1/5

1.3K 122 30
                                    


Multimedya ; Herdemin Aynada ki yansıması gibi düşünün ...

İyi okumalar....

Herdem'den;

İki gündür aynı odadayım!
Sinirden kafayı yemek üzereydim.
Hastaneden taburcu edilip buraya gönderilmiştim ve odada üstüne uzandığım mavi yatak ve banyo olduğunu düşündüğüm yerden başka birşey yoktu.
Duvarlarda sadece beyaz rengi kullanılmıştı.
Bide unutmadan hastanede bulunan eşyalarda vardı.
Tabi onlar işime yaramadığından saymak bile istemiyordum.
Sadece annem ve Sarp ne yapıyorlar merak ediyorum.
Annem beni buraya bırakarak iyi olacağımı söyledi.
Sarp, Sarpı ise araba çarpma olayından beri göremedim.
Neden gelmedi acaba hiç yanıma belkide sorunları vardı kim bilir.
Elim yüzüme gitti istemsizce,
Yüzüm hala sarılıydı deli gibi merak ediyordum.
Umarım fazla zarar görmemiştir.
Gözümle etrafa bakındım ayna görme umuduyla, ama yoktu!
Odanın kapısı çalınınca bakışlarımı kapıya çevirdim.
Tahmin ettiğim gibi iki gündür odaya ihtiyaçlarım için gelen kızdı.
Neydi ismi ya?
Buldum iremdi!
Evet evet iremdi.
"Efendim yemeklerinizi getirdim" diyerek elindeki tepsiyi yatağımın yan tarafından bir masa çıkararak üstüne koydu.
Ben ise toparlanarak ona yardım ettim.
"İrem" dedim soru sorarcasına bakışlarını bana çevirince,
"Ben neden burdayım? Neler oluyor? Bana anlatırmısın artık?" diyerek sorular sormaya başladım.
Gülümseyerek "Sakin olun Herdem Hanım, üzgünüm ama bunların cevabı bende değil." diyerek yanıma oturdu.
Başımı eğdim üzüntüyle,
O sırada iki elimi tutarak dizlerinde buluşturdu bakışlarımı onun yeşil gözlerine çevirdim.
"Ama bunların cevabını bugün alacaksın. Lütfen güçlü ol.
Sakın hemen yıkılma çünkü biliyorum ne olursa olsun patron seni böyle bırakmaz ne kadar gaddar gözüksede." diyerek samimi bir sekilde gülümsedi.
Dediklerinden hiç birşey anlamamıştım.
Neden güçlü olmam lazımdı?
Ve en önemlisi gaddar olan patron kim?
Soru soracağım sırada ayaga kalkarak "Benim gitmem lazım birazdan tüm sorularının cevabını alacaksın" diyerek odadan çıktı.
Ben ise arkasından öylece bakakaldım.
Neler oluyordu burada?

Yazar'dan;

Genç adam dediğini yine yapmıştı.
Ama kızı hastaneye değil kendi evindeki hastane odasına yerleştirmişti.
O oda ona ne kadar eski acılarını yaşatsada elinden başka birşey gelmiyordu.
Ne kadar çabuk o kadar iyidi onun için.
Niyeti onu çabucak iyileştirip başından def etmekti.
Ve bir hafta süresi vardı.
Onun için uzun ama paramparca olmuş bir yüzün eski haline gelebilmesi için kısa bir zamandı.
Genç adamın derin düşüncelerini bölen şey Semihin kapıyı tıklatarak içeri girmesi ile son buldu.
"Dinliyorum" semih emri duyar duymaz elindeki dosyaları masanın üstüne koydu okumaya başlayacağı sırada eliyle susturdu genc adam onu.
"Semih oturmanı istiyorum" dedi hayret edici bir sesle.
Semih şaşırmış bir şekilde
"Ama efendim be-" lafını yarıda kesen şey Genç adamın kelimeleri olmuştu.
"Semih ben otur dediysem otur dikkatim dağılıyor " diyerek Semihin hızla oturmasını sağladı.
Arkasını rahatlıkla dönebileceği biriydi Semih onun için.
Henüz 16 yaşlarında ise başlamıstı Mahirin babası Kemal beyin yanında Kemal bey hayata gözlerini yumunca
Bütün yük Mahirin omuzlarına kalmıştı.
Mahir ise aşık oldugu kızın peşindeydi.
O sıralar herşeyle Semih bizzat kendi ilgilenmişti.
Karısıyla evlendikten sonra işin hepsini kendi omuzlarına tekrar yükleyerek çalışıyordum
Hiç bir kötü alışkanlığı yoktu onun.
Meleğini çok seviyordu.
Herseyden herkesten daha cok.
Canını bile verecek kadar ama o kaza herşeyi bitirmişti.
Güzeller güzeli karısının yüzüyle birlikte hayatını bitirmişti.
Ve karısının hayatıyla birlikte
Mahir, bütün duygularını en önemlisi kalbini yitirmişti.

Genç adam kafasını iki yana sallayarak düşüncelerinden arınmak istedi.
Zor atlatmıştı o günleri.
Atlatmış sayılmazdı pek ama şu durumuna bile razılardı.
Semih konuşmaya başlayınca Mahir Semihin verdiği ikinci dosyayı inceliyordu.
"Abi kız üniversiteyi yüksek bir dereceyle kazanmış.
Babası onu sevmediği biriyle evlendirmeye çalışırken kız birden bu çocukla nişanlanmış" derken eliyle sarpın arabaya binerken çektiği resimlerini gösteriyordu.
"Babasıda neden bilmiyorum ama kabul etmiş sanırım para teklif etmiş.
İsmi Sarp Aracılar oysa herkez zengin biri olmadığını ve kenar mahallede oturduğunu söylüyor." diyerek dosyadan ikinci sayfalara göz gezdirdi.
Parmağını bir fotoğrafın üstüne koyarak "Bu annesi Zehra Keskin kendisiyle bizzat ben konuştum durumu açıklayıp zorla ikna ettim " diyerek Genç adama baktı.
Genç adam ise elindeki dosyada takılı kalmıştı.
Semih neye öyle dikkatli baktığını merak edince kafasını kaldırarak dosyanın açık kısmına baktı.
"Bu.. Bu herdemin eski yüzü mü?" diye sordu Genç adam.
Konuşmakta zorluk çekiyordu çünkü bu kız gerçekten çok güzeldi.
"Evet efendim eski hali ile bir kaç resmide burada" diyerek elindeki zarftan resimleri çıkardı.
Genç adam resimlere bakarak kaşlarını çattı.
"Semih ben kadere inanmam bilirsin beni. Ama bu.. Bu çok değişik birşey galiba ikinci kez başarısız olacağım." semih bakışlarını Genç adamın sert mizahına çevirdi.
"Ama abi eski haline gelmesi imkansız degi-" lafını yine kesmişti Mahir Sökemen alışmıştı artık bu kelimelere "İmkansız! eski haline gelebilmesi için seneler gerek benim ona verecek o kadar uzun vaktim yok " diyerek ayağa kalktı.
"İremi ara kıza yemeğini versin birazdan herşeyi öğrenecek " diyerek odadan çıktı.
O kadar sinirliydi ki elleri yumruk kaşları düz bir hali alacak derecede çatıktı.
Karşısına sekreteri Ebru hanım çıkınca "Bugün herşeyi iptal et. " diyerek yürümeye başladı.
Aklına gelen fikirle durarak arkasını döndü.
Tahmin ettiği gibi Ebru hala ona bakıyordu.
Zavvalı kız hala unutamamıştı Mahiri.
"Hatta sen bu hafta bütün toplantıları iptal et. Bu hafta yokum." diyerek tekrar yürümeye devam etti...

ŞAHESER#wattpad2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin