○17

837 45 8
                                    

"Hıçkıdık! Berk'e kadar uçarsak kan kaybından ölebilirsin! Bir adaya gidelim!" Balıkayak resmen düşüncelerimi dile getirmişti. Kai'nin adasından fazlaca uzaklaşmıştık.
"Tamam!"diyip sağa yöneldi Hıçkıdık.

Ejderhalarımızdan iner inmez herkes yere yığıldı. Ben yavaşça Hıçkıdık'ın yanına gittim. Bana bir umutla bakıyordu. Fakt olmayacaktı. O benim kalbimi paramparça edip birleştiren adam fakat oda çekmeliydi. En azından tribimi. Hıh!

"Koluna bakıcam!"diyip eğildim. Oturmaya çalışırken çantamdan sargı ve Ters'den su istedim. Kıyafetinin sağ kolunun olduğu kısmı kesecekken beni durdurdu. "Bu günlük kıyafetim değil yani kesemezsin yırtılmaz"diyip ayağı kalktı ve önden gitmeye başladı. Ters'in getirdiği suyu ve bez ile sargıyı alıp onu takip etmeye başladım. Bizimkilerden uzaklaştıktan sonra bir ağacın dibine oturup bana baktı. Yanına gidip karşısına oturdum. Üstünü çıkartmaya başlayınca kafamı çevirip bezi suya batırmaya başladım.
Bezle yavaş yavaş yaranın çevresini temizlemeye başladım. Hıçkıdık, bakışlarını yüzümden çekmiyordu.Yarayı temizlemeye başladığımda inledi. Bakışlarımı yüzüne çevirip gülümsedim ve tekrar yarayla uğraşmaya başladım.
Yaratla işim bittiğinde kıyafetini giymesine yardımcı oldum. "Geçmiş olsun"diyip kalkacaktım ki elimi tuttu. "Elind noldu?"dedi. Ona bakmadan "önemsiz birşey"diyip elimi çekmeye çalıştım. Birden beni oturmam için çekti ve elimi incelemeye başladı. Ne olduğunu anlamadan elimi öptü "özür dilerim.."dedi. "Özür dilemeni gerektiren biriey yok"diyip elimi çektim ve malzemeleri alıp oradan uzaklaştım.
Fırtınuç'un yanında elime sardığım sargı ile uğraşıyordum. Gece geç olmuştu ve herkes uyumuştu. Hıçkıdık hala gelmemişti. Endişeleniyordum fakat birşey yapamazdım. Fırtınuç'a yaslanıp uyumayı denedim fakat uyuyamıyordum. Bende yürüyüş yapmaya çıktım. Bir ay manzarasıyla karşılaştığımda yere uzandım ve gökyüzünü izlemeye başladım.

Ayak sesleriyle başımı kaldırdığımda gözleri, burnu kızarmış bir Hıçkıdık ile karşılaştım. Hemen doğrulup ayağa kalkacaktım ki beni eliyle durdurdu ve oda oturdu. Dizlerimin üstüne oturmamı sağlayıp ellerimi tuttu.
"H-Hıçkıd-"
"Şş lütfen Astrid... Ben.. ben çok özür dilerim. Sana öyle şeyler dememeliydim. Aklımdan bile geçmiyordu onlar fakat bir an bir sinirle... ah lanet olsun dilim kopsaydıda söylemeseydim. Seni seviyorum Astrid. Seni her zaman eşim olarak gördüm. Sevgilim, can yoldaşım... eğer kabul etmez isen anlarım fakat beni affet. Lütfen..."

SİZCE ?

Astrid Hofferson (Queen) ♧ ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin