BÖLÜM 12 YOKSUN

3.7K 192 20
                                    

Bu nasıl hayatdı böyle?
Kader neden sevenlere hep düşmandı?Bu hayatda yaşama amacımız sevgi diğil miydi? Aşk diğil miydi? Her yol sevgiye,aşka çıkmıyormuydu? Küçücük kedi yavrusunu görünce hemen sevmiyormuyuz? Başını okşamıyormuyuz? Eee kalbimiz ne yapsın o zaman. Hep doğru insanı hayal etmiyormuyuz? Onu tanımasakta şimdiden sevmiyormuyuz.? Bazen olur ya, birini görürsün,hoşlanırsın ama onun fikri hep başkalarındadır... kör olmuş gözleri seni görmüyordur ya, işte o çok kötü bir hayal kırıklığı.. neden hep birinden etkilendiğinde onun aklı başkasında olurdu ki?? Sen onu düşünürken o başkasıyla gününü gün edip, güzel vakitler geçiriyordu ki???. Neden???.... Sen de hep onu düşünüp hayal ediyorsun ki "acaba o da beni düşünüyormu? Acaba o da benden etkilendimi? Acaba benim hakkımda ne düşünüyor??? Îyi mi, kötü mü?" Bu sorularla kafanı yerken, gecen gündüzün O olmuşken.. yediğinde, içdiğinde, onu düşünürken, neden onun aklı hep başkalarında olurdu ki?? Hani bir deyim varya..

"Verenler varken,,sevenlere sıra gelmez" çok doğru bir deyim. Hayat böyle diğil mi zaten.Çok nadir anlarda olurdu bu aşkların, hoşlantıların üst üste düşmesi.. bu nadir anlardan biri de Ayazla Beyazın aşk'ıydı...

Beyaz hep kaderini kısmetini beklemişti. Ayazı düğünde görmüş aşık olmamışmıydı? Aynı hissleri de Ayaz da yaşamamışmıydı?. Beyazı gördüğü an san ki, yıllardır bu genç kızı tanıyor, onu bekliyormuş gibiydi... Genç adam Beyazı gördüğü an içinden"işte benim kısmetim."diye geçirmişti. Peki ne oldu da böyle düşünen adam gitti başkasıyla nışanlandı??? ....... bu durumu Beyaz bilse ne olacaktı hali?? Yazık diğilmi? Günah diğilmi? Genç kızın hissleriyle oynamak hangi kitaba sığar? Hani seviyordu? Hani asla vaz geçmeyecekti?... bu muydu karşılığı Nışanlanmak...... sonra ne olacaktı?? Zamanla bilinecekti....

****************

Sabahın ilk ışıkları genç kızın odasını doldurmuştu. Beyaz artık çok değişmişti. Hem ruhen, hem görünüşce. Zayıflamış,çökmüş,hayatdan bezmiş bir durumdaydı.... kimseyle konuşmuyor, güzel gözleri gülmüyordu artık. Ayaz gideli tam iki ay olmuştu..... evet iki ay. Ve bu zaman arafesinde yine haber yoktu genç adamdan. Genç kız istemsizce her zamanki gibi kalktı yatağından. Beyaz artık işe başlamıştı. Îşe gitmek genç kıza bir az da olsun iyi geliyordu. Kenan beyin çok sevdiği ve yakın arkadaşı olan, Kamil beyin restorantında işe girmişti... en azından tanidikları insanların yanında güvendeydi... Kenan bey böyle düşünüyordu..

Aynadakı görüntüsüne son kez baktıktan sonra, işe gitmek için hazırdı genç kız... işe girdiğinden beri kendine daha çok bakmalıydı genç kız. Çün ki bu restorant sayılıp seçilen restorantlardan biriydi. Her gece bol müşterilerle dolub taşan,zengin insanların haddi hesabı olmayan bir mekandı. Aynadakı görüntüsüne baktığında, çok güzel bakımlı bir kadın gibi görünüyordu,ama gel gör ki içinden ne kanlar akıyordu. Kalbindeki acıları kimse bilmiyordu... Hep görünüş aldatıcıdır zaten, hiç bir zaman kimsenin görünüşüne aldanmayın.....

Çantasını da eline aldıktan sonra, yavaş adımlarla mutafağa doğru ilerledi.. Annesi erken kalkmış,kızına tost hazırlıyordu.. yüzüne sahte gülümseme yerleştirerek,"günaydın anne" dedi.

"Günaydın Beyazım. Hadi gel tostun hazır. Sıcak sıcak ye soğutma"

Beyaz yüzünü buruşturarak,"yook anne ya iştahım yok. Îsrar etme ne olursun"

Harika hanım üzülerek kızına yaklaşıp,"Beyazım ne oluyor kızım? Bir derdin mi var? Hiç iyi diğilsin sen gözümden kaçmıyor bilesin"diye ilgiyle kızına sordu.

Genç kızın gözleri dolarak"anne ne olur üzerime gelme. Bir derdim de yok. Sadece bu aralar yorgun oluyorum"

Annesi pek inanmasa da," Ben kızımı iyi bilirim. Senin bir derdin var. Galiba..... gönül işi." Kızının tepkisini ölçerek"doğru söyledim diğil mi?söyleyerek kızından cevap bekledi.

İLK SENİ💜 SEVDİM (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin