'ın gri otomobilinin yanında durdu.
İskender babasının otomobilden çıkmasına yardımcı oldu, daha
sonra iki adam bir süre durup merakla etraflarındaki avluyu sey-
rettiler. Orta yerde hepsi açmış durumda olan güllerin etrafında, çi-
çeğe kesmiş zakkumlar ve duvarın neredeyse iki metrelik kısmını
kaplayan hoş kokulu begonviller vardı. Mozaik tabanlı bir veranda-
dan, mermer kolonların arasından eve geçiliyordu. Genç adamın
gözleri yatak odası penceresine doğru kaydığında, görünmekten
korkan Zarri Banu aceleyle perdenin gerisine çekildi.
Kardeşinin hareketlerini gören Ruby pencereye doğru geldi ve
dikkatle aşağıya baktı. Şimdi Cafer de misafirlere katılmıştı.
'Vay, maşallah, çok çekiciymiş. Üstünü neden değiştirdiğin
şimdi anlaşıldı.' Ruby, kardeşinin yanaklarının girdiği renge bakarak
kıkırdadı.
Alaya alınmakta sıkılan Zarri Banu huysuzlandı, 'Kim demiş o
çekici diye7
Ali'yi hatırlıyor musun? Hiçbir erkek onun yakışıklılı-
ğıyla aşık atabilir mi!'
'Evet, Ali çok, hem de çok yakışıklıydı. Ama bu adamda başka
bir şey var, bir çeşit karizma. Bana kalırsa, yakışıklı olmasa bile, seni
ağına düşürecek yemin sahibi olabilir.'