⏩Bölüm 2⏪

4 0 2
                                    

Asrın'dan
Abimle ayrıldıktan sonra okula girip müdürün odasını aramaya koyuldum. Ben aramaya devam ederken bir kız gelip bana çarptı ve elinde ki kitaplar yere düştü. O eğilip kitapları toplamaya başlayınca ben de eğilip ona yardım ettim. Kitapları topladığımız da ikimiz de ayağa kalkıp üstümüzü düzelttik. Ben t-shirt'ümü düzeltirken önüm de bir el belirdi. Kafamı kaldırıp elin sahibine baktığım da bana çarpan kız olduğunu gördüm. Bana gülerek bakıyordu. "Merhaba ben Ilgaz. Sen yeni gelen kız olmalısın ve galiba müdür odasını arıyorsun?"deyip bana baktı. Ben de elini sıkıp "Ben de Asrın ve evet müdür odasını arıyorum. Ayrıca benim yeni geldiğimi nerden biliyorsun?"dedim. Ilgazı'ın gülüşü biraz daha büyüdü ve "Memnun oldum Asrın. Müdür odası köşeyi dönünce sağda ve senin yeni olduğunu nerden bildiğime gelirsek ben okulun neredeyse hepsini tanırım. Hatta neredeyse değil hepsini tanırım. Neyse görüşürüz benim gitmem gerek derse geç kalmiyım."dedi ve el sallayarak gitti. Sevmiştim bu kızı. Ben arkadaş edinemiyeceğimi düşünürken arkadaş bulmuştum. Kafam daki düşünceleri kovup müdürün odasına gittim. Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım ve girdim. Müdür karşısın da beni görünce elinde ki kâğıtları bırakıp bana baktı. "Sen yeni öğrenci olmalısın. Asrın'dı değil mi?-kafamla onaylayıp ona odaklandım.-Gel Asrın otur şöyle ben de sınıfına bakayım."deyip bilgisayara döndü. Ben de bana gösterdiği yere oturup beklemeye başladım. "Evet Asrın'cığım. Sınıfın 12/C. Bu da ders programın."deyip bana bir kâğıt uzattı. Ayağa kalkıp kâğıdı aldım ve teşekkür edip çıktım. Ben sınıfımı bulmaya çalışırken karşı tarafta nöbetçi öğrenciyi gördüm. Ona doğru ilerleyip konuşmaya başladım. "Baksana bir? 12/C nerede?"diye sordum. Kız ani tepkimden dolayı önce irkilip sonra cevap verdi. "Koridorun sonundaki sınıf."diye eiyle gösterdi. "Eyvallah."deyip yanından ayrıldım. Sonunda sınıfı bulduğum da kapıyı çalıp içeriye girdim. Şuan tüm gözler benim üzerimdeydi. "Merhaba hocam ben yeni öğrenciyim. Adım Asrın."diyerek hocaya döndüm. Hoca bana bakıp "Merhaba Asrın. Yabancısın galiba,aksanın bir değişik geldi de."deyip beni süzdü. Yerim de huzursuzca kıpırdanıp. "Hayır hocam Türküm. Sadece 17 yıl İspanya'da yaşadım."dedim hoca kafasını sallayıp boş bir yere oturabileceğimi söyledi. Ben de sınıfta göz gezdirip boş yer aradım. Ben böyle bakınırken birinin beni çağırdığını duydum. Beni çağırana baktığım da. OHA! Ilgaz'dı. Bana el sallayıp gülümseyerek arkasını gösteriyordu. Ben de ona gülüp oraya ilerlemeye başladım. Yanlarına varıp oturduğum da Ilgaz ve yanında ki kız arkasını bana dönüp gülümsemeye başladılar. Yanımda ki kızda bana gülerek bakıyordu. Üçü birden "Hoşgeldiiin!"deyince bir tuhaf oldu. Ben de gülerek "Hoşbuldum."dedim. Ilgaz'ın yanında ki kız bana elini uzatıp "Merhaba ben Ilgın. Okulumuza hoş geldin Asrın."deyip gülümsedi. Ben de gülüp elini sıktım ve hoşbuldum dedim. Yanımda ki kızda bana elini uzatıp "Merhaba ben de Itır. Tanıştığımıza memnun oldum Asrın."dedi. Ben de gülerek elini sıktım ve ben de dedim. Nedense izlendiğimi hissediyorum. Kafamı sağıma çevirip baktığım da sarışın ve sol kulağın da küpe olan bir çocuğun beni izlediğini gördüm. Kafamla ona sen hayırdır? İşareti yaptım. O da sadece gülüp önüne döndü. Ben de önüme dönünce bana sırıtan üç tane yüz gördüm. Onlara sadece gözlerimi kısarak baktım ve zilin çalmasını bekledim.
Sonunda zil çaldığında kızlara kısa bir bakış atıp kalktım ve yürümeye başladım. Kızlarda arkamdan geliyordu. Bunu arkamda ki seslerinden anlıyordum. Biri koluma girince birden irkilip kolumu geri çektim. Sonra yanıma bakınca Itır'ı gördüm. "Korkma benim. Eğer rahatsız olduysan girmem koluna."dedi. Ben de hafif bir tebessüm edip "Hayır rahatsız olmadım. Sadece bir anda koluma girince irkildim. Ben böyle şeylere alışık değilim de."dedim. Itır gülerek koluma girdi. Ben de gülerek ona karşılık verdim. Kızlarla kantine inip boş bir masaya oturduk. "Kızlar bir şey isteyen var mı? Ben kendime bir şeyler alıcam,isteyen varsa söylesin."diyen Ilgın'a su istediğimi söyledim. Diğer kızlarda istediklerini söyleyip önlerine döndüler. Ilgın istediklerimizi almak için kalkıp gittiğin de benim de telefonum çaldı. Abim arıyordu. Telefonu açıp kulağıma dayadım. "Alo abi?"diye cevap verdim. "Alo boksör napıyorsun?"diye sordu abim. Ulan hâla boksör diyor. "Abi ne istiyorsun çabuk söyle ve bana boksör demeyi kes!"diye tısladım. Karşı taraftan abimin kahkası duyulunca ben de istemsiz bir şekilde tebessüm ettim. "Tamam tamam, kızma. Şey Asrın ben bu akşam eve geç kalıcam. Babama haber verdim biliyor zaten. Sen de endişelenme diye haber verdim."deyince kaşlarımı çattım. "Neden geç kalıcaksın?"diye sorunca, abim nefesini üfleyerek "Canım hani biz her yaz Türkiye'ye geldiğimiz de arkadaşlar edinmiştik ya. Heh işte biz o arkadaşlarla aynı sınıfta çıktık. Onlarla gezmeye gideceğiz,bu yüzden geç kalıcam."ben de tamam deyip telefonu kapattım. Kızlara döndüğüm de kızlar bana hevesle bakıyorlardı. "Ne? Ne bakıyorsunuz öyle?"diye sorunca üçü birden "Abinin fotoğrafı varmııı!?"diye cırladılar. Kafamı evet anlamında sallayıp suyumu içtim. "Knka nolur bize abini göster nolur çok merak ettik."diyen Ilgaz'a gözlerimi devirdim. Telefonu elime alıp abimin elinde bir fotoğraf makinesiyle olan fotoğrafını onlara gösterdim.
Ulan resmen kızların dibi düştü."Ohaaa! Ulan abin taş lan taş!"diyen kızlara sırıtarak baktım. Evet Allah var abim taştı. O yüzden onu ve babamı çok kıskanıyordum. Bir keresin de abimin bir sevgilisi olmuştu. Meğerse kız abim aracılığıyla babama yaklaşmaya çalışıyordu. Ben de bunu fark edip abime söylemiştim. Abimin de o günden sonra bir daha sevgilisi olmadı. Ayh neyse ne be. Kızlara dönüp "Kızlar ben çok sıkıldım. Bir şeyler yapalım."deyip hepsinin yüzüne baktım. "Ya aslında şuan ki dersimiz beden. Yani o zaman bol bol yapacağız. Şimdi yorulmayalım."diyen Ilgın'a ters ters baktım. "Ulan benim canım şimdi sıkılıyor. Zilin çalmasını bekleyemem ben!"diye çıkıştım ve ekledim,"Ayrıca eğer okul da spor salonu varsa söyleyin."dedim. Hepsi beni dinleyip spor salonunun yerini söylediler. Spor salonunun kapısını açıp içeri girdiğim de hiç kimse yoktu. Bu da benim işime gelirdi. Elime basketbol topunu alıp sektirmeye başladım ve potaya doğru koşmaya başladım. Topu elime alıp potayı hedefledim ve basket!. Ben tam topu almaya giderken arkamdan bir alkış sesi duyuldu. Arkamı dönüp baktığım da bugün sınıfta bana bakan çocuk olduğunu gördüm. "Çok yeteneklisin güzelim. Lütfen devam et benden çekinmene gerek yok. Hatta sen ben yokmuşum gibi oyna."deyip sırıttı ve tribünlere doğru ilerleyip oturdu. Ona doğru tamamen dönüp "Ulan dingil sen kimsin de bana güzelim dersin!? Senin o güzelim diyen ağzını yamulturum bak! Ayağını denk al çocuk benimle uğraşma."dedim ve arkamı dönüp topu aldım. Topu tekrar sektirip potaya atarken çocuk birden önüme geçip topu aldı ve sektirmeye başladı. "Ha bu arada güzelim ben Yankı DEMİRCİ. Daha beni tanımıyorsun. O yüzden böyle konuşman normal."deyip topu potaya attı. Ulan bu kendini ne sanıyor! Neymiş onu tanımıyormuşum. Ulan banane senden banane! Şimdi bunları yüzünede söyliyeyim. Ihım ıhım. "Ulan sen kendini ne sanıyorsun! Neymiş onu tanımıyormuşum. Ulan banane senden banane! Bana bak senin kim olduğun beni zerre ilgilendirmiyor. Sen sadece bana bulaşma."dedim. Dediğim anda topu bırakıp aramızda ki mesafeyi kapattı ve kollarını belime doladı. Sonra yüzüme yaklaştı ve dudaklarıma bakmaya başladı. Ben de istemsiz olarak onun dudaklarına baktım. Çok güzellerdi. Hele yüzü sanki bir ressam tarafından özenle çizilmiş gibiydi. Ben böyle onu seyre dalmışken birden konuştu ve sinirlerimi tepeme çıkardı. "Bakıyorum da halinden pek memnunsun. İstersen ben seni bölmiyeyim sen devam et hı?"diye alayla konuşunca, kollarından kurtulup suratına yumruğu geçirmem bir oldu. "Bana bak lan! Burada yeni olabilirim ama nasıl kavga edilir çok iyi bilirim. Benimle uğraşma! Yoksa canını yakarım.!"diye bağırıp spor salonundan çıktım.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&Multi de Asel var. Valla adam taş hee.

AsrınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin