Arkadaşlar yeni bölüm biraz geç geldi biliyorum kusura bakmayın lütfen. Bu bölüme özel bölüm dedim çünkü olaysız bir bölümdü. Sakin ve güzel yani. Sanırım bu bölümümü beğendim. Diğer bölümlere oranla uzun oldu. Gelecek bölümde neler yaşanabileceğinin ipucunu en altta verdim. En kısa zamanda yeni bölüm gelecek... İyi okumalar. Bölüm şarkısı: MANGA-YİNE YENİ YENİDEN
MULTİMEDYA: AÇELYA'NIN(KIZILIN) KIYAFETİ :)
Yazım hatalarım varsa kusura bakmayın dikkat etmeye çalışıyorum ama gözümden kaçabiliyor. Oylama ve yorumu unutmayın..
Kitabımı alıp dışarıya çıkıp bir ağacın altına oturdum. Kitabımı açıp kaldığım yerden devam ettim. Meriç evde değildi. Bu yüzden bende kitabımı okuyorum. Hava güneşli olduğu için bir ağacın altına oturmuştum.
Bugün Meriç'le sevgili olduğumuz günün ardından iki gün geçmişti. Bugün Meriç'in işi çıkmıştı bu yüzden geç gelecekmiş bende Kitabımı okuyordum ama çok sıkıcı geliyordu bana.
Dışarıya çıksam diye düşünsem Meriç'in adamları izin vermezdi. Evde çok sıkılıyordum. Ne yapacaktım ben şimdi. Evde sıkılmaya yüz tutmuş bir kişi ne yapar ki??
İşte ben bu ikilemi düşünüyorken birden bahçıvan kıyafetli biri kendini gösterdi. Ben daha kim olduğunu anlamadan adam yanıma gelip
"Meriç Bey sizi bu akşam yemeğe götürecekmiş. Ve ayrıca akşam 7 ye kadar hazırlanmanızı istiyor. O yüzden bunu size vermemi istedi." dedi ve elime bir kağıt verdi ve bahçeden çıkmadan eline bir fidan alıp onu dikmeye başladı.
Bense bana verdiği kağıdı açıp okumaya başladım. 'Bu akşam seni yemeğe götürüyorum eğer dolaptaki kıyafetleri beğenmezsen korumalara söyle seni alışveriş merkezine götürürler' yazısıyla yüzümde bir gülücük oluştu.
Bende hemen odaya gidip giyindim. Aslında çok fazla ayakkabı kıyafet ve çantam ve hatta makyaj malzemelerim bile fazlaca var.
Ama baya bir süre dışarı çıkmadığım için çıkmak istiyordum. Hemen bir etek üstüne de eteğe yakışan bir üst giydikten sonra saçlarımı salıp spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve aşağıya indim.
Sokak kapısının oradaki korumaya yaklaştığımda adam önünü ilikleyip ne diyeceğimi tahmin ediyormuş gibi beklemeye başladı.
"Ben alışveriş merkezine gideceğim. Meriç haber vermiştir herhalde" dememle adam kafasını evet anlamında salladı ve elime bir kredi kartı tutuşturdu ve şifresini söyledi.
"Limiti ne kadar?" dedim bende. Merak etmiştim Meriç ne kadar limitli kart kullanıyor diye. Tamam belki saçma bir merak ama işte böyle şeyler sadece benim aklıma gelir.
"Efendim o kartın limiti yok" demesiyle kaşlarımı kaldırıp gözlerimi kıstım. Adam anlamadığımı anlamış olacak ki
"Limitsiz yani" dedi ve gelen arabanın arka kapısını açıp benim binmemi bekledi.
"Limitsiz mi? Yuh" dedim arabaya binerken. Limitsiz nasıl bir şey oluyor biri bana açıklayabilir mi? Şuan beynim error verdi de. Bir saniye bu kartla satılsa beyin bile alınabilir. Hah ne kadar güzel.
Eğer bir gün satılırsa Meriç'e doğum günü hediyesi olarak verirdim. Hah o da senin benden daha çok ihtiyacın var deyip geri verir ama neyse.
En azından beğendiğim her şeyi alabileceğim. Ben bu parası cebinde kalsın diyen kızlardan değilim. Bana para verildi mi dibine kadar harcarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİ KATİL AŞIK OLDU #Wattsy2016
Novela Juvenil"Sennn" "Evet doğru gördün az önce birini öldürdüm ve sen bir daha birini göremeyeceksin" dedi hiçbir şeye boyun eğmeyen adam. Aralarında istemedikleri bir bağ vardı. İkiside nefret ediyordu birbirlerinden başta. Ama zaman geçtikçe herşey gibi onla...
