Bölüm-23

399 24 5
                                    

Yeni bölümle karşınızdayım ama okunma yorum ve oylama için çok mutsuzum. Bu kadar zaman geçmesine rağmen bu kadar düşük okunma ve yorumlar beni çok üzüyor bu yüzden okunma yorum ve oy artmadığı sürece yeni bölümler geç gelecek maalesef. İyi okumalar:)

"Bu işte daha hızlı olmalısın" dedi Meriç bir kez daha. 

"Ve de güçlü" demeyi unutmadan cümlesini devam ettirdi. Bense bir yumruk daha geçirdim önümdeki kum torbasına. Bana baktı ve elimi tutup 

"Çok yanlış vuruyorsun eğer böyle devam edersen karşındakini değil kendini ezersin" dedi ve elimi bırakıp kum torbasına gayet iyi yumruk attı. 

Dediği gibi o yumruğu yiyen bir kum torbası olmasaydı ne olurdu diye düşünmedim değil. Mümkünse önce bir bayılır sonra yine bayılır ki bayılmaları devam ederken hastaneye kaldırılır. 

Eğer şanslıysa bayılmayı bırakıp ölebilir de. Ama bu pek iyi olmaz galiba. 'Galiba mı?' diyen iç sesim yine kendini gösterdi. Bayadır kendisiyle konuşmuyordum. Özlemiştim kendisini.   

"Senin bu işten anlayacağın yok en iyisi bana yumruk atmaya çalış babanı bayılttığın gündeki gibi" deyip yüzüne bir sırıtış yerleştirdi. Bu çocuk onu öldürmemi istiyor herhalde. Onu öldürmesi kolay ama işte hapse girmesi zor. Yani hapse girmeye değecek değil. 

"Seni pislik" diyerek yüzüne bir yumruk geçirdim ama yine sırıtışı bozulmadı. Tamam kabul yüzündeki sırıtış onu gayet yakışıklı gösteriyor. 

Hele ki üzerinde tişört olmaması da baklavalarının da bana sırıtmasına neden oluyor ki bu hal ona çok yakışıyor. Ya bu çocuğun genleri nasıl bir şey ya? Gerçekten kraliyet ailesinden falan mı geliyor??  

"Sırıtmayı kes artık" derken biraz fazla yumruk atmıştım. Benim bu söylenmem üzerine ise sırıtmayı kesmeyip gülmeye başlamıştı. 

"Sen şimdi görürsün" diyerek yanına yaklaştım ve bu sefer hiç durmadan vurmaya başladım. Nedense öfkemi kontrol edemiyordum. Sanırım babamla yaptığı şey-yani sözleşme- yüzündendi bu öfkem. 

Ben ona vururken geriye sendeleyerek düşmesiyle nasıl olduğunu anlamadan bende onun üzerine düştüm. Hayat hep bana bir tarafıyla gülüyordu galiba-lütfen ben küfür kullanmıyorum ama siz anlamışsınızdır kullanacağım küfürü. Nazik kibar kızım ben tamam mı?-. 

Neden bana ki yoldan geçen birine değil de bana. Kafamı yavaşça kaldırmamla onun gözleriyle buluştu gözlerim. Önceden onun gözlerine baktığımda bir şey anlamazdım hep donuktu ama şimdi çok şey vardı o gözlerde. 

Öfke acı nefret. Beni affet der gibi bakıyordu gözleri mesela. Ama ben bu gözlere kanar mıyım? Tabi ki hayır. Benim arkamdan iş çeviren bu adama kanmam ben. Hem belkide onu affetmemi isteyen o değildir ben öyle düşünüyorumdur sadece. 

Onu affetmem gerektiğini düşünüyorum ama neden böyle düşünüyorum? Benim vermem gereken asıl cevap bu bence ama bilmediğim şeyin cevabını veremem ki. 

Öyle belki ama bu soru bile neden benim içimdeki bir şeylerin hareketlenmesini sağlıyor? Neden ben ona karşı değişik duygulara hislere kapılıyorum ki? 

Hem o benim için böyle duygulara kapılmaz. Sonuçta Meriç'ten bahsediyoruz. Babamla sözleşme imzalayan Meriç. Belki babamın düşmanlarından kurtulmamı istedi ama beni işleri içinde kullandı. 

Ben neden onun bana karşı bir şey hissetmesini istiyorum ki? Kendine gel Açelya. Çık şu saçma düşüncelerden. Bunları düşünecek yer burası değil. 

SERİ KATİL AŞIK OLDU #Wattsy2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin